45. yılında 12 Eylül
Öner Yağcı
Son Köşe Yazıları

45. yılında 12 Eylül

13.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla Sevr dayatmasını tarihin çöplüğüne gömerek emperyalist paylaşımın tasarılarını kursaklarında bırakan Cumhuriyetimize saldırılar, kuruluşundan beri durmadı.

1920’ler ve 30’larda Atatürk’ün büyük önderliğiyle savuşturulan saldırılar, onun ölümü, 1940’lı yılların amansız aydınlık-karanlık savaşımı ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra çok partili yaşam dayatmasıyla 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti döneminde çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan sürekli devrim hedefinin adım adım terk edilerek temellerinden koparılmasını yaşadık.

12 EYLÜL’E ADIM ADIM

Küçük Amerika olmak, Amerikan Yaşam Biçimi’ni getirmek, hür dünya ile bütünleşmek (Kore’ye asker gönderme, Türkiye’yi ABD’nin dünya egemenliğini kabul ettirecek ve komünizmi kuşatacak bir örgüt olarak kurulan NATO’ya giriş), antikomünist yoğun propagandayla, Yeşil Kuşak, Soğuk Savaş politikalarıyla solu sindirmek (1951 tutuklamaları, Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği’nin kurulması, Köy Enstitülerinin kapatılması) yolundaki “Nurlu ufuklara doğru” adımlarıyla Demokrat Parti dönemi (1950-1960); emperyalizme bağımlılığın yerleşmeye başladığı dönemdir.

Celal Bayar’a göre “Türkiye 30 yıl içinde küçük bir Amerika olacak!”tı (21 Ekim 1957) ve bu dönemde, saltanatın ve hilafetin kaldırılması, aklın özgürlüğe kavuşması, laik eğitim ve hukukun uygulanmaya, çağdaş kültürel değerlerin tanınmaya başlanmasıyla güçleri ellerinden alınan din tüccarları, tarikatlar, devrimci kararlılığın yok olmasıyla başlarını kaldırdı.

12 EYLÜL DÖNEMİ

27 Mayıs ve 61 Anayasası’yla, 68 kuşağının mücadelesiyle durdurulmaya çalışılan bu adımlar, zorbalığın egemen olduğu 12 Mart dönemiyle yeniden atılmaya başlayınca ortaya çıkan 78 kuşağının özgür ve bağımsız bir ülke özlemiyle süren direnişini kırmak ve Cumhuriyeti Amerikan işbirlikçisi Türk-İslam sentezi ideolojisiyle yapılanan bir ülkeye dönüştürmek için 12 Eylül gerçekleştirildi.

Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin Cumhuriyeti yok etme eyleminde önemli bir dönemeç olan 12 Eylül; ülkemizde toplumsal, siyasal, ekonomik, ideolojik, kültürel kısacası her alanda köklü dönüşümlerin yaşandığı, bugün yaşadığımız tüm sorunların temelinin atıldığı bir dönemin adıdır.

Bu dönemde, önceden hazırlanmış olan emperyalizme hizmet politikalarının yaşama geçirilmesi için devletin tüm olanakları, kurumları (ordusu, polisi, adliyesi...) seferber edildi.

Anayasa ve birçok yasa değiştirildi, yaşamı yeniden biçimlendiren adımlar atıldı.

Bu politikalara karşı olan insanlarla kurumlara karşı baskı ve yıldırma politikası izlendi: Muhalif siyasal parti, sendika, derneklerin kapatılması, basının susturulması, fişlemeler, gözaltılar, gözaltında kaybolmalar, işkenceler, yargısız infazlar, hapishaneler, sürgünler, idamlar, öldürümler...

Tüm Aydınlanmacıların, solun yok edilmesini; çağdaş değerlerle biçimlenmiş devrimci dönüşüm istemleri yerine emperyalizmin Ilımlı İslam tasarılarına hizmet etmeye hazır, sağ tanımı içinde yer alan çağdışı düşüncelerin egemenliğini amaçlayan Türk-İslam sentezi yerleştirilmeye başlandı.

Bu ideoloji; emperyalizme tam bağımlı bir ekonomi yapılandırdı, toplumsal düzeni sermayenin gereksinimlerine göre oluşturdu, siyasal sistemi paranın denetiminde bir yapıya dönüştürdü.

Yeni bir yaşama biçimi anlayışı her alanda belirleyici olmaya başladı.

Bugün yaşadıklarımız, 12 Eylül’le birlikte atılmaya başlanan adımların zaman içinde Yeni Dünya Düzeni ve Küreselleşmeyle, BOP’la buluşmasıdır.

Ama unutmadan yineleyelim: Her şey kendisini yok edecek çelişkiyi bağrında taşır ve 12 Eylül’ün hazırladığı, 12 Eylül’den daha zalim olan bu iktidarın da yeri tarihin çöplüğüdür.

Yazarın Son Yazıları

Değerbilir olmak

Devrimci bir insandı.

Devamını Oku
29.11.2025
Görev insanın

İnsan ömrünün bir kısmı olan on yıllar, toplum yaşamının duraklarıdır.

Devamını Oku
22.11.2025
Yaşamöykülerinden öğrenmek

Bilim, eğitim, siyaset, ekonomi, basın, spor, kısacası yaşamın her alanındaki yaşanmışlıklar birbiriyle iç içedir.

Devamını Oku
15.11.2025
Atatürk kitapları...

“Bir insanın neler yapabileceğini gösteren 20. yüzyılın olağanüstü lideri” olarak tanımlanan Atatürk için Fransız tarihçi Jean Paul Roux şöyle diyor:

Devamını Oku
08.11.2025
Cumhuriyet: İnsan olmanın yolu

Cumhuriyet’in 102. Yılında Anılarımız (Haz. Gülseren Ünsün Engin, İzan Yay.) adlı kitapta yer alan “Cumhuriyet insan olmanın yolunu yordamını öğretti” başlıklı yazımdan aktarıyorum:

Devamını Oku
01.11.2025
‘Cumhuriyet imecesi’


1963’ten, ilkokul beşinci sınıftan beri Cumhuriyet’i okuyan şanslı kişilerdenim.


Devamını Oku
25.10.2025
İnsan ve insanlık bildirgesi

TV programları, reklamlar, okullarda derslerin işleniş biçimlerinden örneklerle sistemin sürekliliğini sağlayan burjuva eğitim sistemine yönelik eleştirilerle dolu Düzene Uygun Kafalar Nasıl Oluşturulur? (Gözlem Y., 1976) adlı kitap uzun süre elimden düşmemişti.

Devamını Oku
18.10.2025
Eğitimle güzelleşmek

Eğitimle güzelleşmek

Devamını Oku
11.10.2025
İnsanşair Metin Demirtaş

Papatyaların kırlardaki, çocuklarımızın uykularındaki gülümseyişi çiğnenirken yalnız ve yaralı çocuklarını bağrına basan sağır ve büyük okyanus halka, umudun türkülerini çığırdı, günlerine güller serpti Metin Demirtaş (17 Mart 1938- 27 Eylül 2014).

Devamını Oku
04.10.2025
Toplumsal muhalefet ayakta

Toplumsal muhalefet ayakta

Devamını Oku
27.09.2025
Umutsuzluk yasak

Ahmed Arif’in deyişiyle Nuh’a beşikler veren, Havva Ana’yı dünkü çocuk sayan, fukaralıktan utanan, çıplaklıktan fideleri üşüyen, harmanı kesatlaştırılan, binlerce yıl sağılan...

Devamını Oku
20.09.2025
45. yılında 12 Eylül

Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla Sevr dayatmasını tarihin çöplüğüne gömerek emperyalist paylaşımın tasarılarını kursaklarında bırakan Cumhuriyetimize saldırılar, kuruluşundan beri durmadı.

Devamını Oku
13.09.2025
‘Sis’

3 Eylül 1971’de kurulan TÖB-DER’in kapatılmasıyla örgütsüz bırakılan devrimci öğretmen hareketinin 12 Eylül sonrası ayağa kalkarken attığı ilk adımı olan abece dergisinin ilk sayısında (Ocak 1989) çıkan yazım geldi aklıma.

Devamını Oku
06.09.2025
Ateşlenmiş sevda

"Eğer bir ulus iktidarda bulunan kişilerin onursuzluğunu, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasal görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o ulus erdemini yitirmiştir."

Devamını Oku
30.08.2025
‘Ol sevda’ yaralı

Düşünmek, düşünmeyi sağlayacak birikimi edinmek, bu birikimin verdiği dünyaya bakışla gördüğünü, öğrendiğini, duyumsadığını sergilemek yaşamın insana yüklediği bir görevdir.

Devamını Oku
23.08.2025
Tevfik Fikret’in aynasında gençlik

Ömrün anlam kazanmaya başlaması, yaşamın öznesi olma yolunda atılan adımlara bağlıdır.

Devamını Oku
16.08.2025
Çıkış yolu

“Ne yapılabilir?” diye düşünürken duyguyu bilginin süzgecinden geçirerek bilince dönüştüren...

Devamını Oku
09.08.2025
Gençlik ve gerçeği aramak

“Başımıza neler örülmek istenildiği ve nasıl karşı koyduğumuz ve daha doğrusu milletin arzu ve emellerine uyarak ve onun yardımıyla nasıl çalıştığımız görülmeli ve gelecek kuşaklar için ibret ve uyanıklığı gerektirmelidir...

Devamını Oku
02.08.2025
Cehalete karşı öğretmenlik

Doğumlardan ölümlere kendi yolunda yürüyor yaşam.

Devamını Oku
26.07.2025
Toplumsal cehalet

Sokak röportajında “Hükümete oy verip muhalefetten hesap soran bir toplum” olduğumuzu söylüyor biri.

Devamını Oku
19.07.2025
‘Kurtulma iradesi’ ve ‘bilgelik’

Bir üniversite amfisinde kürsüdeki hocanın sırada oturan bir öğrenciye, “Sen, ikinci sıradaki mavi ceketli, adın nedir” sorusuyla başlıyor video.

Devamını Oku
12.07.2025
Edebiyatçının sorumluluğu

Doğa ve yaşamla bütünleşen edebiyat, zamanla yarışır ve zamanı dünden yarına taşır.

Devamını Oku
05.07.2025
İnsanlığın sınavı

Dünyaya egemen olmaya çalışan günümüz imparatorluğunun tek kutuplu bir gelecek hülyasının yarattığı vahşi bir gerçeklik var insanlığın aynasında...

Devamını Oku
28.06.2025
Emperyalizmin bugünü: Faşizm ve Siyonizm

“Evangelist Hıristiyanlık”la “Siyonizm”in “Arap Müslümanları”yla birlikte “Şii İslamlığı”nı hedefine aldığını söylersek İsrail’in İran’a saldırısını açıklamak çok kolay olur ama gerçek bu değil.

Devamını Oku
21.06.2025
Yurt yürektedir, yürektir

Yurt ana kucağıdır, baba ocağıdır; insanın doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı, sevdiği insanların olduğu, dilini konuştuğu yerdir.

Devamını Oku
14.06.2025
Direnmek kazanmaktır

1969’da öğretmen okulundaki duvar gazetemiz Gerçek’te, “Vietnam direniyor, çünkü Mustafa Kemal’in direnerek kazandığını biliyor” yazmışım.

Devamını Oku
07.06.2025
Coşku seli

Türkülerimiz bağrında toplumsal eleştiriyi taşır, dönemlerini, zamanı aşarak, yaşamı zenginleştirerek geleceğe akar.

Devamını Oku
31.05.2025
Cumhuriyete adanan yaşam

…Eğitirler seni olanaksızlıklar ortasında… Her yer eğitim alanı, her an eğitim anıdır. Dünyayı sevmeyi öğrenirsin...

Devamını Oku
24.05.2025
Lozan’ın anlamı

Birinci Dünya Savaşı Mondros Ateşkes Antlaşması’yla sona erdiğinde Türk süngülerinin bulunduğu yerlerin “vatan toprağı” olarak kabul edilmesiydi Misakı Milli.

Devamını Oku
17.05.2025
'Dil yurttaşlığı'

Esenlikler

Devamını Oku
10.05.2025
Yaşasın Cumhuriyet

Yaşasın Cumhuriyet

Devamını Oku
03.05.2025
Evet, hâlâ Köy Enstitüleri

Evet, hâlâ Köy Enstitüleri

Devamını Oku
26.04.2025
Gençlik, dergiler, ödüller

Gençlik, dergiler, ödüller

Devamını Oku
19.04.2025
Yüce kalabalığın umudu

Yüce kalabalığın umudu

Devamını Oku
12.04.2025
Bahara giderken

Bahara giderken

Devamını Oku
05.04.2025
‘Bütün umudum gençliktedir’

‘Bütün umudum gençliktedir’

Devamını Oku
29.03.2025
Örnek bir beyaz gömlekliyi uğurladık

Örnek bir beyaz gömlekliyi uğurladık

Devamını Oku
22.03.2025
Sonsuzluğa gidenlere veda

Sonsuzluğa gidenlere veda

Devamını Oku
15.03.2025
Ne gerekiyorsa siyaset yapacak

Ne gerekiyorsa siyaset yapacak

Devamını Oku
08.03.2025
Sanat ne gerekiyorsa yaptı

Sanat ne gerekiyorsa yaptı

Devamını Oku
01.03.2025