Miyase İlknur

Devletin çivisi...

09 Temmuz 2022 Cumartesi

Başlıktaki cümlenin sonuna “çıktı” diyecektim ama sonradan vazgeçtim. Şöyle ki “Devletin çivisi çıkalı hayli yıl oldu” ya da “Çivisi kalmış mıydı ki çıksın” türünden itirazlar gelecekti biliyorum. Evet devletin çivisi çıkalı epey zaman olduğuna şüphe yok. Ama yine de ben devletin bir çivisi olduğunu düşünüyorum. Hem de “mıh” denilen beton çivisi gibi kallavi bir çivi. Bu çivi, hak arayanların, itiraz edenlerin tepesine balyozla bizzat devleti temsil eden siyasi ya da bürokratlar tarafından çakılıyor.

Devletin çivisinin çıkması nedeniyle milletin malına çöreklenenler, vergi kaçakçıları, mafya bozuntuları, FETÖ borsasının aracı kurumları, ihalesiz ihale alan çete üyeleri ve onların iktidardaki açık gizli ortakları, talimatla dava açan ve adaletin kılıcını muktedirden yana kullananlar için bir sorun yok. Onların tepesine çivi çakılması bir yana talih kuşu konuyor ardı ardına.

Şu son bir haftada yaşadıklarımızın yüzde 1’i demokrasiyle yönetilen bir ülkede olsa yer yerinden oynardı. İngiltere’de yalan söylediği için Başbakan Boris Johnson bizzat kendi partisi tarafından istifa ettiriliyor. Hem de başbakanlığı süresince hepi topu iki yalanı yüzünden. 

Bizde ülkeyi yönetenler saatte iki yalan söylüyor tık yok. Üstelik kendi partisinin mensupları o yalandan utanmak yerine gerçekmiş gibi savunuyorlar.

***

Uzun bir sessizlik sonrası Sedat Peker yeni ifşaatlarıyla yeniden gündemi belirlemeye başladı. Açıkladıkları yenilir yutulur şeyler değil. Ne cevap veren var ne de bunu suç duyurusu kabul edip dava açacak delikanlı bir savcı.

Adam resmen “Şantajla hapisten çıktım” diyor yahu...

O davanın mahkeme heyeti kimdi, yargıya kim talimat verdi, Mehmet Cengiz’in bu işte aracılık rolünün hediyesi ne oldu? 

Ne soran var ne üstüne giden.

EFSANE GERİ DÖNDÜ

Susurluk döneminin önemli aktörlerinden Nesim Malki cinayetinin azmettiricisi Erol Evcil, yeniden sahne aldı. Milletin parasına, bankasına, fabrikasına çökme konusunda mahir olduğunu geçmişte de kanıtlayan Evcil’in yeniden eski işkoluna dönmesi bizi şaşırtmadı da devlet bu kişinin yeniden bu kadar malvarlığı edinmesinden nasıl şüphelenmedi?

Üstelik hamisi Alaattin Çakıcı’nın desteği de bu kez yokken.

Sarallar çetesine yapılan operasyon da Evcil olayından farklı değil. MHP MYK üyesi bile bu çete yapılanmasının içinde olduğu gerekçesiyle tutuklanıyor. Saralların geçmişte Sedat Şahin ve Şirinler çetesiyle kanlı çatışmaları, eğlence mekânlarını koruma bahanesiyle çöreklendiği devletin güvenlik bürokrasisi dışında bilmeyen mi vardı?

İstanbul’un göbeğinde “cemaatler” kuruluyor, raconlar kesiliyor, eğlence mekânlarına çökülüyor, devleti yönetenler “Sahillerde ve eğlence mekânlarında bizden izinsiz kuş uçmaz” palavralarına inanmamızı istiyordu.

TAHRİK OLUNCA NE OLACAK?

Performans sistemi yüzünden her hastasına maksimum üç dakika zaman ayırabilen, iki günde bir nöbete kalan, çarpık ihale sistemi nedeniyle sürekli bozuk olan görüntüleme aygıtları yüzünden hastasına erken tanı koyamamanın sıkıntısını yaşayan doktorlar bir de hasta yakını magandaların şiddetine maruz kalıyor.

Çalışma ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi için toplandıklarında bu kez de polis şiddetinden nasibini alırlar.

Durumun düzelmeyeceğini görüp yurtdışına gitmek istediklerinde devletin en tepesindeki isim tarafından “Giderlerse gitsinler” denen doktorların meslek örgütü TTB de sürekli hedeftedir.

Önceki gün Konya’da gencecik bir doktor, bir psikopat güvenlik görevlisi tarafından katledildi. Bu olaydan bir hafta önce de Urfa’da bir doktor darp edilmişti. Ondan bir hafta önce de yine saldırıya uğrayan bir doktor sinirinden diplomasını yırtmıştı. 

Konya’daki doktoru katleden psikopata nasıl güvenlik görevlisi sertifikası verildiğini sorgularken bu kez İstanbul’da eylem yapan meslektaşlarına terör örgütü militanları muamelesi yapılarak biber gazı sıkıldı. Bu eylem sırasında gazeteci ile tartışan polisin görüntüleri insanı dehşete düşürüyor. “Neden vuruyorsun bu kadına” diye soran başka bir kadın gazeteciye histeri nöbeti geçirircesine “Beni tahrik etmeyin” diyen polis, ruh sağlığı testinden nasıl geçti acaba?

Bu insana nasıl güvenilip silah teslim ediliyor?

Tahrik olunca ne olacak?  

Çekip vuracak mı karşısındakini?

Herhalde öyle. Polis şiddeti yüzünden canını kaybeden insanların davasında ağırlaştırılmış ceza alan bir polis duydunuz mu hiç?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

89 dejavusu 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları