Belirleyici olan seçim vaatleri mi?
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Belirleyici olan seçim vaatleri mi?

12.11.2015 08:43
Güncellenme:
Takip Et:

Seçim sürecinde liderlerin, partilerin, aktörlerin vaatleri kuşkusuz önemlidir. Türkiye özelinde ise giderek bu vaatlerin siyasi ve ideolojik arka plandan yoksun, arındırılmış bir biçimde seçmene sunulduğuna tanıklık ediyoruz.

Siyaseten, siyasi olandan kaçış aynı zamanda toplumda heyecan ve iktidar enerjisi yaratacak duygulanımdan, birlikte ortak ve güzel bir gelecek tahayyülünden alıkoymaktadır. Kuşkusuz her parti halka, farklı toplum kesimlerine dönük birtakım vaatlerde bulunmaktadır. 
Toplumsal eşitsizliğin arttığı, sömürünün korkunç boyutlara ulaştığı bir ortamda sosyal demokratların öncelikleri farklılaşmak durumundadır. Kimin ve neyin iktidarının kurulacağını halk bilmelidir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı seçilmesinden sonra CHP ülkenin bütün sorunlarına dönük gerçekten kapsamlı öneriler hazırladı. Paydaşlarıyla birlikte hazırlanan bu önerilerin karşılık bulduğu ve farklı bir CHP algısının ortaya çıktığı görülmektedir. Ancak istenilen etkinin yaratılması, çözümler ekseninde toplumsal bir kümelenişinin sağlanması için ve bunun gündelik yaşamda örgütsel bir karşılığa dönüşmesi için ideo-politik tutum ve çerçeveleme çok önemlidir.

Benzer vaatler
Partilerin benzer seçim vaatlerinde bulunmalarını bir yerde bu ideo-politik çizginin belirsizleşmesi olarak okumak da mümkün. Nihayetinde her parti hangi ideolojik temelde siyaset yaptığını, kimleri öncelediği, hangi toplum kesimleri ve sınıflar ekseninde bir değişim ve dönüşümü hedeflediğini ancak ideo-politik çizginin netleşmesi ile mümkündür. Soğuk savaş sonrası ideolojisiz, tarihsiz ve sınıfsız bir ideo-politik hegemonya kuruldu ve Türkiye hâlâ bunun etkisinden çıkmış değil. Ama giderek dünyada neo-liberal sisteme karşı yükselen toplumsal ve siyasal muhalefet yeni bir konumlanışı zorunlu kılmaktadır. Bu çerçevede Türkiye’de sosyal demokratların önünde kendi politik pozisyonunu güçlü bir biçimde belirleme ve buradan yeni bir düzen inşası için umut üretmeye ihtiyaç bulunmaktadır.

Hangi ambalaj?
Kuşkusuz siyasal iletişimde ne söylendiği yani ne tür vaatler verileceğinin ifadesi önemlidir. Ancak bir o kadar da önemli olan bunun hangi ambalajla sunulduğudur. Yani hangi ideo-politik perspektiften hareketle, nasıl ve ne söylediğinizdir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin toplumun dezavantajlı kesimlerine dönük sağlam ve tutarlı vaatleri çok önemlidir. Bu vaatleri etkili kılacak ve geniş kesimlerin sahiplenmesine imkân sağlayacak şey, ideolojik çerçevelemedir. Çünkü insanları motive eden inandıkları dünya görüşünün kendileri vaat ettiği yeni bir ülke ve dünya hayalidir. Ayrıca partilerin amacı sadece oy almak değildir. Aynı zamanda bir siyasal toplum inşasıdır. Çünkü bir kitle yaratmak ve onu genişletmek aynı zamanda bir iktidar imkânının süreklileşmesi anlamını taşımaktadır.

Toplum inşası
Dolayısıyla siyasal bir toplum inşasına dönük program, söylem ve örgütlülük solun beklediği iktidar imkânını sağlayacaktır. Nüfusunun çok genç olduğu bir ülkede ideolojik bir konumlanış, gençlerin partilere bağlanması, partilere ilişkin ciddi bir heyecan duymalarının da yolunu oluşturmaktadır. Gençlere hitap edecek ideolojik bir performansın gösterilmesi partilerin gelecek açısından yeni ve enerjik kadrolara kavuşmasını ve kendisini yenilmesi içinde bir fırsattır. Büyük dönüşümlerin, değişimlerin yaratılması noktasında ideolojinin belirleyici gücü var. Dünya sosyal demokratlarının kendilerini bu çerçevede yeniden tanımlamaları, konumlandırmaları ve yeni kitlelere ulaşmaları gerekmektedir. Dallas Smythe “Batı Marksizmi’nin Kör Noktaları” adlı çalışmasında medyanın ve iletişimin Batı Marksizmi tarafından yeterince önemsenmediğini ancak iletişim olgusunun bugünün toplumunu anlama ve çözümlemede önemli rol oynadığına dikkat çeker.

Kör nokta
Smythe’nin dikkat çektiği gibi Türkiye sosyal demokratlarının da bir kör noktası varsa o da ideoloji konusundadır. Bu aşıldığı ölçüde yeni bir toplum tahayyülü ve heyecanı geniş kitleleri saracak ve buda bir iktidar değişimini mümkün kılacaktır. Hem ideolojik hem kadro bağlamında ciddi, kapsamlı ve geniş kesimleri ikna edecek bir değişim yaratılmazsa CHP iktidardan uzak ve kurultay sarmalında yaşadığı olumsuzlukları kronikleştirir.

Dr. ALİ HAYDAR FIRAT
İletişim Bilimci

 

 

Yazarın Son Yazıları

Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025