Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gözler Mehmetçiği arar oldu - Prof. Dr. Ayşe YÜKSEL
6 Şubat Pazartesi sabahına uyandığımızda, Kahramanmaraş merkezli ama 11 ilimizi büyük hasar ve can kaybı ile etkileyen depremin haberi, bize üzüntünün ötesinde büyük bir acı hissettirdi. Ülkemizin başı sağ olsun, yaralılarımıza geçmiş olsun. Bizler, dayanışma ile bu acıyı hafifletecek, yaralarımızı saracağız. Ama sosyal devlet olarak bunun devletimizi temsil eden yöneticilerimiz tarafından yapılmasını bekleriz. Neden ülkemizde bir türlü bu gerçekleşemiyor?
Dün, Hatay ve ilçelerinde, ÇYDD, burs verdiği öğrencileri ve aileleri ile buluşup onların çadır, yiyecek ve hijyen gereksinimlerini sağlamaya gayret etti. Öğrencilerimizin sevinci yüzlerinden okunuyordu. Bu sevinç ihtiyaçlar için değildi; derneklerinin onları düşündüğünü, yanlarında olduğunu gördükleri içindi.
HATAY’DAKİ DURUM
Hatay’ın merkezi adeta savaş sonrası bir görünümdeydi; şehir terk edilmişti; çünkü çok sevdikleri memleketlerinde kalıp yaralarını sarmaları için çadır kentler, yaşam merkezleri yok denecek kadar azdı. Gözümün önüne Marmara depremi, Mehmetçiğin, arama kurtarma, güvenliği sağlama, çadır kentler kurma ve yönetme gibi insanın gereksinimlerini sağlama konusunda yaptığı olağanüstü çaba geldi. Marmara depreminde ise çadırlar adeta ip gibi dizilmiş, etraf tertemiz, yemek dağıtımı ideal, tuvalet, banyo hatta sosyal mekânlar, her şey iyileşmeye olumlu katkı sunuyordu. ÇYDD, çadırda yaşayan ailelerin çocuklarına, gençlerine ve kadınlarına rehabilitasyon etkinlikleri yapıyordu.
Hatay’daki depremzede genç kadınlar, “Bize de iş verin. Zaten evimiz yok dışardayız. Sizin için biz de gönüllü çalışırız, zamanımız bol” diyorlardı. Erkekler, devletten çadır gelmeyince buldukları tahtaları çatmış, etrafını battaniye, naylon ile kaplamış, kapıya benzer bir şey ile ailesini, bir ölçüde soğuktan, yağmurdan korumaya çalışmış, kendince güvenli bir ortam oluşturmuştu. 21. yüzyılda, Atatürk Cumhuriyeti’nin 100. yılında bu manzaralar içimizi acıtıyor.
ÖRGÜTLÜ TOPLUM
“Asrın felaketi” deniyor. Madem öyle devletimiz, ÇYDD gibi deprem sonrası iyileşme sürecinde yaptığı, eğitime ve istihdama destek çalışmaları, bitirip devlete teslim ettiği okul, yurt, geçici konut inşaatları, daha birçok emek veren bizlere neden gönüllü çalışma izni vermedi. Madem böyle bir gereksinim yok “O zaman her şey tıkır tıkır işliyor” diye düşündüm ama dün gördüklerim öyle olmadığını bir kez daha bana gösterdi.
Sivil toplumu, siyasisi, yurttaşı, işvereni, işçisi hepimiz topyekûn eğitim almalı, maddi ve beceri güçlerimizi birleştirmeli, bilim uzmanlarının yol göstericiliğinde, acil eylem planları, rehabilitasyon, yapılanma gibi kısa, orta ve uzun vadede görevlerimizi bilmeliyiz.
Sivil inisiyatifleri de alkışlamak gerek. Duyarlı ve sorumlu yürekleri ile hemen harekete geçtiler, birdiler beş, on, yüz oldular, emek verdiler, bir STÖ ile buluştular, gereksinimleri karşıladılar.
Deprem bir doğa olayı, ondan kaçınamayız ama zararlarından bilim ile uzaklaşırız. Tek çare, sosyal devlet, bilim, sağduyu, örgütlü toplum.
PROF. DR. AYŞE YÜKSEL
ÇYDD GENEL BAŞKANI
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Akılalmaz protez bacak dolandırıcılığı!
- Suyu azaldığı için alarm veren gölde 'flamingo' sürprizi
- Yavru kedi kuryenin dikkati sayesinde böyle kurtarıldı
- Özgür Özel’den Kemal Kılıçdaroğlu’na olay yanıt
- 13 gündür aralıksız hapşırıyor
- Okullarda temizlik yapmak isteyen CHP'li belediyelere en
- Karekodlarda 'Sanal tuzak' uyarısı
- Ebeveynler dikkat!
- Uzmanlar tek tek anlattı
- Felçli kedisi için yürüteç yaptı...
En Çok Okunan Haberler
- 'Hükümete laf söyleyemeyecek miyiz?'
- Sezonun 3. final haberi: NOW TV o dizinin fişini çekti
- Narin cinayetinde 'delil' niteliğinde yeni ayrıntı
- Belediye başkanı, kafası kesilmiş halde ölü bulundu!
- 'Surlara yürürken kızımın kafasını gördüm...'
- Türkiye’nin en büyük santrali durdu!
- Günlerdir kayıptı, balıkçılar midesinden çıkardı!
- AKP ve CHP oylarında dikkat çeken düşüş
- Hollandalı futbol efsanesi hayatını kaybetti
- 'Ayşenur burada, sakın eve gelme'