Asıl uyuşturucu sorunu: Narko devletler

Asıl uyuşturucu sorunu: Narko devletler

25.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sovyetler Birliği çöktükten sonra oluşan dünyayı anlamak için onu çökerten Emperyalizmin nasıl bir dünya istediğine bakmak gerek.

Emperyalizmin iki büyük düşünürü Samuel P. Huntington ile Francis Fukuyama adlı iki fütürist siyaset bilimcidir.

Önce onların nasıl bir dünya düzeni öngördüklerini anımsayalım:

Huntington, Sovyetler çökertildikten sonra Emperyalizmin, dünyanın geri kalanı ile olan savaşının devam edeceğini, zaten bu savaşın devam etmesi gerektiğini, savaş devam etmezse Batı Uygarlığı’nın, (Emperyalizmin) rehavete kapılıp çökeceğini söylüyordu.

İlk düşman olarak İslam uygarlığını belirtiyor, Batı’nın (yani Emperyalizmin) onu yeneceğini, yendikten sonra da yeni rakibinin Sind (Çin) uygarlığı olacağını belirtiyordu.

Huntington, Türkiye ve Atatürk şmanlığı ile İslam Uygarlığı üzerine yazdıklarının ne denli gerçekleştiklerini göremeden öldü.

Fukuyama, Sovyetlerin çöküşünü “sınıf mücadelelerinin bitişi” ve “Batı” (yani Emperyalizm) ile rakibi arasındaki savaşın sonu olarak niteliyor, yeni başlayan “Küreselleşme” döneminde, dünyanın artık savaşlardan arınmış, silahlar yerine refaha yönelik üretim yapacağını öne sürüyor ve “savaşların bitmesini” “Tarihin Sonu” olarak niteliyordu.

Bu Küreselleşme süreci içinde “Ulus Devlet” yapısının da sonunun geldiğini, dünyanın artık, ulus devletleri (ya da “ulusal devletler” de diyebilirsiniz) aşan federasyonlar, konfederasyonlar ve uluslararası örgütler tarafından yönetileceğini belirtiyordu.

Fukuyama, bu öngörülerinin yanlış olduğunu görecek kadar yaşadı ve tahminlerinin yanlışlandığını görerek, ulus devletlerin (ulusal devletlerin) insanlığın devamı ve dünya düzeninin korunması için gerekli olduğunu belirten yeni tezler ileri sürdü.

Özetle, “Küreselleşme, uluslararası terörü, uluslararası yoksulluğu ve uluslararası insan ve uyuşturucu kaçakçılığını çözemiyor. Bunlar için ulus devletler gerekli” dedi.

Dolayısıyla, konumuz olan “uyuşturucu” konusunda da “Ulus Devlet” yapısına bakmamız gerekiyor...

Ve uyuşturucu konusunda “Ulus Devlet” yapısına baktığımızda “Narko Devlet” kavramına ulaşıyoruz!

Çünkü “Ulus Devlet” yapısında, devlet kurumlarından habersiz hiçbir şey olmaz, olamaz!

***

“Narko Devlet”, devlet kurumların, uyuşturucu ticareti yapan örgütlerin kadroları tarafından ele geçirildiği ülkeler için kullanılan siyasal bir terimdir.

Elbette bu terim bizi, “Ulus Devlet” yapısına karşı savaş açmış olan “terörist örgütler” için kullanılan “Narko Terörizm” kavramına da götürür.

Terörist örgütler ile uyuşturucu kaçakçıları ve tüccarları arasında fonksiyonel ve organik bir ilişki vardır; çünkü uyuşturucu ticareti terörizmin finansmanı için kullanılır.

Narko Terörizm, uyuşturucu baronlarıyla, terörist örgütler arasındaki ittifakı tarif eder.

Zaten “Narko Devlet” kavramı, bu uyuşturucu çetelerinin devleti ele geçirmeleri sonunda üretilmiş bir kavramdır.

1980 yılında Bolivya’da, uyuşturucu çetelerinin desteklediği bir hükümet darbesi sonrasında bu ülke için kullanılmaya başlanmıştır.

Narko Devlet ve Narko Terörizm kavramları, zaman içinde Amerika kıtalarından Avrupa’ya da sirayet etmiş, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerini de içine alan bir “uyuşturucu ticareti yolu” ortaya çıkmıştır.

Şu ülkeler “Narko Devlet” olarak sayılmaktadır:

Afganistan, Belize, Bolivya, Brezilya, Gine-Bissau, Hollanda, Honduras, İran, İspanya, Kolombiya, Kuzey Kore, Lübnan, Meksika, Myanmar, Nepal, Nikaragua, Panama, Surinam, Suriye, Tayland, Venezüella...

Ve elbette bunlardan büyük ölçüde etkilenen bazı komşu devletler.

Ayrıca tarihsel olarak Hasan Sabbah, Hindistan ve Çin örnekleri de bu sorunun ciddiyetini vurgular.

***

Bu konudaki araştırmalar, Ulus Devlet’in Demokratik Denetim Mekanizmaları zayıfladıkça, siyasal rejim otoriterleştikçe, devlet yapısı içinde görevli olanların doğrudan uyuşturucu işine bulaştıklarını, uyuşturucu baronlarının da devletlerle ve terör örgütleri ile ilişkilerinin güçlendiğini gösteriyor.

Ve ne yazık ki uluslararası gözlemciler, Türkiye’nin de yavaş yavaş yukarıdaki listede belirtilen ülkelere doğru kaydığını belirtiyorlar.

***

Uyuşturucu ile savaş, son kullanıcıları tutuklayıp özel hayatlarını teşhir ederek değil, devlet yapısının düzeltilmesi ve terörizm ile mücadele yoluyla yapılır:

Bunun için de devlet yapısı içindeki örgüt mensuplarının ve “örgüte üye olmamakla birlikte ona yardımcı olanların” temizlenmesi gerekir!

İlgili Konular: #uyuşturucu

Yazarın Son Yazıları

Asıl uyuşturucu sorunu: Narko devletler

Sovyetler Birliği çöktükten sonra oluşan dünyayı anlamak için onu çökerten Emperyalizmin nasıl bir dünya istediğine bakmak gerek.

Devamını Oku
25.12.2025
CHP’nin ‘süreç’ açmazı

İmralı Heyeti olan DEM Parti yöneticileri, İmralı temaslarını anlatmak ve yeniden oraya gitmeden önce CHP’nin görüşlerini almak için Özgür Özel’le görüştü.

Devamını Oku
23.12.2025
‘Sürecin’ tarihi ve bugünü

“Sürecin bugününü” doğru değerlendirebilmek için terör örgütü PKK’nin ve İktidarla olan ilişkilerinin tarihine bakalım...

Devamını Oku
21.12.2025
İktidarın, PKK ve DEM çıkmazı

Emperyalizm, İsrail’in güvenliğini sağlamak ve bölgeyi daha kesin olarak kontrol edebilmek için Ortadoğu’da, Irak’la birlikte, Suriye’yi de kapsayan bir Kürt Devleti kurulmasını dayatıyor...

Devamını Oku
19.12.2025
Atatürkçülük, Marksizm ve Ataol Behramoğlu

Okan Toygar’ın “HAYATIMIZ GÜZELDİR, Ataol Behramoğlu’nun Siyasal Kimliği” adlı nehir söyleşisi, Tekin Yayınevi tarafından yayımlandı.

Devamını Oku
18.12.2025
On birinci yargı paketi: Komedi değil, trajedi!

31 Temmuz 2023 ve öncesinde suç işleyenlere infaz indirimi de getiren 11. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmiş:

Devamını Oku
16.12.2025
Tarihi geri götürmek olanaklı değildir!

Orta Doğu’da İsrail’in güvenliği için bir Kürt Devleti kurmak isteyen ve bu nedenle Suriye’de, Terörist Radikal İslam’la uzlaşan ABD, Çağdaş bir Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni de, İktidarla el ele, Suriye gibi Orta Çağ’a, dinler, mezhepler ve aşiretler bazında örgütlenmiş olan Merkezi Feodal bir yapıya geri götürmek istiyor!

Devamını Oku
14.12.2025
Devlet çökertildi ama yenisi kurulamadı (7)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı yapmasından sonra, geçen hafta başında yazmaya başladığım yazıların yedincisi.

Devamını Oku
12.12.2025
Stockholm sendromunun kaynağı (6)

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, HDP’li ve onun devamı olan DEM Partili politikacılar ve belediye başkanları görevlerinden alınır ve bazıları hapse atılırken, DEM Parti’nin “Süreç” bağlamında iktidara destek vermesindeki çelişkiyi vurgulamak için zekice dile getirdiği “Stockholm Sendromu”, Türkçemizin bütün çarpıcı güzelliğiyle, “Celladına âşık olmak” biçiminde ifade edilen bir durumdur.

Devamını Oku
11.12.2025
Açılım, Stockholm sendromu ve toplumsal şok (5)

İktidar, kamuoyundaki yaygın izlenime göre, “Açılım Süreci”ni, ilan ettiği gibi “Barış” “Demokrasi” ve “Terörsüz Türkiye” için değil, başarısızlıklarından dolayı siyaseten biten ömrünü uzatmak için içeride DEM Parti’den, dışarıda Emperyalizmden destek aradığı için yapıyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Açılım: Stockholm Sendromu ve şok doktrini (4)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı üzerine, geçen hafta Salı günü başladığım yazıların dördüncüsü.

Devamını Oku
07.12.2025
Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025