Hukuk mahkemeleri YSK yerine karar verebilir mi? - Hamdi Yaver Aktan
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Hukuk mahkemeleri YSK yerine karar verebilir mi? - Hamdi Yaver Aktan

12.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na (SPK) göre siyasi partilerin genel merkez, il ve ilçe organları ile il kongresi ve büyük kongre seçimleri yargı gözetiminde yapılır (m.21/1). Seçimlerde “seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama nedeniyle seçimlerin iptaline” hâkim karar verir (m.21/11). Ancak seçimin iptaline karar verilebilmesi için öncelikle gözetilmesi gereken husus, “seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim” sonucuna itiraz edilmiş olup olmaması yargıcın gözetmesi gerektiğidir. Söz konusu süre geçtikten sonra yapılacak itiraz süre yönünden reddedilir.

Süresi içinde itirazın yapılması halinde;

- Seçimin sonucunu etkileyecek usulsüzlük olup olmadığı ile

- Kanuna aykırı uygulama bulunup bulunmadığının seçim yargısı tarafından incelenmek zorunluluğu vardır.

Söz gelimi, üye olmayanın ya da delege olmayanın seçimde oy kullanması halinde seçimin sonucunu kullanılan oy etkiliyorsa seçim iptal edilecektir. Örneği sürdürelim, kullanılmaması gereken oy 1, seçim sonucundaki fark 2 ise, geçersiz olması gereken oy seçimi kanununa verilmiş kabul edilse bile sonuca etkili olmadığı için seçimin iptali gerekmeyecektir.

Seçimin yargıç tarafından, süresinde yapılan üzerinde iptal edilmesinde, “bir aydan az ve iki aydan fazla bir süre içinde olmamak üzere seçimlerin yenileneceği tarihi” tespit edilerek ilgili siyasi partiye bildirilir.

YSK’NİN ALANINA MÜDAHALE

Seçim hukukunda düzenlenmiş süreler, seçim güvenliği ve istikrarı içindir. Resen gözetilir; bu itibarla hak düşürücü süredir. Yüksek Seçim Kurulu’nun geliştirdiği uygulamaya göre, “tam kanunsuzluk” hallerinde süreden sonra da istisnai olarak karar verildiği görülmektedir. Sandık kurulunun yasaya aykırı oluşmuş ve seçim sonucuna da süresinde itiraz edilmemiş olmasına karşın Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tam kanunsuzluk halinin varlığıyla kesinleşmiş seçimi iptal edebilir. Konu YSK’nin yetki/görev alanındadır. Adli mahkeme bu konuda yetkisizdir, görevsizdir.

Kesinleşmiş seçim sonucuna ilişkin mahkemenin vereceği karar, YSK’nin alanına müdahale anlamına gelir. Çarpıcı bir örnek verilebilecek olursa, bir ceza mahkemesinin boşanma kararı vermesine benzer. “Hukuk dünyasında doğmadı ve yok hükmünde olduğu hukukçularca belirtilmektedir. (Prof. Dr. Doğan Soyaslan, “45 Asliye Hukuk Mahkemesi kararı üzerine...”, 08.09.2025, Cumhuriyet)

‘TAM KANUNSUZLUK HALİ YOK’

Gündemde olan ve günlerdir değerlendirme yapılan, davalara konu edilen olayda, özel yasaya göre (SPK) yapılan il kongresi ve genel kongresi sonuçları kesinleşmiştir. Kongrelere “hile” karıştırıldığı ileri sürülmektedir. Ancak sandık kurullarının yasaya aykırı oluştuğuna ve seçim sonucunu etkileyecek ölçüde/sayıda delege olmayanların oy kullandığına ilişkin bir iddia mevcut değildir. Bir diğer anlatımla “tam kanunsuzluk hali yoktur.”

Somut olayın hukuksal değerlendirilmesinde hukuk mahkemesinin yetkisinin olmadığı, konunun bütünüyle seçim yargısının alanında olduğu açık. Ceza mahkemesinde dava (M.112) açılmış olması da sonuca etkili görülmemektedir. Seçime girme yeterliliği kazanmayan bir partinin seçime girmiş ve dahası ceza mahkemesinde mahkûmiyet kararı verilip kesinleşmiş olması bile YSK tarafından seçimlerin iptal nedeni sayılmadığı bilinmektedir. Hatta o partinin aldığı oyların iptal edilmesi halinde bir başka partinin barajı geçeceği açık olmasına rağmen!

İHTİYATİ TEDBİR MÜMKÜN MÜ?

Bütün bunlara karşın hukuk mahkemesi ihtiyati tedbir kararı vermesi mümkün mü?

Açıklanmaya çalışıldığı üzere seçim hukuku kurallarına karşın ihtiyati tedbir kararı nasıl verilecektir. Hukuk Mahkemesi Kanunu’na (HMK) göre genel kurul, “davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aynı yasanın 390/1. maddesi ihtiyati tedbir talebine ilişkin davada görevli ve yetkili mahkemenin, esas hakkında görevli ve yetkili mahkeme olduğunu düzenlemektedir.

Partilerin il ve ilçe örgütlerinin tüzel kişilikleri bulunmamaktadır. Siyasi Partilerin genel merkezlerinin Ankara’da bulunması zorunludur. (SPK. M. 8/2) Tüzel kişilik genel merkezlerinde olduğu gözetildiğinde ve davalı da parti tüzel kişiliği olmasına göre tedbir davası Ankara mahkemesinde açılmalıdır. Birden fazla yerde ve mahkemelerde açılmış ise ilk açılan Ankara mahkemesinde birleştirilmelidir. Davalının yerleşim yeri (partiler için Ankara) dışında açılan tedbir davasında Yargıtay da ikametgâha işaret etmektedir (4.HD. 9. 2. 2004 tarih, 2003/15197 esas, 2004/3592 karar).

HSYK NE YAPACAK?

Hukuk mahkemesinin YSK’nin alanına giren bir davada karar vermesi halinde partinin seçiminin kesinleşmesinden sonra seçilmiş kişilerin “menfaatleri zarar göreceğinden ceza yargılamasına konu olabilmektedir. Yargıtay, idari yargının yetkisinin de olan bir olayda, hukuk mahkemesinde ihtiyati tedbir kararı veren yargıcın görevde yetkiyi kötüye kullandığını kabul etmiş ve onaylamıştır. Mahkûmiyet kararını onamıştır (Ceza Genel Kurulu, tarih 6.5. 2008, 76/97 Esas-Kısas).

Ülkenin gündemini meşgul eden, gerilime neden olan davalarda, seçim hukukuna göre yetkili kurulun açık olmasına karşın, yetki/görev alanının dışına çıkılması hukuk devleti ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır. Kurallar gereği kurumlar bellidir. Görev sınırları anayasa ve yasalarda belirlenmiştir. Yurttaşların hukuk devleti ilkesine inançlarını sürdürmeleri kamu görevlilerine de düşmektedir; başta yargıya olmak üzere! Bu bağlamda “Hâkimler ve Savcılar Kurulu ne yapacaktır” sorusu da haklı bir sorudur!

HAMDİ YAVER AKTAN

YARGITAY ONURSAL DAİRE BAŞKANI

Yazarın Son Yazıları

Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025
Onlar daha çocuktu… - Şükrü KARAMAN

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçi...

Devamını Oku
12.11.2025
Efsanevi bir dönemin sonu - Doç. Dr. Hüner Tuncer

10 Kasım 1938 tarihi, tarihte hiç kuşkusuz bir dönüm noktasıdır! Bu tarihle birlikte Türkiye’de efsanevî bir dönem sona ermiştir. Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren gözlerini her gün yeni bir masala, gerçekleşmesi olanaksız gibi görünen yeni bir düşe açan Türk ulusu, bundan böyle hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının ayırdına varmaya başlayacaktır.

Devamını Oku
11.11.2025