Ataol Behramoğlu
Ataol Behramoğlu ataolbehramoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bu yenilgi değil

16 Mayıs 2023 Salı

Aralarında benim de bulunduğum çoğunluğumuzun beklediği sonucu alamadık.

Ben, çıtayı daha da yükselterek Kılıçdaroğlu’nun yüzde altmışlara yaklaşacağını, ötekinin kırklarda kalacağını öngörüyordum.

İlk öngörüm tutmadı. İkincisi çok da yanlış çıkmadı.

Hugo’nun “Sefilleri”ini okurken Napolyon’a ilişkin bir cümlesi dikkatimi çekmişti. “Artık bir yerde duracak, durması gerekir, bu kadar da olmaz” anlamında bir şeydi söylediği. Zaferden zafere koşan, kendini yenilmez sanan generali durduracak olan güç de Hugo’ya göre ve anladığım kadarıyla, kader gibi, ilahi adalet gibi bir şeydi... Nitekim seçime ilişkin attığım bir tweet’te bizim “Napolyon”un daha fazla ileri gitmesine hem insani hem ilahi adaletin engel olacağını ileri sürmüştüm.

Tam öyle olmadı. Fakat tam tersi de olmadı. Gerilemeye başladığı çok açık. Şimdi yapılması gereken, onu gerileten ve aynı zamanda da tam bir bozguna uğramasına engel olan etkenlerin neler olduğunu iyi görüp irdeleyebilmek ve sonucunda da yapılması gerekenleri doğru saptayıp savaşımı sürdürmektir.

Gözüme ilk çarpan özellikle Orta Anadolu’nun ve Karadeniz’in bir bölümünün Kılıçdaroğlu’na (ve CHP’ye) oy vermemekte direnmesi. Demek ki ikinci seçim öncesinde, seçmeni etkileyecek her türlü etkileme olanaklarının oralarda yoğunlaştırılması gerekiyor.

Özgentürk’ün belgeseli açıkçası beni de etkiledi. Ben bile Kemal Bey’in bilmediğim yanlarını, özellikle de devlet görevi sırasındaki başarılarını, Demirel vb. o dönemlerin siyaset adamlarının ona olan saygısını ve güvenini bu belgesel yoluyla öğrenmiş oldum.

Millet İttifakı tam bu noktada nokta atışları yaparak söz konusu bölgelerde Kılıçdaroğlu’nun bu kişisel özellikleriyle tanıtılması konusunda yoğun çalışma yapmalıdır. 

Keşke bu daha önce de gereğince yapılabilmiş olsaydı.

Millet İttifakı bu çalışmaya koşut olarak bir başka çalışmayı da kendi seçmeni üzerinde yapmalıdır. Genellikle aydın ve aynı ölçüde de duygusal ve kırılgan bu seçmen, moral bozukluğuna düşmekten korunmalı, söz konusu partilerin önderleri ve propaganda aygıtları bu seçmenin ikinci seçime önem vermeme, katılmama gibi bir eğilime kapılmasına gerçekçi örneklerle ve uyarılarla engel olmalıdır.

Pratik siyasetten pek anlamam. Fakat -seçmenlerinin yönelişinin ne olabileceğini kestiremesem de- Sinan Oğan’la herhalde görüşülecektir. Şu sırada gönül kırklığı içinde olduğunu tahmin etiğim Muharrem İnce’nin enerjisi ise mümkünse eğer, Millet İttifakı’na mutlaka kazandırılmalıdır. 

Cumhur İttifakı lideri, son derece düzeysiz ifadelerle küçümsemeye çalıştığı Kılıçdaroğlu’ndan (Bunu bir boks maçına benzeterek söylersek) sanırım pek de beklemediği darbeler alarak defalarca iplere yaslanmış, “nakavt” olmasına ramak kalmıştır. Öyleyse bu “raunt”ta bu yenilmez sanılan boksörün yere serilmesi çok da uzak bir olasılık değildir.

Parlamento çoğunluğu Cumhur İttifakı’nda olacağına göre cumhurbaşkanı da onlardan olmalı gibi bir propagandaya da prim vermemek gerekir.

Şu andaki cumhurbaşkanının sahip olduğu yetkilere bir süre ister istemez sahip olacak Millet İttifakı adayı, bu süre içinde çok önemli şeyler yaparak ülkemizin çıkmazdan kurtulması yönünde karşı seçmeni de etkileyecek başarılı adımlar atabilir.

Tersi durumda ise Türkiye’mizi büyük acılar bekliyor. Ekonomik kriz gitgide daha da derinleşirken bugün bu çarpık, adaletsiz, çağdışı sisteme ve başındakine oy veren kişiler ve kitleler de içinde olmak üzere haksızlıklara karşı çıkacak olan kişiler ve kitleler ağır yaptırımlarla karşılaşacak, cezaevleri dolup taşacak, sevgili ülkemiz Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında tıpkı Cumhuriyetin kuruluşu öncesindeki dönemlerde olduğu gibi paramparça olmanın eşiğine gelecektir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Türkiye kimin? 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları