Sahipsiz hayvanlar konusunda ne yapmalı? - N. Erdinç Orhan
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Sahipsiz hayvanlar konusunda ne yapmalı? - N. Erdinç Orhan

29.06.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Öncelikle bugüne kadar geçen sürede neler eksik bırakıldı ve ne gibi yanlışlar yapıldı sorusunu sormak gerek. Bunu açığa çıkarıp gerekli sonuçlara ulaşılmadan bugün atılacak her adım, aynı hataların devamı niteliğinde olacaktır. Zaman kaybı ile birlikte sorunun daha fazla büyümesinden başka bir sonuç doğurmayacaktır.

Konuyla ilgili kararlar alınırken tek uzman meslek veteriner hekimlerin görüş ve önerileri dikkate alınmadı, yasal düzenlemelerle her şey hallolacak sanıldı. Yapılan bilimsel çalışmalar ve uluslararası deneyimler, uyutma ile popülasyon kontrolünün sağlanamadığını, kısa vadeli yanılsamanın vakum etkisi nedeniyle işe yaramadığını göstermekte ve bütün olanakların topyekûn kısırlaştırma için kullanılması gerektiğini ortaya koymaktadır.

REHABİLİTASYON MERKEZLERİ

Bugün çözüm diye sunulan öneriler, milyonlarca sahipsiz köpeğin nasıl toplanacağı ve otuz gün nerede tutulacağı sorusu ile boşa çıkıyor. Bu nedenle ilk olarak toplanan köpeklerin tümü kısırlaştırılmalı ve saldırgan olanlar bakım evlerinde tutulmalıdır.

2004 yılında yürürlüğe giren “Hayvanları Koruma Kanunu ile Belediyelere Rehabilitasyon Merkezi” kurma ve nüfusa göre bütçelerinden binde 3 ile 5 oranında pay ayırma zorunluluğu getirildi. Ancak belirlenen bütçe ayrılmadığı gibi, 1003 büyükşehir, il ve ilçe belediyesinden yalnızca 250’sinde bulunan hayvan rehabilitasyon merkezi sayısı da artmadı. Var olan merkezlerin çoğunun teknik olanak, personel ve kapasite olarak son derece yetersiz olması sorunun bir diğer boyutu.

Çok önemli olmakla birlikte; aksayan yalnızca çıkarılan yasaların uygulanması için, gerekli denetimlerin yapılarak otoritenin sağlanamamış olması değildir. Köpek popülasyon artış hızının kontrole alınabilmesi için, 2004’ten bugüne kaybedilen 20 yıllık süre dikkate alınarak

Konuyla ilgili gerçek muhatapların bir araya gelmesiyle yapılacak planlama, kamu otoritesi eliyle tek merkezden yönetilerek ciddiyetle uygulanmalı,

Ülke genelinde sokaktaki hayvan sayısının belirlenmesi için, kırsaldan başlayarak belediyeler, Tarım ve Orman Bakanlığı birimleri ve muhtarlıklar başta olmak üzere ilgili tüm kurumları içine alan bir çalışma başlatılmalı. Sokaktaki köpek sayısı hakkında yapılan tahminlerde milyonlarla ifade edilen farktan oluşan belirsizlik ortadan kaldırılmalı,

2004-2024 arasında yapılan 2 milyon 450 bin olarak duyurulan kısırlaştırma sayısını, bu kez iki yıllık bir sürede gerçekleştirmek hedefiyle ülke çapında bir seferberlik başlatılmalı,

Hızla var olan rehabilitasyon merkezlerinin altyapı, teknik donanım gibi tüm eksikleri giderilmeli ve personel, ilaç vs. ihtiyaçları tümüyle karşılanarak kapasiteleri maksimum seviyeye çıkarılmalı,

Proje veya yapım aşamasındaki merkezlerin hızla tamamlanması ve diğer belediyelerde de gerekli adımların bir an önce atılması sağlanmalı,

ÇEVRE SAĞLIĞI VE HAYVAN REFAHI

Tüm belediyelerde “veteriner işleri müdürlüğü” olmalı, başında veteriner hekimler bulunmalı ve baskı yapılmadan çalışmaları sağlanmalı,

Sahipli hayvanların yarım kalan kayıt altına alınma süreci tamamlanmalı, sahiplenme ve bakıma dönük yeterlilik koşulu, eğitim vb. kurallar getirilmeli ve bunu sağlamayanlara izin verilmemeli,

Sahipli ev hayvanlarında kısırlaştırma zorunlu hale getirilmeli, hayvan üretimi, ithalatı denetim altına alınmalı ve kaçak girişler engellenmeli,

Ev hayvanlarının sokağa terk edilmesini engellemek için caydırıcı cezalar getirilmeli,

Kırsal bölge ve açık alanlar öncelikli olarak sahipsiz hayvanların barınma, üreme ve bölgesel geçiş yerleri belirlenmeli, buna göre yerinde müdahale için yöntemler geliştirilmeli,

Toplumsal farkındalık sağlanarak satın almak yerine sahiplenmek özendirilmeli, bunun için kamu spotları hazırlanmalı,

İnsanların yardım etme isteğini ve vicdani duygularını istismar eden sözde hayvansever fırsatçılara engel olunmalı,

Gönüllüler ve hayvanseverler tarafından finanse edilen sahipsiz hayvan bakım evlerinin kurulması sağlanmalı, çalışmaları kurala bağlanarak sıkı bir şekilde denetlenmeli,

Toplumun güvenini kazanacak ciddiyette bir çalışma yapıldığı duyurulmalı. Yardım kampanyaları düzenlenerek toplanan maddi kaynak sahipsiz hayvan sorununun çözümü için kullanılmalı.

Veteriner hekimler; insan sağlığı, çevre sağlığı, hayvan refahı ve hukuki boyutları olan bu soruna gereken önemi vermektedirler. İyileşme ihtimali bulunmayan ve acı çeken, saldırganlık düzeyi çevresine ve kendisine zarar verecek oranda yüksek olan vb. hayvanların uyutma kararını verecek, veteriner hekimler dışında hiçbir kişi veya kurum olamaz. Bilimsel yeterlilik ve sorumluk gerektiren bir noktada, farklı istek veya tercihlere göre hareket edilemez.

Yazarın Son Yazıları

Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025
Onlar daha çocuktu… - Şükrü KARAMAN

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçi...

Devamını Oku
12.11.2025
Efsanevi bir dönemin sonu - Doç. Dr. Hüner Tuncer

10 Kasım 1938 tarihi, tarihte hiç kuşkusuz bir dönüm noktasıdır! Bu tarihle birlikte Türkiye’de efsanevî bir dönem sona ermiştir. Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren gözlerini her gün yeni bir masala, gerçekleşmesi olanaksız gibi görünen yeni bir düşe açan Türk ulusu, bundan böyle hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının ayırdına varmaya başlayacaktır.

Devamını Oku
11.11.2025