On birinci yargı paketi: Komedi değil, trajedi!

On birinci yargı paketi: Komedi değil, trajedi!

16.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

31 Temmuz 2023 ve öncesinde suç işleyenlere infaz indirimi de getiren 11. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmiş:

Tiyatro sanatının eserlerinden biri olsaydı İktidarın ve yerel mahkemelerin Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayarak Anayasa’yı ihlal ettiği bir ülkede, aşağıdaki listelerde yer alanların hapiste olduğu veya girip çıktığı, buna karşılık iktidara yakın olanların veya zenginlerin her türlü haksızlık ve hukuksuzluklarının görmezden gelindiği bir toplumda, “11. (yazı ile on birinci) Yargı Paketi”nin Meclis’e sevk edildiği konusu matrak bir komedi olabilirdi.

Ama olay, bizim vatandaşı olduğumuz ülkede ve bizim içine doğduğumuz toplumda gerçekleştiği için biz onu gerçek niteliğinden etkilenerek bir trajedi olarak yaşıyoruz!

Önce, bu İktidarın Ceza Yasası’nın hazırlanmasında başat rol oynayanlardan Prof. Dr. Adem Sözüer’in bu “Paket” hakkında X ortamında yayımladığı görüşünü anımsatmalıyım:

Korunması gereken en yüksek hukuki değer yaşam hakkıdır. Hayata karşı işlenen suçları “sürekli” affetmek, insan yaşamını değersizleştirmek anlamına gelir.

Sadece yaşam hakkı değil eleştiri ve haber verme haklarına da gereken değer tanınmıyor...

Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmadığı, protesto hakkını kullananların, muhalif siyasetçi ve gazetecilerin haksız tutuklanıp mahkûm edildiği koşullarda, yapılacak ilk iş hukuka dönülmesidir.

Hukukun dışına çıkılmış bir ortamda yapılan ve af içeren popülist yargı paketleri, ne adaleti ne topluma kazandırmayı ne de caydırmayı sağlar.”

***

“Pakette” yer alan infaz indiriminde, “Gezi davası mağdurları” da dahil, terör ve örgütlü suçlar dışarıda bırakıldı.

Toplumdan gelen yaygın ve çok sert tepkiler sonucunda kadınlara yönelik kasten öldürme suçları ile cinsel suçlar kapsam dışında bırakıldı ama kasten öldürme ve yaralama suçları, uyuşturucu, dolandırıcılık, hırsızlık, yağma, sahtecilik gibi toplumu doğrudan etkileyen suç grupları ve deprem davası sanıkları, infaz indiriminden yararlanacak.

***

Tutuklu olan CHP’li Belediye Başkanları:

İstanbul Ekrem İmamoğlu

Esenyurt Ahmet Özer (Tahliye edildi)

Beşiktaş Rıza Akpolat

Beykoz Alaattin Köseler

Şişli Resul Emrah Şahan

Beylikdüzü Murat Çalık

Büyükçekmece Hasan Akgün

Gaziosmanpaşa Hakan Bahçetepe

Avcılar Utku Caner Çaykara

Ceyhan Kadir Aydar

Seyhan Oya Tekin

Antalya Muhittin Böcek

Manavgat Niyazi Nafi Kara

Şile Özgür Karadayı

Adana Zeydan Karalar

Beyoğlu İnan Güney

Ovacık Mustafa Sarıgül

Ayrıca, Tayfun Kahraman gibi, Pınar Türker gibi, İpek Elif Atayman gibi, Buğra Gökce gibi, Ramazan Gülten gibi daha birçok yurtsever, namuslu, hasta ve/veya sağlam, kadın ve/ veya erkek, her düzeyden ve meslekten belediye bürokratı, çalışanı hapiste; Mahir Polat gibi, Şafak Başa gibi bir bölümü de ev hapsinde.

***

Çeşitli zamanlarda tutuklanmış olan HDP’li, DEM Partili Belediye Başkanları: (Hangileri hâlâ içeride, hangileri tahliye edildi tam bilmiyorum.)

Mardin Ahmet Türk (Çok seçildi, çok hapsedildi, çok tahliye edildi)

Diyarbakır Gülten Kışanak (Kobani davasından, 7.5 yıl sonra tahliye oldu.)

Hani Abdurrahman Zorlu

Sur Seyit Narin

Hakkâri Dilek Hatipoğlu

Saray Abdullah Çalışkan

Diyarbakır Adnan Selçuk Mızraklı

Eğil Mustafa Akkul

Kayapınar Keziban Yılmaz

Kocaköy Rojda Nazlıer

Kulp Mehmet Fatih Taş

Sur Feyme Filiz Buluttekin

Yüksekova İrfan Sarı

Kars Ayhan Bilgen (Tahliye edildi)

Derik Mülkiye Esmez

Kızıltepe Nilüfer Elik Yılmaz

Mazıdağı Nalan Özaydın

Savur Gülistan Öncü

Tunceli Cevdet Konak

Hakkâri Mehmet Sıddık Akış

Milletvekili Aysel Tuğluk, hastalığı nedeniyle yaklaşık 6 yıl yattıktan sonra tahliye edildi.

***

İnternet ortamında o kadar çok yalan yanlış haber var ki yukarıdaki listeleri zar zor düzenleyebildim.

Yanlışlarım varsa düzeltmeye hazırım.

Bu listelere bir de Merdan Yanardağ gibi, Fatih Altaylı gibi, Enver Aysever gibi hapisteki medya mensuplarını ve CHP Genel Merkezi üzerindeki baskıları ekleyin...

Ve kasten öldürme, yaralama, uyuşturucu satma, dolandırıcılık, hırsızlık, yağma, sahtecilik gibi suçlardan mahkûm olanların salıverileceğini düşünelim!

Şahsım Devleti” toplumu nasıl çökertir, “Anomi”yi ve “Anarşi”yi besleyen “Cezasızlık sendromu” nedir ve “otoriterlikten totaliterliğe geçiş” nasıl olur, anlamaya başlarız!

İlgili Konular: #CHP #Dem Parti

Yazarın Son Yazıları

On birinci yargı paketi: Komedi değil, trajedi!

31 Temmuz 2023 ve öncesinde suç işleyenlere infaz indirimi de getiren 11. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmiş:

Devamını Oku
16.12.2025
Tarihi geri götürmek olanaklı değildir!

Orta Doğu’da İsrail’in güvenliği için bir Kürt Devleti kurmak isteyen ve bu nedenle Suriye’de, Terörist Radikal İslam’la uzlaşan ABD, Çağdaş bir Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni de, İktidarla el ele, Suriye gibi Orta Çağ’a, dinler, mezhepler ve aşiretler bazında örgütlenmiş olan Merkezi Feodal bir yapıya geri götürmek istiyor!

Devamını Oku
14.12.2025
Devlet çökertildi ama yenisi kurulamadı (7)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı yapmasından sonra, geçen hafta başında yazmaya başladığım yazıların yedincisi.

Devamını Oku
12.12.2025
Stockholm sendromunun kaynağı (6)

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, HDP’li ve onun devamı olan DEM Partili politikacılar ve belediye başkanları görevlerinden alınır ve bazıları hapse atılırken, DEM Parti’nin “Süreç” bağlamında iktidara destek vermesindeki çelişkiyi vurgulamak için zekice dile getirdiği “Stockholm Sendromu”, Türkçemizin bütün çarpıcı güzelliğiyle, “Celladına âşık olmak” biçiminde ifade edilen bir durumdur.

Devamını Oku
11.12.2025
Açılım, Stockholm sendromu ve toplumsal şok (5)

İktidar, kamuoyundaki yaygın izlenime göre, “Açılım Süreci”ni, ilan ettiği gibi “Barış” “Demokrasi” ve “Terörsüz Türkiye” için değil, başarısızlıklarından dolayı siyaseten biten ömrünü uzatmak için içeride DEM Parti’den, dışarıda Emperyalizmden destek aradığı için yapıyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Açılım: Stockholm Sendromu ve şok doktrini (4)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı üzerine, geçen hafta Salı günü başladığım yazıların dördüncüsü.

Devamını Oku
07.12.2025
Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025