Ahlat Ağacı’nın borç toplumu
Deniz Yıldırım
Son Köşe Yazıları

Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

15.01.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ahlat Ağacı’nda (2018) Sinan’ın babasına olan öfkesinin tek nedeni, babasının yurt parası vermemek için kendisini tarikat yurduna teslim etmesi değildir. Asıl mesele, film bu ülkenin güncel toplumsal ilişkilerini ve dönüşümünü yansıtırken arka planda bir “katalizör” gibi işleyen, hikâyeyi başından sonuna tetikleyen maddi faktör olarak borçluluktur aslında.

Sinan’ın babası İdris öğretmen, paradan para kazanmanın finansal biçimlerinin çok yadırganmadığı bir toplumda, kumardan kazanmaya çalışırken borçlanmış, bu ölçüde de toplumdan dışlanmıştır. İşte bu borç ilişkisi, filmi de baba ile oğul arasındaki gerilimi de canlandırır sürekli. Sinan, Çan’a geri döndüğünde babasının kuyumcuya olan borcunun kendisine hatırlatılmasıyla karşılanır önce. Filmin “toplumsal ilişki” girişi bile borç temasıyla açılır, tetiklenir. 

Fakat borç, sadece İdris’in yükü değildir. Sinan kitabını bastırmak ister, parası yoktur. Öyleyse kendisi de borçlanacaktır. Belediye başkanına gider; “borç olarak” para ister. Siyasal güç ilişkilerinin mikro merkezi (belediye başkanı), onu inşaatçı birikime, kumcu İlhami’ye yönlendirir. Borç merkezli akış burada da kalmaz elbette. Sinan, dedesinden altın alan imam Veysel’in borcunu ödemediğini öğrenir. İki imamla genç öğretmen adayı Sinan arasındaki “ahlaki” tutarlılık sorgulamasına dayalı uzun yürüyüş de bu borçlu-alacaklı ilişkisinin gerilimiyle tetiklenir.

Borç sadece Sinan’ın siyasal (belediye başkanı), iktisadi (kumcu İlhami) ve ideolojik (imamlarla konuşma) açıdan “Yeni Türkiye” dinamiklerini mikro ölçek üzerinden bize yansıtmasının / sorgulamamızı sağlamasının aracı olarak işlemez / işlevselleşmez Ahlat Ağacı’nda. Borçluluk, mülksüzleştirilen ya da yoksullaştırılan her insanın yüküdür. Akışın temel maddi dinamiği, borçluluktur adeta. Örneğin Hatice kuyumcuyla aslında “zorla” evlendirilmektedir. Nedeni, “ruhani, manevi” duygular ya da aşk mıdır, yoksa maddiyat mı toplumsal ilişkileri zora dayalı olarak biçimlendirmektedir? İpucu verilmektedir. Eşyalaşma, meta mübadelesinin insan ilişkilerine dayattığı çürüme burada saklıdır. Dahası, Sinan’ın Çanakkale’de deniz kenarındaki kafeteryada karşılaştığı ihtiyar piyangocuyla ilişkisi de bu temelde sunulur. Aslında “hayal” satan, hazırdan zenginleşmenin umut kırıntılarını yoksullara sunan piyangocu, bir yandan da oturmuş borçlarını hesaplamakta, kaç parayla sorunlarını çözebileceğini Sinan’a anlatmaktadır. Buradaki diyalektik sunum, içinde yaşadığımız düzenin maddi çelişkilerinin görünür kılınması adına eşsizdir. Sinan’ın bu karşılaşma öncesinde Çan’dan Çanakkale’ye gitmesi içinse yol parası lazım olmuştur elbette. Babasında yoktur. Annesi gidip komşudan borç alacaktır. İdris öğretmen paranın kokusunu alıp Sinan’a otogara kadar bu nedenle eşlik edecektir. Ve Sinan minibüse binmeden önce, babasının başka alacaklılar tarafından köşeye sıkıştırıldığını da görecektir.

MADDİ VE MANEVİ DEĞER DİYALEKTİĞİ

Bu ekonomi politik sunum, geçen yazıda Deli İbram Divanı üzerinden andığım “ilk birikim” temasının “el koyma” pratiğinin ezilenler arasında nasıl yeniden üretildiğinin de ipuçlarını gösterir. Örneğin Sinan, dedesinin evindeki eski dini eseri çalıp satar, amacı kitabını bastırabilmektir; bu aşamaya gelmesini tetikleyen ise babasının borçluluğu kadar, kendisinin borç alma ya da alacakları toplama girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasıdır. Yayın dünyasının da Sinan’ın sosyal ağlarının da eşitsiz kurulumu, onu eleştirdiklerini yapmaya götürür sonunda (zaten akışın yeniden üretilmesi hep böyle başlamaz mı?). Fakat aldığı para eve geldiğinde eksilmiştir. Bir başkası da ondan çalmıştır. Babasını suçlar; bu kez onun en çok değer verdiği canlıyı, köpeğini götürüp satar. 

Filmde borçluluk, zorla el koyma, çalma dinamikleri / zinciri, ahlaki temelde sorgulamaları da tetiklemekte ve bu sorgulamaları toplumsal / maddi bir temele oturtarak yapmaktadır. Bu açıdan Ahlat Ağacı’nın da bir “değer teorisi” vardır. Film boyunca maddi ve manevi değerler diyalektiğini görünür kılma ısrarı bunun kanıtıdır. Bana kalırsa Ahlat Ağacı filminin arka planında işleyen hikâye örgüsü değerlendirilirken en fazla ihmal edilen yan, borç olgusu temelinde tetiklenen bu diyalektik “değer” teorisidir.

Sevindirici olan, borç temasının, başta aile bağları olmak üzere muhafazakâr “dayanışma” ve “organik toplum” anlatılarının geri planında nasıl bir buz kırıcı işlev gördüğünü merkeze alan film örneklerinin çağdaş sinemamızda giderek çoğalmasıdır. Bu açıdan Ahlat Ağacı ile birlikte “borçluluk / maddi bağlar”, “aile / manevi bağlar” ilişkisini muhafazakâr ideolojik hegemonyanın sunduğunun ötesinde nedensellik bağlarıyla, “çatlaklar”la gösteren iki parlak örneği, Vuslat Saraçoğlu’nun çok sevdiğim Borç (2018) ve yeni izleme şansı bulduğumuz Fikret Reyhan’ın Çatlak (2020) isimli filmlerini de serinin gelecek yazısında ele alacağım. Hem bu arada belki ilgili okur da bu filmleri yazıdan önce izleme şansı bulur.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’e veda

Cumhuriyet’e veda

Devamını Oku
04.06.2022
‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

Devamını Oku
21.05.2022
Geçim siyaseti, aday siyaseti

Geçim siyaseti, aday siyaseti

Devamını Oku
07.05.2022
Hak mücadelesi

Hak mücadelesi

Devamını Oku
30.04.2022
23 Nisan ve iki halkçılık

23 Nisan ve iki halkçılık

Devamını Oku
23.04.2022
Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Devamını Oku
16.04.2022
‘Sonra hayat devam etti’

‘Sonra hayat devam etti’

Devamını Oku
02.04.2022
Değer mi hiç?

Değer mi hiç?

Devamını Oku
26.03.2022
Savaş ve siyaset

Savaş ve siyaset

Devamını Oku
19.03.2022
Transit

Transit

Devamını Oku
12.03.2022
Savaş (05 Mart 2022)

Savaş

Devamını Oku
05.03.2022
Ukrayna

Ukrayna

Devamını Oku
26.02.2022
Cemre düştü

Cemre düştü

Devamını Oku
23.02.2022
İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

Devamını Oku
16.02.2022
Güneşli Pazartesiler

Güneşli Pazartesiler

Devamını Oku
12.02.2022
En uzun gece

En uzun gece

Devamını Oku
09.02.2022
Çatlak

Çatlak

Devamını Oku
05.02.2022
Rejimin yeni aşaması

Rejimin yeni aşaması

Devamını Oku
02.02.2022
Borç

Borç

Devamını Oku
29.01.2022
‘Siyasetin sonu’

‘Siyasetin sonu’

Devamını Oku
19.01.2022
Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Devamını Oku
15.01.2022
Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Devamını Oku
12.01.2022
Deli İbram Divanı

Deli İbram Divanı

Devamını Oku
08.01.2022
İki ülkeden Türkiye’ye

İki ülkeden Türkiye’ye

Devamını Oku
05.01.2022
Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Devamını Oku
29.12.2021
Kâğıt

Kâğıt

Devamını Oku
25.12.2021
Geçim ve seçim: Şili dersleri

Geçim ve seçim: Şili dersleri

Devamını Oku
22.12.2021
Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Devamını Oku
18.12.2021
Yeni model

Yeni model

Devamını Oku
15.12.2021
Joker

Joker

Devamını Oku
11.12.2021
Milli Görüş partileri

Milli Görüş partileri

Devamını Oku
08.12.2021
Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Devamını Oku
04.12.2021
Birincil ittifak

Birincil ittifak

Devamını Oku
01.12.2021
Oblomov’dan Don Kişot’a

Oblomov’dan Don Kişot’a

Devamını Oku
27.11.2021
‘Yoksulluk Kader Olamaz’

‘Yoksulluk Kader Olamaz’

Devamını Oku
24.11.2021
Labirent

Bir intiharın genel provası

Devamını Oku
20.11.2021
Akışına bırakmak

Akışına bırakmak

Devamını Oku
17.11.2021
Kalabalığa kaçış

Kalabalığa kaçış

Devamını Oku
13.11.2021
Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Devamını Oku
10.11.2021
Truman kaçışı

Truman kaçışı

Devamını Oku
30.10.2021