Cumhuriyet kazanımlarının demokrasi ve haklar açısından önemini sıklıkla vurgulamak gerekiyor. Unutturmak isteyenler ortada cirit atarken bu daha da büyük bir sorumluluk haline gelmiş durumda.
Biliyoruz ki Cumhuriyet aynı zamanda bir kadın hakları devrimi. Geçen hafta bu devrimin önemli yapı taşlarından Medeni Kanun’un yıldönümüydü. Bundan tam 99 yıl önce yürürlüğe giren Medeni Kanun ile tek eşlilik, resmi nikâh zorunluluğu, mahkeme kararıyla boşanmanın yanı sıra kız ve erkek çocukların mirasta eşit pay alma hakkının da aralarında olduğu, laik hukuk düzeni uygulamaya konuldu. Atatürk liderliğinde kurulan gencecik Cumhuriyetin yol haritası çağdaş bir ülke için Aydınlanma devrimleriydi.
Aradan yıllar geçti. Ortadoğu’nun bitmek bilmez kaos, çatışma döngülerinde, kadını yok sayan zihniyetin korkutucu hayaletinde her defa cumhuriyetle ülkemizin nasıl bir fark yarattığını anladık. Demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin toplumu nasıl aydınlığa çıkardığını gördük. Ama şimdi, günümüzde kazanımları daha da sağlamlaştırmamız gerekirken asırlık olmaya bir kala Medeni Kanun’un sağladığı hakların korunması konusunda ciddi kaygılar var.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede durum felaket. Sadece geçen ay 20 kadın katledildi, 22 şüpheli ölüm daha acı tablosuna eklendi. Kadını sadece anne, eş olarak sınırlandıran bakış açısı iktidar eliyle pompalanırken eşitlik temelindeki kazanımlarda sorunlar artıyor. Laiklik ilkesine, gerici zihniyetin karşıdevrim çabaları sürüyor.
Hangi çağdayız, olmaz öyle geriye gidişler demeyelim. Afganistan’daki Taliban yönetiminin karanlık uygulamaları sahip olduklarımızın değerini anlamamız açısından ders niteliğinde... Köktendinci Taliban’ın kadını yok sayan politikaları ortada. Buna son olarak kadını eğitimden daha da koparmayı amaçlayan uygulamaları eklendi. İnternete erişime karartmaların perde arkasında okula gidemeyen kadınların, kız çocuklarının online eğitimlerinin engellenmesi olduğu yorumları dikkat çekti.
Bu haberleri gördükçe ülkemizde zorunlu eğitimin kısaltılması yönündeki girişimlerin belli bir aşamaya evrildiğini Bakan Tekin’in hazırladıkları raporu kabineye sunacaklarını açıklamasıyla anlıyoruz.
YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ
Ekonomik ve siyasi krizlerle dolu ağır gündem arasında hafta sonu anlamlı bir etkinlik için Ege’nin incisi Muğla’daydık. Referans gazetesi Cumhuriyet’in kurucusu, Milli Mücadele’den itibaren Atatürk’ün yol arkadaşı olan Yunus Nadi adına verilen ödüllerin 80. yılında memleketi Muğla’da düzenlenen törene katıldık.
101 yaşındaki Cumhuriyet’in Yunus Nadi Ödülleri, ülkemizin edebiyat, kültür, sanat, bilim dünyasına katkı yaparken kuşkusuz sürdürülebilirlik açısından da sadece ülkemiz değil, dünya genelinde de güçlü bir örnek. Kurtuluştan kuruluşa giden yolda önemli katkılar yapan Kuvayı Milliye ruhunun yılmaz kalemi Nadi’yi memleketi Muğla’da bir kez daha saygıyla andık. Muğla Büyükşehir ve Menteşe Belediyesi’nin sıcak ev sahipliğinde düzenlenen törende Yunus Nadi ödüllerini kazanan değerli yazarlarla, sanatçılarla ve okurlarımızla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadık. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Muğla’dan birlikte “Cumhuriyetle var olduk” diye seslendik.
DAYANIŞMA
En büyük gücümüz ilk günkü gibi değerli okuyucularımız. Cumhuriyet ve okurları arasındaki bağ son derece kuvvetli. Bunun son örneği ise Cumhuriyet’le imece kampanyası. Ekonomik açıdan zorlu süreçte bizlerle dayanışmak için okurlarımız harekete geçti ve imece kampanyası başlatıldı. Bağımsız kalmanın yalnızca okurlarımızın desteğiyle mümkün olduğunu biliyoruz. Cumhuriyet için el ele, omuz omuza dayanışma gösteren herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz.