Ataol Behramoğlu
Ataol Behramoğlu ataolbehramoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çöpler ve altın

21 Şubat 2024 Çarşamba

Örgütsüz bir ülke, sömürgedir.

Örgütlü ülkelerin yağma alanıdır.

Örgütsüz bir ülkenin halkı, iki kat köledir.

Hem kendi ülkesindeki güçlülerin hem onların da efendisi olan dışarıdaki güçlülerin kölesi.

Örgütsüz bir halk zavallı, cahil bir insan topluluğudur. Üstelik bunun bilincinde ya da farkında bile değildir. Zaten asıl cahillik de bu bilinçsizlik, farkında olmayıştır.

Farkında oluş, olumsuzluğu aşma yönünde bir adım atılması demektir. 

Bu adımı, örgütlenme yolunda bir başlangıç anlamına gelen, kendisi gibi olanlarla bir araya gelmek, çareler aramak isteği izleyecek, bu ise örgütlenme yolunda bir başlangıç olacaktır.

Hep böyledir, böyle olmuştur.

Korkunç olan cahilin, ezilmişin, aşağılanmışın, kölenin, bunların farkında olmayışı, giderek alıştırılması daha da öte bunları kader sayması, hatta yüceltmeye yönlendirilmesidir.

***

Bu konuda dinler, egemenlerin keşfettikleri , genellikle asıl amaçlarından saptırılan harika araçlardır.

Öyle ya, bu dünyadaki zavallılık, aşağılanmışlık, ezilmişlik, geçidir, bir sınavdır.

Ödül bir başka dünyadadır.

Beyinlerine çocukluktan ve hatta bebeklikten başlayarak safsatalar, yalanlar işlenen bir halkın örgütlenmeden anladığı da köleliği kabullenmek ve bu safsatayı en hâkimane, en inandırıcı, en başarılı, en kandırıcı, yerine göre en tehditkâr, yerine göre en tatlılıkla dile getirenin müridi kulu kölesi olmaktır.

Düşünmek, irdelemek, soru sormak, aklını kullanmak, özgür düşünceli insan olmak değersizleşti mi; cahillik, zavallılık, ezilmişlik sıradanlaşır, doğallaşır, önemini, anlamını kaybeder.

İnsan toplulukları kendini beğenmiş bir kaz sürüsüne, çocuk bir çobanın bile elinde bir sopa ve sesinin birkaç inip çıkışıyla yönettiği hayvan sürüsüne dönüşür.

Vah zavallılar!

***

Örgütsüz bir toplumun, örgütsüz bir ülkenin insanlarına biraz yukarıdaki bir pencereden baktığınızda göreceğiniz şey budur.

Toplu bir taşıma aracında bile aynı şey!

Bir birinden kopuk, her biri kendi içine kapanık, adeta birbiriyle göz temasından korkan zavallı bir sürü.

Hatta sürü bile değil.

Bu bakımdan o gariban, kibirli kaz sürüsü, kurbanlık küçük ya da büyükbaş hayvan sürüleri ve hatta sokak başlarını tutmuş sahipsiz köpek toplulukları bile, bu örgütsüz insan topluluklarından bana kalırsa daha değerli ve anlamlıdır.

*** 

Başka bir büyük yalan demokrasidir.

Halkın örgütsüz olduğu bir ülkede demokrasi olmaz, olamaz.

Örgütsüz bir ülkede devlet halkın değil güçlünün devletidir. Demokrasi ise güçlü ne kadarına izin verirse o kadar olacaktır.

Sömüren ülkelerin, emperyalistlerin genelde örgütlü bu toplumların yurttaşlarına bir çift sözüm var:

Devrimler gerçekleştirmiş; büyük sanatçılar, bilgeler yetiştirmiş ülkelerin halkları, yurttaşları olarak emperyalizmin sağladığı nimetlerden yararlanmaktan utanmıyor musunuz?

Kendi sınıfsal çıkarlarınız söz konusu olunca gösterdiğiniz örgütlü tepkileri neden başka ülkeler için göstermiyorsunuz?

Sömürülen ülkelerin zavallı, örgütsüz halkına söyleyecek sözüm yok. Buna karşılık bürokratlarına, akademisyen, gazeteci, doktor, hukukçu, daha bilmem neci aydınlarına, fabrika sahiplerine, para babalarına söylenecek sözüm ise şudur: 

Ne olursanız olun, sonuçta örgütsüz, sömürülen, köleleştirilen bir toplumun yurttaşlarısınız.

Çıkarlarınızı, mevkilerinizi, gerektiğinde yaşamlarınızı gözden çıkararak sesinizi yükseltmedikçe, en azından biraz cesur olmadıkça, örgütlenmekten ödünüz koptukça, falanım filanım diye kasılmayın, siz de sonuçta zavallı halkınız gibi, sadece ve sadece sömürge bir ülkenin, tuzu belki biraz daha kuru yurttaşlarısınız. 

***

Sözünü ettiğim gibi bir ülkede bugün namuslu, vicdanlı, yurtsever, bilinçli kimselerin; yaşanmakta olanlardan acı, öfke utanç duyan herkesin yapmaya çalışması gereken, gerçeklerden giderek uzaklaştırılan, köleleştirilen halk kitlelerinin uyandırılıp örgütlenmesi için canını dişine takarak çaba harcamaktır.

Demokrasi ve seçim hayallerini büsbütün reddetmeksizin fakat onlara pek de fazla kapılmaksızın...

Yazının başlığını oluşturan “Çöpler” ve “altın” sözcüklerinin oluşturduğu çarpıcı karşıtlığa gelince...

Siz toplumca örgütlenmedikçe emperyalizm her zaman altınınızı götürüp sizi geride çöpler olarak bırakacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Türkiye kimin? 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları