Kucaklaşmanın sınırı
Deniz Yıldırım
Son Köşe Yazıları

Kucaklaşmanın sınırı

14.08.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

AKP-MHP koalisyonu son yerel seçimlerde önemli oranda güç kaybetti. “Yerel iktidarı kaybettiler” de diyebiliriz. Bu bir yandan halktaki “değişim olmaz” umutsuzluğunu kırdı; diğer yandan da iktidarın kendi iç çelişkilerini artık bastırılamayacak ölçüde açığa çıkardı. Şu anda AKP’den kopacak iki partiden söz edilebilmesi bile 31 Mart’ın ve büyük ölçüde de 23 Haziran sonucunun eseri. Muhalefet bloku, birbirine benzemez partilerin ittifakını çatlatmadan korumayı bildiği gibi, o çatlak ve çelişkileri iktidar partisinin içine yollamayı da başardı.
Bu nedenle başarıdır, kazanımdır. Siyaset okumayı bilenler olayları şahıslarla değil, yarattığı siyasal sonuçlarla ölçer, bu ölçüye göre de sonuçlar arzu edilen doğrultudadır.
Diğer yandan seçim sonuçlarının ötesine geçmek, iktidar partisi ve ortağının Türkiye’ye giydirmeye çalıştığı dar elbiseye karşı sadece ses vermek yerine, uygulamada da başka bir yolun mümkün olduğunu göstermek için artık şartlar uygundur. Ancak bunun yapılabilmesi için, öncelikle 31 Mart’ta ve 23 Haziran’da belirli bir aday etrafında birleşebilmiş farklı siyasal duyarlılıklara sahip seçmen kitlelerinin ortak rahatsızlıklarını iyi okumak gerekir.
Nelerdir bunlar? Adalet duygusunun sarsılması, ekonomik kriz ve yoksullaşma (hayat pahalılığı ve işsizlik); eş dost, akraba, parti kayırmacılığının yerleşmesi; kamu kaynaklarının halk için kullanılmaması; denetimsizlik ve halkın siyasal karar, katılım süreçlerinden dışlanması. Herkes bu paketten kendi rahatsızlık gerekçesini aldı ve en güçlü olduğunu düşündüğü muhalefet adayına destek verdi. Yani sadece bir partiye desteğin ötesinde, bir iktidar tarzına tepki ve bir çare arayışına destekti bu.

Toplum denetliyor
Tam da bu çerçevede, muhalefet listelerinden seçilen başkanların ve meclis üyelerinin unutmaması gereken önemli bir nokta var. Türkiye’de eğitimli nüfus arttıkça, kentleşme oranı yükseldikçe, ama en çok da ülkede temel siyasal katılım kanalları tıkandıkça, seçmenin kamusal kaynakların kullanımına ve kendisiyle ilgili kararların alım şekline dair takip hassasiyeti de artıyor. Özellikle belediye meclisi toplantılarının canlı yayınlarının milyonlara ulaşması, temel bir mal alım ihalesinin yayınının yüz binlerce kişi tarafından izlenmesi bunun kanıtı. Halk, denetimsiz merkezi iktidar sapmasına karşı “toplumsal denetim” rolüne dair ilk anlamlı deneyimlerini belki de uzun süre sonra ilk kez belediyeler üstünden yeniden yaşıyor veya keşfediyor.
Örnekler çok: İktidar partisinin belediye meclisi üyeleri halk yararına olacak bir projeyi mi engelliyor; muhalefetin belediye başkanları ihaleleri şeffaf olmayan bir biçimde mi gerçekleştiriyor; belediye başkanları eşini, oğlunu, damadını, akrabasını belediyeye mi yerleştiriyor ya da belediye şirketleri üstünden çift maaş alma kurnazlığına mı yöneliyor? Hepsi halkın yakın izleme radarındadır. Bütün bunlar elbette kamusal rolünü büyük oranda yitiren, iktidar denetimine giren medya organları sayesinde değil, özellikle muhalif medya organları ama en çok da sosyal medya sayesinde gerçekleşmektedir.
Halk hangi partiden olursa olsun çift maaş kurnazlığına; eş dost, akraba atamasına; halka küfretmek dışında hiçbir vasfı olmayan yandaşların karar ya da uygulama mercilerinde boy göstermesine dair bilgiyi de tepkiyi de anında yaygınlaştırmakta ve büyük oranda sonuç almaktadır. Kim ne derse desin, bu yeniden yurttaşlaşma; yani yaşadığı mahallenin, şehrin ve ülkenin geleceğinde “ben de varım” deme iradesi gösterebilme hamlesidir. Bu sosyolojik dönüşümü görmeyen, siyasal açıdan da geleceksiz kalacaktır.
Bu açıdan belediye başkanlarının yapacakları en büyük hata, sadece kendilerini yükselen güç olarak görmek, ama asıl yükselten gücün, yani halkın yeni ortak hassasiyetlerini yok saymak olacaktır.
Türkiye’yi şahıslar kurtarabilecek olsa, elinde bütün devleti tek kararnameyle düzenleme yetkisi olan Erdoğan kurtarırdı. Kimse o hayallere kapılmasın. Şahısçılıktan çıkmak; halka küfretmemiş, hakaret etmemiş her yurttaşla emeği ve deneyimi oranında kucaklaşmak ve halkın ortak beklentileri çerçevesinde hareket ederek muhalefet blokunu genişletmek zorlu ama beklenen hamledir. Yerel iktidarı kaybettiler, sırada merkezi iktidar var. Her kesimin bu hedefe göre çalışması, her yurttaşın bu hedef doğrultusunda sadece eleştirmekle kalmayıp değiştirici katkı koyması için de doğru zamandır.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’e veda

Cumhuriyet’e veda

Devamını Oku
04.06.2022
‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

Devamını Oku
21.05.2022
Geçim siyaseti, aday siyaseti

Geçim siyaseti, aday siyaseti

Devamını Oku
07.05.2022
Hak mücadelesi

Hak mücadelesi

Devamını Oku
30.04.2022
23 Nisan ve iki halkçılık

23 Nisan ve iki halkçılık

Devamını Oku
23.04.2022
Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Devamını Oku
16.04.2022
‘Sonra hayat devam etti’

‘Sonra hayat devam etti’

Devamını Oku
02.04.2022
Değer mi hiç?

Değer mi hiç?

Devamını Oku
26.03.2022
Savaş ve siyaset

Savaş ve siyaset

Devamını Oku
19.03.2022
Transit

Transit

Devamını Oku
12.03.2022
Savaş (05 Mart 2022)

Savaş

Devamını Oku
05.03.2022
Ukrayna

Ukrayna

Devamını Oku
26.02.2022
Cemre düştü

Cemre düştü

Devamını Oku
23.02.2022
İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

Devamını Oku
16.02.2022
Güneşli Pazartesiler

Güneşli Pazartesiler

Devamını Oku
12.02.2022
En uzun gece

En uzun gece

Devamını Oku
09.02.2022
Çatlak

Çatlak

Devamını Oku
05.02.2022
Rejimin yeni aşaması

Rejimin yeni aşaması

Devamını Oku
02.02.2022
Borç

Borç

Devamını Oku
29.01.2022
‘Siyasetin sonu’

‘Siyasetin sonu’

Devamını Oku
19.01.2022
Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Devamını Oku
15.01.2022
Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Devamını Oku
12.01.2022
Deli İbram Divanı

Deli İbram Divanı

Devamını Oku
08.01.2022
İki ülkeden Türkiye’ye

İki ülkeden Türkiye’ye

Devamını Oku
05.01.2022
Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Devamını Oku
29.12.2021
Kâğıt

Kâğıt

Devamını Oku
25.12.2021
Geçim ve seçim: Şili dersleri

Geçim ve seçim: Şili dersleri

Devamını Oku
22.12.2021
Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Devamını Oku
18.12.2021
Yeni model

Yeni model

Devamını Oku
15.12.2021
Joker

Joker

Devamını Oku
11.12.2021
Milli Görüş partileri

Milli Görüş partileri

Devamını Oku
08.12.2021
Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Devamını Oku
04.12.2021
Birincil ittifak

Birincil ittifak

Devamını Oku
01.12.2021
Oblomov’dan Don Kişot’a

Oblomov’dan Don Kişot’a

Devamını Oku
27.11.2021
‘Yoksulluk Kader Olamaz’

‘Yoksulluk Kader Olamaz’

Devamını Oku
24.11.2021
Labirent

Bir intiharın genel provası

Devamını Oku
20.11.2021
Akışına bırakmak

Akışına bırakmak

Devamını Oku
17.11.2021
Kalabalığa kaçış

Kalabalığa kaçış

Devamını Oku
13.11.2021
Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Devamını Oku
10.11.2021
Truman kaçışı

Truman kaçışı

Devamını Oku
30.10.2021