45. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı üzerine... - Prof. Dr. Doğan Soyaslan
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

45. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı üzerine... - Prof. Dr. Doğan Soyaslan

08.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Siyasi partiler demokratik siyasi yaşamın vazgeçilmez unsurlarıdır. Daha iyi bir yaşam için halka sorunları ve çözüm önerilerini anlatır, halkın iradesi ile iktidara gelir ve giderler. Her durumda özgürlükçü ve hukuk güvenliğine dayanan siyasi rejimden vazgeçemezler. Aksi halde meşruiyetlerini kaybederler.

Siyasi partilerin kuruluş, yetki ve görevleri anayasanın 68 ve 69. maddelerinde ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bunlardan başka, uygulamada boşluk bulunması halinde Dernekler Kanunu, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkında Kanun, Medeni Kanun ve hukuk genel ilkeleri ile doldurulabilir. Ancak her durumda anayasa hükümleri paralelinde yapılmış olan Siyasi Partiler Kanunu öncelikle uygulanır. Çünkü özel kanundur. Ancak kuralların doğru uygulanması kuraldan daha önemlidir. Bunun için vicdanı özgür, baskıdan uzak, beklenti içinde olmayan yargıç gerekir.

Her vatandaş bir siyasi partiye üye olabilir. Parti üyeliği kendisine parti yöneticilerini seçme ve seçimlere girme hakkı verir. Partiler ilçelerde ilçe başkanlığı, illerde il başkanlığı, başkent Ankara’da genel başkanlık olarak örgütlenmişlerdir.

Siyasi partilerin genel merkez, il ve ilçe kongrelerinin delege seçimleri yargı gözetimi altında gizli oy, açık tasnif esasına göre yapılır (SPK md. 21/1). Kongre tarihlerinden 15 gün önce kongreye katılacak partili üyelerin listesi seçim kurulu başkanına, il/ ilçe seçim kurulu başkanına verilir (md. 21/2). Başkan listeleri inceler, toplantı tarihinden 7 gün önce parti binasına astırarak ilan eder (md. 21/3). Listelere 3 gün içinde itiraz edilebilir. İtiraz konusunda hâkim en geç 2 gün içinde karar verir (md. 21/4).

YSK’YE İTİRAZ MÜMKÜN

Seçim kurulu başkanı, bir başkan ve iki üyeden oluşan sandık kurulunu oluşturur. Oyunu kullanacak delege kurula kimliğini sunar. Başkan, delegeye seçim kurulu başkanınca mühürlenmiş olan listeyi verir. Kapalı bölümde oyunu kullanan partili listeyi imzalar ve uzaklaşır. Seçim sonuçları bir tutanak ile tespit edilir. Seçim yerinde tutanak ilan edilir (md. 21/9). Seçim sonuçlarına iki gün içinde itiraz edilir. İtiraz hâkim tarafından iki gün içinde karara bağlanır. Karar kesindir (md. 21/10).

2 günlük itiraz süresi hak düşürücü süredir. Durdurulamaz, kesilemez (md. 21/10). “Hâkim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama nedeniyle seçimlerin iptaline karar verebilir.” İptal halinde en az 2 aydan, en fazla 3 aydan uzun olmayan süre içinde seçimlerin yenilenmesine karar verebilir (md. 21/11). Görülüyor ki kongrelerin hukuka uygun olarak gerçekleştirilip yapılıp yapılmadığına, hiyerarşik üst kurulu Yüksek Seçim Kurulu olan (Anayasa md. 79) seçim kurulu hâkimi karar vermektedir. Verdiği karar kesindir. Kararlarına karşı seçim kurulu başkanlığına veya Yüksek Seçim Kurulu başkanlığına itiraz mümkündür. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 8 Ekim 2023 tarihinde düzenlenen İstanbul il kongresini, seçime hile karıştırıldığı gerekçesiyle Medeni Kanun’un, Dernekler Kanunu’nun genel kurulun iptaline ilişkin hükmüne dayanarak iptal etmiştir. İddiaya göre, eğer düzmece değilse 3 delege başka delegeleri etkilemek için rüşvet almıştır. 2 yıl önce Yüksek Seçim Kurulu’nun denetiminde yapılan bir seçimi iptal etme yetkisi yoktur. Yetkili kurul il seçim kurulu ve kurulun görevli hâkimidir. Seçim kurulu hâkimi ve seçim kurulunun kararlarını ortadan kaldıramaz.

Danıştay, 16 Nisan 2017 tarihinde mühürsüz oyların geçerli sayılmasının iptali istemine ilişkin davada seçim hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları çözme yetkisinin Yüksek Seçim Kurulu’na ve ilgili seçim kurullarına ait olduğunu kabul etmiştir.

KARARIN DAYANAĞI YOK

Somut olayda boşluk yoktur. Seçimlerde usulsüzlük varsa, tutanağın düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde hâkime itiraz edilmeliydi. Kesin hükmü iki sene sonra ortadan kaldırmak hukukta güvenlik ve istikrarı yok eder. Kimse bu topraklarda yarınından emin olamaz, endişe içinde yaşar.

Ayrıca varlığı iddia edilen hilenin seçim sonuçlarını etkileyecek derecede olup olmadığı da belli değildir. Seçim hâkimi seçim sonuçlarını etkileyecek usülsüzlük nedeniyle seçimi iptal edebilir (md. 21/11). Verildiği iddia edilen para miktarı göz önüne alındığında seçim sonuçlarını etkileyecek düzeyde olmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki belli bir kişiye oy vermek için para alan delege oyunu gizli vermektedir. Parayı alır, yine de oy vermeyebilir. Delegeye menfaat temin edilse de aday kazanamayabilir.

İddiaya göre İstanbul il kongresinin iptali için başka davalar da açılmış ancak reddedilmişlerdir. Kesin hüküm olduğu için 45. Asliye Hukuk Mahkemesi böyle bir davayı kabul edemez. Ancak bu konuda halen yürüyen bir dava var ise birleştirme kararı verir.

Anayasanın 79. maddesi ve Siyasi Partiler Kanunu hükümlerine göre seçimleri, Yüksek Seçim Kurulu’nun denetimi altında il ve ilçe seçim kurullarının idaresinde yapılan 2 yıl önceki İstanbul il kongresi usulüne uygun şekilde İstanbul il seçim kurulu denetiminde sonuçlandırılmıştır. Asliye hukuk mahkemesi kararının herhangi bir dayanağı yoktur. Hukuk dünyasında doğmamıştır. Yok hükmündedir. Verilen karar Anayasayı ihlal suçunu oluşturur.

İlgili Konular: #YSK

Yazarın Son Yazıları

Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025
Onlar daha çocuktu… - Şükrü KARAMAN

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçi...

Devamını Oku
12.11.2025
Efsanevi bir dönemin sonu - Doç. Dr. Hüner Tuncer

10 Kasım 1938 tarihi, tarihte hiç kuşkusuz bir dönüm noktasıdır! Bu tarihle birlikte Türkiye’de efsanevî bir dönem sona ermiştir. Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren gözlerini her gün yeni bir masala, gerçekleşmesi olanaksız gibi görünen yeni bir düşe açan Türk ulusu, bundan böyle hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının ayırdına varmaya başlayacaktır.

Devamını Oku
11.11.2025