Kitap kitap kitap...

14 Ekim 2018 Pazar

Bir hafta yazmamak valla iyi geldi, ama yazılara yeniden başlayacağını bilmesi insanın, kafasında durmadan yazmasına neden oluyor. Bu da rahatsızlık verici. Zaten yazdığım zamanlar düşünceye gün boyu bir değil birkaç yazı konusu- makale üşüştüğü için ne desem bilemedim. Beyni istim üzerinde tutmanın şüphesiz iyi tarafları çok, rahatsız edici taraflarını ise hiç konuşmuyoruz. “Beyni boşaltmak” üzerinde dolaşan laflar, ne demek hiç anlamam..
Nereye boşaltacağız, kovanın içine mi?! Neyse, kısa bir aralıktan sonra merhaba. Boş durmadık, Cumhuriyet’e iki dolu sayfa bilim ve teknoloji haberleri hazırlıyoruz.. Bir yandan da 133 haftadır düşük bir ücretle piyasada satılan Herkese Bilim Teknoloji dergisini en iyi haliyle yayımlamaya çalışıyoruz.. Bu amaçla da, dünyanın önde gelen bilim dergilerinin yayımlarını ve bilim sitelerinin duyurularını her gün izlemek ve not almak, başlı başına bir uğraş. Bilim haberleriyle uğraşıyorsanız, olan biteni kaçıramazsınız.
Sadece HBT’yi değil, aynı zamanda Cumhuriyet bilim sayfalarını da en iyi biçimde hazırlamak, en yeni ve çarpıcı araştırma sonuçlarını sayfalara koymak zorundasınız. Çünkü bu sayfaların altında da bizim imzamız var! Cumhuriyet’in dünkü sayfalarına yeniden baktım, mükemmel yeni haberler var. 3-4 tane manşet bir arada!
Neyse, bu girişten sonra pazar günü size birkaç kitap tanıtmak istiyorum.
Lütfen, Türkiye’de siyaset kazanı taşıyor, kitabın sırası mı demeyin. Bazen, yahu siyaset köpüğüne hiç girmesem mi gibi haince düşünceler dolaşmıyor değil beyinde.. Ama ne mümkün! Yok yok, istersen mümkün. O kadar gerçek ve ilginç olgular, olaylar, düşüncelerle kaynıyor ki ortalık, her gün yazabilirsiniz!

Haluk Şahin’den Ada
Haluk dostum Bozcaadalı uzun zamandır. Bozcaada veya Tenesos, milattan öncesinin Ege’si ve Anadolu’su arasında bir Anadolu adası. Troya gibi büyük savaşlara; Hektor, Ahilleus gibi asla eskimeyecek isimlerin masal tadında öykülerine şahitlik yapmış, tarihin ortasında... Haluk, orada üstelik her yıl uluslararası katılımlı Homeros okumaları, şenlikleri, Homeros ödülü düzenliyor.
Böyle bir yerde insanın tarihle imtihanı kaçınılmaz mı? Haluk için şüphesiz evet! Dolayısıyla orada yazdığı romanın örgüsünü de 3 bin yıl öncesiyle bugün arasında kurmuş. Ahilleus’un Tenes’i öldürmesi, çok başarılı bir matematikçi Deniz’in de bugün Tenes’le aynı yazgıyla karşı karşıya kalması kaçınılmaz mı? Geçmişle bugün arasında benzer kaderin paylaşıldığına ilişkin hikâyeler anlatılır. Tenes, Tenesos’da hüküm sürmüş kral. Adaya da bir sandık içinde kaçırılmış /sürüklenmiş. Deniz de İstanbul’dan teknesiyle, adeta Tenes gibi Ada’ya sürüklenmiş.
Tarihin bugünkü kişisel hayatta tekrarını mı göreceğiz, veya Deniz’in bir kurtulma şansı var mı..
Su gibi akan bir öykü. Geçmiş var, bugünün Türkiye’sinin siyasi toplumsal ve ekonomik koşulları var. Üstelik mükemmel ve güzel bir arkeolog kızımız da var, bize geçmişin masallarını anlatan.. Kırmızı Kedi’den çıktı. 280 sayfa.

Şükrü Küçükşahin, Adalet İçin Yürümek
Yine bir gazeteci dostumuzdan, zamanında bahsedemediğim kitabı “Adalet İçin Yürümek, Magna Carta’dan 802 Yıl Sonra”..
Kılıçdaroğlu’nun Ankara-İstanbul arası “Adalet” yürüyüşü, dünya tarihinde de çok özel yeri olan büyük olay. Milyonlarca insanı harekete geçiren yürüyüş, ülkemizde hep eksik ve sık sık hiç olmayan ‘Adalet’ arayışıydı..
Şükrü, çok iyi yaptı ve bu yürüyüşü çok yönlü belgeleştirdi. Ülkenin adalet, yargı, iktidar manzarasına da somut olaylarla ışık tutuyor: Kumpas davaları, Yapboz Yargı, Anayasa Mahkemesi’nden KHK adaletsizliklerine yol, FETÖ’ye destek, Çevre Hep Şirketlere Kurban, Yolsuzluklarda Adaletsizlikler, Kadına, Sanata Adaletsizlikler, MİT Tırları, Adaletsiz Referandum süreci vb. Bir Türkiye bilançosu. Dört dörtlük bir kitap. İmge’de yayımlandı. Şüphesiz ki alınmalı, okunmalı, bu emek değerlendirilmeli.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları