‘Sis’
Öner Yağcı
Son Köşe Yazıları

‘Sis’

06.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

3 Eylül 1971’de kurulan TÖB-DER’in kapatılmasıyla örgütsüz bırakılan devrimci öğretmen hareketinin 12 Eylül sonrası ayağa kalkarken attığı ilk adımı olan abece dergisinin ilk sayısında (Ocak 1989) çıkan yazım geldi aklıma.

“80’li yılların Türkiye’sinde eğitim öğretim sanat kültür: Devr-i şeamet”

“Ülkemizin 80’li yılları için, ‘bir devr-i şeamet’ mi (uğursuz dönem) diye düşünüyorum.

‘Bir zulmet-i beyzâ’ mı (beyaz karanlık) yaşadık, yaşıyoruz?

‘Zor’ ile yöneltildiğimiz yaşam biçimine bakınca, böyle düşünmekten kendimi alamıyorum.

Bu yaşam biçimi, yozluğu getirdi ülkemize. İnsanların acıları üzerinde yükseldi, özgürlüğü kanatarak. Korkuyu çoğalttı sevgi yerine, suskunluğu egemen kıldı. Duyarsızlığı erdem, sevdayı ayıp, yağmayı yasal saydı. Böyle olunca da, köreldi kültür, utandı sanat, pes etti eğitim.

İnsan üzünçlü, küskün ve yenik!

Ve insanlardan birinin, Oktay Rifat’ın ‘Elleri Var Özgürlüğün’ adlı şiirini çok seviyorum. O şiirden dizeler geliyor dilimin ucuna. Geliyor da, dilimin ucunun pası mürekkep oluyor kalemime.

Yazıyor, buruk:

‘...Öpüşmek yasaktı bilir misiniz,/ Düşünmek yasak,/ İşgücünü savunmak yasak!/ ...Emeğin dalları kırılmış, yerde./ ...Karanlıkta duruyor ekmekle su...’

Bu şiir, kültürümüzün, sanatımızın, eğitimimizin bugününü anlatıyor gibi geliyor bana, üzünç dolu gülümseyişle. Ve şair duyarlığıyla, umut dolu bir çağrıyla ‘...Gel yurdumun insanı görün artık,/ Özgürlüğün kapısında dal gibi;/ Ardında gökyüzü kardeşçe mavi!’ dizeleriyle bitiyor.

Bir başka insan, Uğur Kökden, ‘Hayal gücüne karşı belleğin zaferi!’ dediği, Jorge Semprun’un Büyük Yolculuk romanına yazdığı önsözde, ‘Acılara karşı en etkili umar, unutmak/ değil mi? Unutmak istemek?’ diye soruyor.

Unutmamak

Unutmak! İnsan aklına katılan yeni bilgiler, kavramlar, olaylar, birçok eskinin unutulmasını getiriyor elbette. Ama belleğe yerleştirilmesi gereken eski de var. Bazen unutunca çiçeklenir gelecek, bazen unutmayınca. Şimdilerde, unutmamanın geleceği çiçekleyeceği günleri yaşamadayız diye düşünüyorum. Yeninin, unutulan dün üzerinde yükseldiğinde, yaşamı trajediye dönüştürdüğü koşullar söz konusu yurdumuzda.

Unutmanın yanlış olduğu bir tarihsel dönem yaşıyoruz. Bu tarihsel dönem, 80’li yıllar Türkiye’sinin ekonomik, siyasal, kültürel gerçekliğidir. Bu gerçeklik, kaynağını, Cumhuriyet’le birlikte sinen, zaman zaman başını gösteren bir Osmanlılık ideolojisinden alıyor.

Adına ‘Türk-İslam sentezi’ denilen bu ideoloji, Başaran’ın; ‘Ey güllere ve türkülere kızanlar!’ dediği insanlarca çok önceden planlanan, gerçekleşmesi için koşulların olgunlaşmasının beklendiği itiraf edilen bir darbe ile çöreklendi ülkemiz yaşamına.

Geldiler ve kıydılar güllere, türkülere! Bir karabasan gibi geldiler ve yaşamın her alanını (zaten demokrasisi, özgürlüğü, insan hakkı, adaleti azdı!) güzelliklerinden arındırmaya başladılar. Topluma ‘çekidüzen’ verildi, ‘sıkıdüzen’le. İşte bu ‘çekidüzen’i veren ‘sıkıdüzen’le gelen bir ‘sentez’i yaşıyor şimdilerde kültür, sanat, eğitim dünyamız. Ve bunun için körelmiş, utanç içinde, pes etmiş. Bunun için insanımız üzünçlü, küskün, yenik! Sinsi ve sistemli bir yangında, kanayan bir yara yani.

Bu yangının, bu yaranın, insanlar üzerindeki izleri (ölümler, idamlar, işkenceler, ayrılıklar, hapislikler, gurbetler, hukuksuzluk gibi), acıları, çalınan zaman, günlük yaşamın zehredilişi, sevinçler yaşanarak silinebilir diye düşünüyor ama düşüncemi, yaşanılana belleğin gücüyle direnmeli diye sürdürüyorum.

Düne bakarak görmeliyiz dünden gelen bugünü. (...)

Ve şuna inanıyorum: Aslolan yaşamdır!

Bu yaşam ki nice ‘uğursuz dönem’in insanlara dayattığı çirkinlikleri, güzelliklere dönüştürecek umutla doludur.

Bu yaşamı savunan, paylaşan, umut dolu insanların tükenmeyeceğini, tüketilemeyeceğini biliyorum. İnsana, tükenmek değil, inanmak ve çoğalmak yakışıyor çünkü...”

Yazarın Son Yazıları

Değerbilir olmak

Devrimci bir insandı.

Devamını Oku
29.11.2025
Görev insanın

İnsan ömrünün bir kısmı olan on yıllar, toplum yaşamının duraklarıdır.

Devamını Oku
22.11.2025
Yaşamöykülerinden öğrenmek

Bilim, eğitim, siyaset, ekonomi, basın, spor, kısacası yaşamın her alanındaki yaşanmışlıklar birbiriyle iç içedir.

Devamını Oku
15.11.2025
Atatürk kitapları...

“Bir insanın neler yapabileceğini gösteren 20. yüzyılın olağanüstü lideri” olarak tanımlanan Atatürk için Fransız tarihçi Jean Paul Roux şöyle diyor:

Devamını Oku
08.11.2025
Cumhuriyet: İnsan olmanın yolu

Cumhuriyet’in 102. Yılında Anılarımız (Haz. Gülseren Ünsün Engin, İzan Yay.) adlı kitapta yer alan “Cumhuriyet insan olmanın yolunu yordamını öğretti” başlıklı yazımdan aktarıyorum:

Devamını Oku
01.11.2025
‘Cumhuriyet imecesi’


1963’ten, ilkokul beşinci sınıftan beri Cumhuriyet’i okuyan şanslı kişilerdenim.


Devamını Oku
25.10.2025
İnsan ve insanlık bildirgesi

TV programları, reklamlar, okullarda derslerin işleniş biçimlerinden örneklerle sistemin sürekliliğini sağlayan burjuva eğitim sistemine yönelik eleştirilerle dolu Düzene Uygun Kafalar Nasıl Oluşturulur? (Gözlem Y., 1976) adlı kitap uzun süre elimden düşmemişti.

Devamını Oku
18.10.2025
Eğitimle güzelleşmek

Eğitimle güzelleşmek

Devamını Oku
11.10.2025
İnsanşair Metin Demirtaş

Papatyaların kırlardaki, çocuklarımızın uykularındaki gülümseyişi çiğnenirken yalnız ve yaralı çocuklarını bağrına basan sağır ve büyük okyanus halka, umudun türkülerini çığırdı, günlerine güller serpti Metin Demirtaş (17 Mart 1938- 27 Eylül 2014).

Devamını Oku
04.10.2025
Toplumsal muhalefet ayakta

Toplumsal muhalefet ayakta

Devamını Oku
27.09.2025
Umutsuzluk yasak

Ahmed Arif’in deyişiyle Nuh’a beşikler veren, Havva Ana’yı dünkü çocuk sayan, fukaralıktan utanan, çıplaklıktan fideleri üşüyen, harmanı kesatlaştırılan, binlerce yıl sağılan...

Devamını Oku
20.09.2025
45. yılında 12 Eylül

Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla Sevr dayatmasını tarihin çöplüğüne gömerek emperyalist paylaşımın tasarılarını kursaklarında bırakan Cumhuriyetimize saldırılar, kuruluşundan beri durmadı.

Devamını Oku
13.09.2025
‘Sis’

3 Eylül 1971’de kurulan TÖB-DER’in kapatılmasıyla örgütsüz bırakılan devrimci öğretmen hareketinin 12 Eylül sonrası ayağa kalkarken attığı ilk adımı olan abece dergisinin ilk sayısında (Ocak 1989) çıkan yazım geldi aklıma.

Devamını Oku
06.09.2025
Ateşlenmiş sevda

"Eğer bir ulus iktidarda bulunan kişilerin onursuzluğunu, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasal görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o ulus erdemini yitirmiştir."

Devamını Oku
30.08.2025
‘Ol sevda’ yaralı

Düşünmek, düşünmeyi sağlayacak birikimi edinmek, bu birikimin verdiği dünyaya bakışla gördüğünü, öğrendiğini, duyumsadığını sergilemek yaşamın insana yüklediği bir görevdir.

Devamını Oku
23.08.2025
Tevfik Fikret’in aynasında gençlik

Ömrün anlam kazanmaya başlaması, yaşamın öznesi olma yolunda atılan adımlara bağlıdır.

Devamını Oku
16.08.2025
Çıkış yolu

“Ne yapılabilir?” diye düşünürken duyguyu bilginin süzgecinden geçirerek bilince dönüştüren...

Devamını Oku
09.08.2025
Gençlik ve gerçeği aramak

“Başımıza neler örülmek istenildiği ve nasıl karşı koyduğumuz ve daha doğrusu milletin arzu ve emellerine uyarak ve onun yardımıyla nasıl çalıştığımız görülmeli ve gelecek kuşaklar için ibret ve uyanıklığı gerektirmelidir...

Devamını Oku
02.08.2025
Cehalete karşı öğretmenlik

Doğumlardan ölümlere kendi yolunda yürüyor yaşam.

Devamını Oku
26.07.2025
Toplumsal cehalet

Sokak röportajında “Hükümete oy verip muhalefetten hesap soran bir toplum” olduğumuzu söylüyor biri.

Devamını Oku
19.07.2025
‘Kurtulma iradesi’ ve ‘bilgelik’

Bir üniversite amfisinde kürsüdeki hocanın sırada oturan bir öğrenciye, “Sen, ikinci sıradaki mavi ceketli, adın nedir” sorusuyla başlıyor video.

Devamını Oku
12.07.2025
Edebiyatçının sorumluluğu

Doğa ve yaşamla bütünleşen edebiyat, zamanla yarışır ve zamanı dünden yarına taşır.

Devamını Oku
05.07.2025
İnsanlığın sınavı

Dünyaya egemen olmaya çalışan günümüz imparatorluğunun tek kutuplu bir gelecek hülyasının yarattığı vahşi bir gerçeklik var insanlığın aynasında...

Devamını Oku
28.06.2025
Emperyalizmin bugünü: Faşizm ve Siyonizm

“Evangelist Hıristiyanlık”la “Siyonizm”in “Arap Müslümanları”yla birlikte “Şii İslamlığı”nı hedefine aldığını söylersek İsrail’in İran’a saldırısını açıklamak çok kolay olur ama gerçek bu değil.

Devamını Oku
21.06.2025
Yurt yürektedir, yürektir

Yurt ana kucağıdır, baba ocağıdır; insanın doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı, sevdiği insanların olduğu, dilini konuştuğu yerdir.

Devamını Oku
14.06.2025
Direnmek kazanmaktır

1969’da öğretmen okulundaki duvar gazetemiz Gerçek’te, “Vietnam direniyor, çünkü Mustafa Kemal’in direnerek kazandığını biliyor” yazmışım.

Devamını Oku
07.06.2025
Coşku seli

Türkülerimiz bağrında toplumsal eleştiriyi taşır, dönemlerini, zamanı aşarak, yaşamı zenginleştirerek geleceğe akar.

Devamını Oku
31.05.2025
Cumhuriyete adanan yaşam

…Eğitirler seni olanaksızlıklar ortasında… Her yer eğitim alanı, her an eğitim anıdır. Dünyayı sevmeyi öğrenirsin...

Devamını Oku
24.05.2025
Lozan’ın anlamı

Birinci Dünya Savaşı Mondros Ateşkes Antlaşması’yla sona erdiğinde Türk süngülerinin bulunduğu yerlerin “vatan toprağı” olarak kabul edilmesiydi Misakı Milli.

Devamını Oku
17.05.2025
'Dil yurttaşlığı'

Esenlikler

Devamını Oku
10.05.2025
Yaşasın Cumhuriyet

Yaşasın Cumhuriyet

Devamını Oku
03.05.2025
Evet, hâlâ Köy Enstitüleri

Evet, hâlâ Köy Enstitüleri

Devamını Oku
26.04.2025
Gençlik, dergiler, ödüller

Gençlik, dergiler, ödüller

Devamını Oku
19.04.2025
Yüce kalabalığın umudu

Yüce kalabalığın umudu

Devamını Oku
12.04.2025
Bahara giderken

Bahara giderken

Devamını Oku
05.04.2025
‘Bütün umudum gençliktedir’

‘Bütün umudum gençliktedir’

Devamını Oku
29.03.2025
Örnek bir beyaz gömlekliyi uğurladık

Örnek bir beyaz gömlekliyi uğurladık

Devamını Oku
22.03.2025
Sonsuzluğa gidenlere veda

Sonsuzluğa gidenlere veda

Devamını Oku
15.03.2025
Ne gerekiyorsa siyaset yapacak

Ne gerekiyorsa siyaset yapacak

Devamını Oku
08.03.2025
Sanat ne gerekiyorsa yaptı

Sanat ne gerekiyorsa yaptı

Devamını Oku
01.03.2025