Siyaset şiddeti beslerse!...

Siyaset şiddeti beslerse!...

05.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Şiddet, tehdit dili, kutuplaştırma siyaseti... Ne kadar tehlikeli olduğunu, toplumsal, siyasi yaşamda nasıl ölümcül bir zehre dönüştüğünü yazıp duruyoruz. Ülkemizin aydınlık geleceği için demokratik, laik hukuk devleti ilkelerinin, “güçler ayrılığı”nın önemini vurguluyoruz. Yerel seçimden birinci çıkan CHP’nin lideri Özel’e yapılan saldırı tam da bu noktada bir kez daha uyarıların ne kadar doğru olduğunu ortaya koydu. Kuşkusuz saldırının pek çok boyutu var. Öncelikle yargı, güvenlik konusundaki sorunlar gözler önüne serildi. Kendi çocuklarını katleden bir suç makinesinin nasıl olup serbest kaldığından bir siyasi parti liderinin kalabalıkta güvenliğinin sağlanamamasına... Kadına, çocuğa ölümcül şiddet uygulayanların, katillerin aramızda elini kolunu sallayarak dolaşmasına... İktidar cephesinin muhalefete artan baskısından, Silivri zindanlarını göstermekten “Telef olacaksınız”a varan diline...

Bir yanda katiller, mafya, çete, siyasetle örülü kirli ağın ortada cirit atmasına, diğer yandan iddianame bile hazırlanmadan tartışmalı tanık ifadeleriyle demir parmaklıklar arkasına konanlara... Muhalif görüşlülerden siyasetçilere, iş insanlarından gazetecilere, sanatçılara uzanan gözaltı-tutuklama dalgalarına, cezaevine yollamadık hadi şükredin dercesine elektronik kelepçeyle ev hapsi kararlarına... İBB merkezli operasyonlarla tutuklanan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu ve yakın ekibinin, Zafer Partisi lideri Özdağ’ın yaşadıklarına, Demirtaş’tan Gezi tutsaklarına... Anayasal hakları olan protesto hakkını kullanarak eylemlere katılan gençlerin tutuklanıp günlerdir hapiste tutulmasına...

Bu tabloyla hedeflenen ne, övünç duyulan ne diye sormak gerekiyor. Dev “adalet sarayları” mı inşa etmek, Silivri gibi zindanları mı genişletmek? Cezaevleri tıka basa dolu, iktidarın yeni yargı paketi tartışmaları ise sürüyor. İktidarın muhalefeti düşmanmış gibi gösteren yaklaşımı, toplumdaki şiddeti, kutuplaşmayı harlıyor.

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in AKM’deki cenaze töreninden çıkarken Özel’e atılan yumruk öylesine sıradan bir eylem gibi görülmemelidir. Bu yumruk demokrasiye atılan bir yumruktur. Bireysel bir eylem mi yoksa arkasında birileri mi var, mutlaka aydınlatılmalıdır.

Ekonomik ve siyasi krizler girdabında, uluslararası öngörülemezlik tablosunun her zamankinden daha da ağırlaştığı bir ortamda sorumlu siyasi bilinç, meydanlara yansıyan demokrasi, hak, hukuk, adalet ve sağduyu çağrılarını duymalıdır. Dindirilemeyen gerilimli zamanlarda çözüm milletin iradesidir. Bu nedenle de CHP başta olmak üzere muhalefetin “Hemen seçim” çağrılarını, kutuplaşma siyasetinin yol açtığı zararları iktidar görmezden gelmemelidir.

CUMHURİYET 101 YAŞINDA!

Her yıl şu cümleyi kurmak bizler için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı: Cumhuriyet gazetesi yeni yaşını kutluyor! Bu çarşamba günü yani 7 Mayıs’ta Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında olacak!

Milli Mücadele döneminden itibaren Mustafa Kemal’in yol arkadaşı olan Yunus Nadi’yle başlayan bir macera bu. İsmini koyan Atatürk. Yunus Nadi, 7 Mayıs 1924’te, basılan ilk sayıda Atatürk ile yaptığı söyleşiyi yayımlayarak “Cumhuriyet Devrimlerine bağlılık” ilkesi ile yayın yapacağını duyurmuştu. Nice ağır bedeller ödendi, yazarları, çizerleri katledildi, demir parmaklıklar arkasına atıldı... Ama baskılara karşı boyun eğmedi, mücadeleden vazgeçmedi. Nadilerden İlhan Selçuk, Uğur Mumculara ve daha nice yazarı, çizeri, her bölümden çalışanıyla Cumhuriyet, Aydınlanma yolundan ayrılmadı. Yayın ilkelerinde yazdığı gibi: “Cumhuriyet demokrasinin savunucusudur. Cumhuriyet, demokrasi fikir ve esaslarını yıkmaya çalışan her kuvvete karşı mücadele edecektir. Ülkemizde her anlamıyla gerçek bir demokrasi kurulması için bütün varlığı ile çalışacaktır.”

Bugün de tıpkı ilk günkü gibi özverili çalışanlarıyla, bağımsız, ilkeli, doğru habercilik ilkesiyle okurlarıyla buluşuyor. Tıpkı gelecekte de olacağı gibi.

Ve siz değerli okurlarımız her birinize içtenlikle teşekkürler. İyi ki varsınız, desteğiniz ve dayanışma ruhunuz dünya basın tarihindeki ender örneklerden.

Çok yaşa Cumhuriyet. Hep birlikte nice yıllara.