Çöpten Elektrik! - Prof. Dr. Çağatay GÜLER
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Çöpten Elektrik! - Prof. Dr. Çağatay GÜLER

03.05.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Japonya ve İsviçre gibi gömme alanı sıkıntısı olan Avrupa ülkelerinde, atık miktarı 1/15-1/20 oranında azaltılabildiği için yakma yönteminin tercih edildiği doğrudur. Bu ülkeler aynı zamanda atık yakma teknolojisi” üreten ve satmaya çalışan ülkeler arasındadır.

Ortaya çıkan ısı enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülebilmesi, bu uygulamaları çevre dostu ve kârlı göstermeye yönelik bir pazarlama aracı olarak kullanılmaktadır. Oysa bu yöntem yitirilen enerjinin sadece bir kısmının geri dönmesini sağlar.

Ticari olarak da verimli değildir, tabii “ürettiği elektik kullanılsa da kullanılmasa da ödeme garantisi” verilmediyse! Bu tip garantiler ticari sır olarak gizleneceğinden kamuoyunun haberi olmayacaktır. Bu tesislerin kurulması için uluslararası kuruluşlardan kredi sağlamak oldukça kolaydır. Ancak işletme maliyeti yüksek, idamesi zor sistemlerdir.

RİSKLİ VE MASRAFLI

Yakma çok pahalı ve özellikle hava kirliliği açısından çok tehlikeli bir işlemdir. Eğer baca filtrelerinin bakım ve idamesi sağlanamayacak olursa çok tehlikeli hava kirliliği sorunlarına yol açabilir. Cıva için pahalı reçineler, diğer ağır metaller için ise pıhtılaştırma ve çökeltme yöntemleri kullanılması gerekmektedir.

Ayrıca gaz temizleme sıvılarının ve toz tutucularda biriken küllerin giderimi (bertaraf) de sorun olmaktadır. Japonyada sürekli besleme” tipindeki yakma fırınlarında oluşan kalıntının, tesisin büyüklüğüne göre yüzde 7-10dan az olması zorunludur. Gelişmekte olan ülkelerin atık türünde bunu sağlamak neredeyse olanaksızdır.

Yakma işlemi kömürleşmeye olanak vermeyecek yüksek sıcaklık derecelerinde yapılamadığında kömürleşen bileşenler kemirici üremesini artırarak kemirici kaynaklı salgınlara” yol açabilir.

Yakma fırınlarının işletilmesi ve idamesi yüksek nitelikli bir teknik ekip gerektirir. Gelişmekte olan ülkelerin ücretlendirme sistemleri bu tip bir teknik ekibin oluşturulmasına ve sürdürülmesine olanak vermemektedir. Bu gibi ülkelerde kurulmuş atık yakma fırınlarının çalıştırılamamasının en önemli nedenlerinden biri de budur.

Atık gazların tehlikeli bileşenlerinden ayrılması pahalı süreçler gerektirir. Bu nedenle tanıtım gezilerindeki bilgisayar sistemli düzey belirlemeleri ve otomatik müdahale” vb. fanteziler program hilelerinden” ibarettir, bu nedenle gerekli halk sağlığı güvencesini sağlamaktan uzaktır.

ALGIYLA SAKLANAN GERÇEK

Kimilerine göre katı atıkların yakılması “çöp taşıma harcamalarını azaltmakta, ucuz enerji sağlamakta, çöplerin çevreye verdiği zararı ortadan kaldırmaktadır”. Bu görüşler “çöpten enerji üreten tesislerin” tehlikeli düzeyde hava kirliliği kaynakları olduğunu, bu nedenle çok pahalı kirliliği önleyici yüksek teknoloji sistemleri gerektirdiğini gözden kaçırmak için büyük çaba harcarlar. Şu anda ülkemizde de yapıldığı gibi artık adına atık yakma fırını” denmemekte Biz bir enerji santraliyiz!” böbürlenmesiyle servis edilmektedir.

Ne yazık ki uçartozlar, ağır metaller, dioksinler, furanlar, asit gazları ve uçardamlaları hiç hesaba katılmamaktadır. Çok yüksek düzeyde sera gazlarından söz edilmez bile. Bu tesisleri savunanların bütün amaçları, başlı başına bir halk sağlığı sorununa hatta cinayete dönüşebilen çöp yakma işini “çevre dostu bir geri dönüşüm yöntemi” gibi göstermek ve atıkların yenilenebilir enerji” kaynağı sayılmasını sağlamaktır.

Bunu bir kez kabul ederseniz başka ülkelerin çöplüğü haline gelmeniz de yasallaşır. Tesisler kurulur, atık sorununun çözüldüğüne, elektrik enerjisi edildiğine yönelik güzel konuşmalar yapılır. Gün gelir hava kirliliğini önleyici sistemlerin sürdürülmesi sağlanamadığından geceleri çalıştırılan” birer zehir bacası olarak toplumun başına bela olurlar.

Temel katı atık yönetim sıradüzeninde öncelik ve önem sırası “azalt, yeniden kullan, geri dönüştür, enerji geri kazanımı sağla ve giderimi tamamla” biçimindedir. Geri dönüştürülebilir ambalaj malzemelerini birey ve konutta başlayan ayırma, tek kullanımlık malzeme kullanımının azaltılması başta olmak üzere birçok akılcı yöntem vardır. Atık yakma sistemlerini pazarlayanlar “çöpten elektrik üretme” kılıfına sararak uygulamayı çevre dostu gibi göstermeye çalışırken azaltma, yeniden kullanma ve geri dönüşüm” aşamalarına ağırlık vererek çözülebilecek birçok sorunu halk sağlığı sorununa dönüştürdüklerini gizlemeye çalışırlar.

ALDATMACALARA KANMAMALI

Günümüzde kimi televizyon kanallarında yayımlanan albenili reklamlarla kamuoyu oluşturmaya çalışılmaktadır. Paranın gücü bu reklamları “en uygun zamanda” hedef gruplara ulaştırırken halk sağlığı tehlikelerini topluma iletebilme fırsatı verilmemektedir. Para gücü” bu reklamları eğlence programının en heyecanlı evresinde devreye sokarak beyin yıkarken halk sağlığıyla ilgili uyarılar perdeyi aralayamamaktadır bile.

Tek umudumuz siyasi baskılarla bunaltılan belediye başkanlarımızın bu aldatmacalara kapılmamalarıdır. Güç sahiplerinin” çok anlayışlı davrandıkları ve kolaylık gösterdikleri harcamalarda iki kez düşünmelidirler.

PROF. DR. ÇAĞATAY GÜLER

Yazarın Son Yazıları

Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025