İktidar çocuk gibi: Ben yapmadım o yaptı, bütün belalar başkalarından

04 Şubat 2019 Pazartesi

Pahalılık ortalığı toz dumana kattı, kavuruyor. İktidar bugüne kadar taşa toprağa yatırım politikasıyla ülkeyi uçurumun kenarından itti. Yuvarlanıyoruz, nerede duracağımızı da bilmiyoruz. Hele şu seçimler bir geçsin, iyice yoksullaşacağız.
Ama pirüpaklar, bu çöküşte hiçbir “günah”ları yok.
2001 krizinde olduğu gibi ülkenin dış borcunun milli hasıladaki payı yüzde 55’lere dayandı. Son beş yılda batan esnaf sayısı 516 bin. Geçen yıl 106 bindi.
Esnafı kim batırdı?
Söyleyeyim: Marketler! Patlıcan ve kabağın fiyatını yüksek tutunca, biberi 30 liradan satınca, esnaf iflas etti!
Yanlış mı söyledim, yoksa böyle değil miydi!

Kahrolsun marketler!
Enflasyon yüzde 20’yi aşınca ve halk yoksullaşınca, marketlerden mal alamaz olmuş. Patlıcan, kabak ve biber turfanda bile değil, sera malı. Her üçünü de ilkbaharda yiyorduk. Eee kışın lüksüne fazla talep olunca fiyatı artıyor. Enerji menerji, gübresi var! Yok hayır, sebze meyve pahalılığını marketler iktidarı çökertmek için yaratıyor!
Ne olmalılar? Kahrolmalılar...
Böylece Cumhurbaşkanı da (tek yetkili) “belediyeler silkelemeli marketleri” diyor.
Millete pahalılığın düşmanı lazım.. Seçimler geliyor.. İktidarın pahalılıkla ne ilgisi olabilir ki! Patlıcanı biberi domatesi iktidar mı satıyor!?
Enflasyon yüzde 20’nin üzerinde, ama tüm marketler enflasyon yokmuş gibi davransın isteniyor...

1 tweet ile patladı ekonomi
Biliyorsunuz, ekonomiyi de bir tweet ile Trump patlatmış ve krize sürüklemişti ülkeyi! Bir tweet ile yıkılan ekonomi!
Yersen!
Davos Zirvesi’nde iktidar yabancı işadamlarına yalvar yakar gelin diye dil döküyor. İşverenler, bankacılar “dış kaynağa muhtacız, kendi birikimlerimiz yetmiyor” diyor.
“Yerli ve milli” iyi güzel de, ekonomiyi çökerttikten sonra akıllarına ülkede üretimi artırmak geliyor. Para akarken, işler yolunda gittiği sanılırken düşüşü göreceksin, yarını düşüneceksin, cırcırböcekliği yapmayacaksın.
500 milyar doları adeta rüzgârda savur, ülkeyi tüketim mabetlerine döndür (400’e yakın AVM), buraları yeni hayat diye tanıt, kalkınıyoruz masalları oku...
Sonra “birikim yapamıyoruz, dış kaynaklara muhtacız” diye kapı kapı dolaş!
16 yıldır, üretme, ye iç eğlen!
Marketlerdeki ürünlerin yüzde 40’ı ithal! Açıklayan: GİMAT Başkanı (Gıda ve İhtiyaç Malları Ankara Toptancıları).

Krizin nedeni: Borçlular
Şuna bakın: “Türkiye’de yurttaşın ferdi kredi borcu 555 milyar liraya çıktı. Ortalama borç 18 bin lira.” Kredi kartı dahil. Taşıt kredisi, ihtiyaç kredisi, konut kredisi.. Bankaların batıkları 102 milyar lira!
Patlıcan biber pahalılığını marketler yaptı...
Çöküşü de, 555 milyar lira borçlanan vatandaş, 102 milyar lira para batıran bankalar yaptı, birkaç yüz milyar dolar borçlu bankalar...
Yani krizin iktidarla ilişkisi yok, hepsinin adresleri belli!
Dış satışımız geçen yılı geçtidiye bayram davulu çal! Çünkü TL ucuzlayınca mallarımız da yüzde 40 kadar ucuzladı ve yağma Hasan’ın böreği gibi satıldı! İçeride emek sömürüsü arttı, ama ücretler yerinde sayıyor...
İktidarın adamları “krizi atlattık, iyi yönettik, aferin bize” diye ekranlarda, meydanlarda damat halayı çekiyor!
Halaya katılalım, ey millet!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları