Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Menderes’in sivil darbesi
Dün 27 Mayıs 1960’ın yıldönümüydü. Cumhuriyet, hem Miyase İlknur’un yazısı hem de Çağdaş Bayraktar’ın bugün de devam edecek olan Alev Coşkun söyleşisi ile Menderes’in Demokrat Parti döneminde nasıl bir baskı rejimi kurduğunu ve 27 Mayıs’a nasıl yol açtığını anımsatmıştı.
Ne yazık ki, Demokrat Parti, İsmet İnönü’nün Tek Parti Rejimi’nden tarihte eşi görülmemiş bir biçimde Çok Partili Düzene geçişini hazmedememiş ve bu “Tarihsel devrimi” çöpe atarak Türkiye’yi bugünlere kadar getiren darbelerin ve büyük çalkantıların içine sokmuştur.
Elbette bu hazımsızlıkta, dünyada Demokrasinin kurucusu olan çağdaş sınıfların (özellikle de emekçi sınıfların) Türkiye’de henüz gelişmemiş olması ve muhalefet görevinin Toprak Ağaları ve Din adamları ittifakına verilmiş olması temel belirleyiciydi.
***
Liderlerin ve partilerin Demokrasiye olan inançsızlıkları, diktatörce davranışları, güçlerini kaybetmeye başladıkları, seçimleri yitirme olasılıkları ortaya çıktığı zaman belirginleşir.
Menderes ve Demokrat Parti açısından da bu süreç aynen böyle yaşanmıştı:
1957 seçimlerinde gücünü yitirdiğini gören Menderes, yeni seçimleri kaybetme olasılığına karşı bir sivil darbe yapmış 1960 yılında, basını susturmak ve muhalefeti yok etmek için “Tahkikat Encümeni Kanunu” çıkararak sivil bir darbe yapmıştı.
17 Nisan 1960’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, muhalefetin ve basının “yıkıcı, gayri meşru ve kanundışı” faaliyetlerinin tahkik edilmesi için 15 milletvekilinden oluşan bir Tahkikat Encümeni kurulması kararı alındı.
27 Nisan’da da bu Encümen’in “Vazife ve Salâhiyetlerine” ilişkin kanun yayımlandı.
Dün, bu olaylara tanık olan Alev Coşkun’un gayet güzel özetlediği bu “Vazife ve Salâhiyet Kanunu”nun Resmi Gazete’deki orijinal kopyasını aşağıda yayımlıyorum.
Görüldüğü gibi “Kanunun” birinci maddesi Demokrat Parti Milletvekillerinden kurulacak olan “Encümen”e, hem askeri hem sivil mahkemelerin, üstelik de hem savcı hem de yargıçların hak ve yetkilerini veriyordu.
Dokuzuncu madde ise “Encümen” kararlarına karşı temyiz hakkı olmadığını belirtiyordu.
“Kanunun” hedef ve amacı yeterince açıktı:
Basını susturmak ve muhalefeti kapatmak.
Politikacılara, temyizi olmayan bir biçimde, her türlü yargı yetkisini vermek ve bunu muhalefeti ve basını susturmak için kullanmak DOĞRUDAN DOĞRUYA BİR SİVİL DARBE idi.
Kanun metni aşağıda, buyurun kendiniz bakın.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
- Sancaktepe Belediyesi'nin lüks makam katı pes dedirtti!
- Başarır'dan tutuklanan Kepez Belediye Başkanına ziyaret
- Bahçeli önce 'yeni anayasa' için çağrı yaptı
- KULLANMAYA MECBUR BIRAKILDIK
En Çok Okunan Haberler
- Depremden bir saat önce '6-7.2 arası' diyerek uyarmıştı
- Cinsel açıdan en uyumlu 4 burç
- Erdoğan ‘Kent Lokantası’na inanmadı
- Saldırı sonrası İran'dan ilk açıklama
- AKP'de 'Rolex' kazası: Paylaştı, sildi
- AFAD: 231 ihbar geldi
- Karaköy sahiline havuz!
- Milli futbolcudan Arda Turan itirafı!
- ‘Artık şatafata son!’
- 'Bu akşam geç geleceğim eve'