Bir yaşama kültürünün çocukları
Öner Yağcı
Son Köşe Yazıları

Bir yaşama kültürünün çocukları

15.06.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

1960’lı yıllarda Anadolu’nun umudu çoğalmıştı ama dünyayı, ülkeyi yönetenler gelecekten korkuyordu. Tarih boyunca insanlığın tepesine çullanan imparatorlukların o dönemki temsilcisinin Afrika’dan, Latin Amerika’dan, Güneydoğu Asya’dan yediği tokatlara bir yenisi ekleniyordu çünkü. ABD emperyalizmi, Anadolu’nun, Ana, Bitmeyen Kavga, Demir Ökçe, Durgun Don, Fırtına, Ve Çeliğe Su Verildi gibi romanlarla beslenen, Felsefenin Temel İlkeleri, Ekonomi Politik, Sosyalizmin Alfabesi, Faşizme Karşı Birleşik Cephe ne demek öğrenen bir gençliğin geleceğine sahip çıkmasından elbette korkacaktı.
Bunlar Moskof ajanıdır, vatan hainidir, ana bacı bilmezler, şapka asarlar, dinsiz, imansızdır...” biçimindeki saldırı amansızlaştırılsa da sökmemişti. Yanıtımız hazırdı: “Go home Yanki... Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ...”
Soğuk Savaş, Marshall Planı, NATO, barış gönüllüleri, yeşil kuşak, üsler, yardımlar, işbirlikçiler yetmemişti ki gündeme yeni tasarılar sürüldü.

Bölündük, vurulduk
Bilinen bir planı hayata geçirdiler: Böl ve yönet!
Bölündük, siyasal iktidarı hayal bile edemeyen gruplarımızda sürdürdük savaşımımızı.
İkinci plan, baskı yasalarının yetmediği zamanlarda devreye konulurdu, Hitler başarmıştı bunu SS’leriyle. Hep işbirliği yaptıkları ırkçı ve dinci bağnazlığı, kurslarda ve kamplarda yetiştirdikleri saldırgan milisleri harekete geçirdiler. Canevimizden vurdular... “Gün doğdu hep uyandık... Al kanlara boyandık...
Yetmedi: Ardı ardına yaşadığımız ve ikincisi çok güçlü olan kırılmalarla, 12 Mart ve 12 Eylül darbeleriyle boyun eğdirmeye çalıştılar. İlkinin hasarlarını onardık denilebilir. Deniz gibi bir destan kahramanı eklenmişti yaşamımıza. Öncenin mirasını devralmayı, sesimizi daha büyük çığlıklara dönüştürmeyi başarmıştık. Üstesinden gelebilirdik saldırıların. Ama darmadağınık olmuştuk, “ideolojik ayrılıklar” en amansız düşmanımız olmuştu. Ortalık toz dumandı...

12 Eylül
Emperyalizm ve işbirlikçileri insanı insanlıktan çıkarmaya çalışan 12 Eylül politikalarıyla kendisinden, çağından, insandan sorumlu olarak yaşamak isteyenlerin olmadığı bir düzen ve kültür dayattılar. Bu düzenin gerçekleşmesi için, çağın en güçlü silahı medya araçlarıyla amansız saldırdılar. Savurdular, dağıttılar, işbirlikçiler yarattılar. Aydın yaratmada ve aydın katletmede ünlü olan coğrafyamız, aydın çürümesi ve aydın köleleşmesi konusunda ün yapmaya başladı. Sıralandı idamlar, işkenceler, cezaevleri...
Kahrolsun emperyalizm, kahrolsun faşizm, tam bağımsız gerçekten demokratik Türkiye, faşizme karşı omuz omuza gibi sloganlarla büyüyüp güçlenen, çelikleşen sevdamız, Atlantik ötesindeki imparatorluğun projelerini hayata geçiren işbirlikçiler aracılığıyla kıskaç altına alındı, kuşatıldı, ezildi. “Gergedanlar ezdi gelincikleri” dedi Metin Demirtaş.
Anladık ki sesimiz cılızlaşmış, omzumuz daralmıştı. Anadolu bir kez daha yenildi... Bir süre sonra dünya çapında süren aynı saldırısıyla emperyalizm, insanlığın bir umudu olan Sovyet sistemini de çökertti. Spartaküs, Şeyh Bedreddin, Komüncüler gibi yenildi insanlık bir daha...

Hiçbir şey birdenbire olmadı
Direnişin görkemlisini gerçekleştiren kurumlarıyla birlikte etkisiz kılınan bir atılım, doğal olarak yaralarını onaracak, şoku atlatacak, iyileşecek, kendine gelecek ve yeni durumun ışığında üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmeye çalışacaktı; doğrusu böyle olmalıydı, oldu.
Hiçbir şey gökten zembille inmezdi... Bir yaşama kültürünün çocuklarının yarattığı “Gezi” birdenbire olmamış, kendiliğinden doğmamıştı...  

Yazarın Son Yazıları

Aydınlık ormanı

İnsanlığın özgürlük arayışında yüz akımız olan, dünyaya kattıklarıyla geleceğimizi güzelleştiren, örnek yaşamlarıyla namuslu olmanın ve namuslu kalmanın erdemini öğreten, ömürlerince doludizgin bir uzun koşuya çıkan değerlerimiz var.

Devamını Oku
13.12.2025
Yurtseverlik ya da uşaklık

“Barut dolu silahlarıyla geldiler/ Ateş buyruğu verdiler acımadan/ Şarkı söyleyen bir halkla karşılaştılar/ Sevgiyle ve görev aşkıyla birleşmiş bir halk...”

Devamını Oku
06.12.2025
Değerbilir olmak

Devrimci bir insandı.

Devamını Oku
29.11.2025
Görev insanın

İnsan ömrünün bir kısmı olan on yıllar, toplum yaşamının duraklarıdır.

Devamını Oku
22.11.2025
Yaşamöykülerinden öğrenmek

Bilim, eğitim, siyaset, ekonomi, basın, spor, kısacası yaşamın her alanındaki yaşanmışlıklar birbiriyle iç içedir.

Devamını Oku
15.11.2025
Atatürk kitapları...

“Bir insanın neler yapabileceğini gösteren 20. yüzyılın olağanüstü lideri” olarak tanımlanan Atatürk için Fransız tarihçi Jean Paul Roux şöyle diyor:

Devamını Oku
08.11.2025
Cumhuriyet: İnsan olmanın yolu

Cumhuriyet’in 102. Yılında Anılarımız (Haz. Gülseren Ünsün Engin, İzan Yay.) adlı kitapta yer alan “Cumhuriyet insan olmanın yolunu yordamını öğretti” başlıklı yazımdan aktarıyorum:

Devamını Oku
01.11.2025
‘Cumhuriyet imecesi’


1963’ten, ilkokul beşinci sınıftan beri Cumhuriyet’i okuyan şanslı kişilerdenim.


Devamını Oku
25.10.2025
İnsan ve insanlık bildirgesi

TV programları, reklamlar, okullarda derslerin işleniş biçimlerinden örneklerle sistemin sürekliliğini sağlayan burjuva eğitim sistemine yönelik eleştirilerle dolu Düzene Uygun Kafalar Nasıl Oluşturulur? (Gözlem Y., 1976) adlı kitap uzun süre elimden düşmemişti.

Devamını Oku
18.10.2025
Eğitimle güzelleşmek

Eğitimle güzelleşmek

Devamını Oku
11.10.2025
İnsanşair Metin Demirtaş

Papatyaların kırlardaki, çocuklarımızın uykularındaki gülümseyişi çiğnenirken yalnız ve yaralı çocuklarını bağrına basan sağır ve büyük okyanus halka, umudun türkülerini çığırdı, günlerine güller serpti Metin Demirtaş (17 Mart 1938- 27 Eylül 2014).

Devamını Oku
04.10.2025
Toplumsal muhalefet ayakta

Toplumsal muhalefet ayakta

Devamını Oku
27.09.2025
Umutsuzluk yasak

Ahmed Arif’in deyişiyle Nuh’a beşikler veren, Havva Ana’yı dünkü çocuk sayan, fukaralıktan utanan, çıplaklıktan fideleri üşüyen, harmanı kesatlaştırılan, binlerce yıl sağılan...

Devamını Oku
20.09.2025
45. yılında 12 Eylül

Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla Sevr dayatmasını tarihin çöplüğüne gömerek emperyalist paylaşımın tasarılarını kursaklarında bırakan Cumhuriyetimize saldırılar, kuruluşundan beri durmadı.

Devamını Oku
13.09.2025
‘Sis’

3 Eylül 1971’de kurulan TÖB-DER’in kapatılmasıyla örgütsüz bırakılan devrimci öğretmen hareketinin 12 Eylül sonrası ayağa kalkarken attığı ilk adımı olan abece dergisinin ilk sayısında (Ocak 1989) çıkan yazım geldi aklıma.

Devamını Oku
06.09.2025
Ateşlenmiş sevda

"Eğer bir ulus iktidarda bulunan kişilerin onursuzluğunu, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasal görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o ulus erdemini yitirmiştir."

Devamını Oku
30.08.2025
‘Ol sevda’ yaralı

Düşünmek, düşünmeyi sağlayacak birikimi edinmek, bu birikimin verdiği dünyaya bakışla gördüğünü, öğrendiğini, duyumsadığını sergilemek yaşamın insana yüklediği bir görevdir.

Devamını Oku
23.08.2025
Tevfik Fikret’in aynasında gençlik

Ömrün anlam kazanmaya başlaması, yaşamın öznesi olma yolunda atılan adımlara bağlıdır.

Devamını Oku
16.08.2025
Çıkış yolu

“Ne yapılabilir?” diye düşünürken duyguyu bilginin süzgecinden geçirerek bilince dönüştüren...

Devamını Oku
09.08.2025
Gençlik ve gerçeği aramak

“Başımıza neler örülmek istenildiği ve nasıl karşı koyduğumuz ve daha doğrusu milletin arzu ve emellerine uyarak ve onun yardımıyla nasıl çalıştığımız görülmeli ve gelecek kuşaklar için ibret ve uyanıklığı gerektirmelidir...

Devamını Oku
02.08.2025
Cehalete karşı öğretmenlik

Doğumlardan ölümlere kendi yolunda yürüyor yaşam.

Devamını Oku
26.07.2025
Toplumsal cehalet

Sokak röportajında “Hükümete oy verip muhalefetten hesap soran bir toplum” olduğumuzu söylüyor biri.

Devamını Oku
19.07.2025
‘Kurtulma iradesi’ ve ‘bilgelik’

Bir üniversite amfisinde kürsüdeki hocanın sırada oturan bir öğrenciye, “Sen, ikinci sıradaki mavi ceketli, adın nedir” sorusuyla başlıyor video.

Devamını Oku
12.07.2025
Edebiyatçının sorumluluğu

Doğa ve yaşamla bütünleşen edebiyat, zamanla yarışır ve zamanı dünden yarına taşır.

Devamını Oku
05.07.2025
İnsanlığın sınavı

Dünyaya egemen olmaya çalışan günümüz imparatorluğunun tek kutuplu bir gelecek hülyasının yarattığı vahşi bir gerçeklik var insanlığın aynasında...

Devamını Oku
28.06.2025
Emperyalizmin bugünü: Faşizm ve Siyonizm

“Evangelist Hıristiyanlık”la “Siyonizm”in “Arap Müslümanları”yla birlikte “Şii İslamlığı”nı hedefine aldığını söylersek İsrail’in İran’a saldırısını açıklamak çok kolay olur ama gerçek bu değil.

Devamını Oku
21.06.2025
Yurt yürektedir, yürektir

Yurt ana kucağıdır, baba ocağıdır; insanın doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı, sevdiği insanların olduğu, dilini konuştuğu yerdir.

Devamını Oku
14.06.2025
Direnmek kazanmaktır

1969’da öğretmen okulundaki duvar gazetemiz Gerçek’te, “Vietnam direniyor, çünkü Mustafa Kemal’in direnerek kazandığını biliyor” yazmışım.

Devamını Oku
07.06.2025
Coşku seli

Türkülerimiz bağrında toplumsal eleştiriyi taşır, dönemlerini, zamanı aşarak, yaşamı zenginleştirerek geleceğe akar.

Devamını Oku
31.05.2025
Cumhuriyete adanan yaşam

…Eğitirler seni olanaksızlıklar ortasında… Her yer eğitim alanı, her an eğitim anıdır. Dünyayı sevmeyi öğrenirsin...

Devamını Oku
24.05.2025
Lozan’ın anlamı

Birinci Dünya Savaşı Mondros Ateşkes Antlaşması’yla sona erdiğinde Türk süngülerinin bulunduğu yerlerin “vatan toprağı” olarak kabul edilmesiydi Misakı Milli.

Devamını Oku
17.05.2025
'Dil yurttaşlığı'

Esenlikler

Devamını Oku
10.05.2025
Yaşasın Cumhuriyet

Yaşasın Cumhuriyet

Devamını Oku
03.05.2025
Evet, hâlâ Köy Enstitüleri

Evet, hâlâ Köy Enstitüleri

Devamını Oku
26.04.2025
Gençlik, dergiler, ödüller

Gençlik, dergiler, ödüller

Devamını Oku
19.04.2025
Yüce kalabalığın umudu

Yüce kalabalığın umudu

Devamını Oku
12.04.2025
Bahara giderken

Bahara giderken

Devamını Oku
05.04.2025
‘Bütün umudum gençliktedir’

‘Bütün umudum gençliktedir’

Devamını Oku
29.03.2025
Örnek bir beyaz gömlekliyi uğurladık

Örnek bir beyaz gömlekliyi uğurladık

Devamını Oku
22.03.2025
Sonsuzluğa gidenlere veda

Sonsuzluğa gidenlere veda

Devamını Oku
15.03.2025