Çocuk Suçlarında Korkutan Tırmanış ve Suçlu Çocuk Profili
Ceylan Adanalı Kabadayıoğlu
Son Köşe Yazıları

Çocuk Suçlarında Korkutan Tırmanış ve Suçlu Çocuk Profili

12.05.2016 00:05
Güncellenme:
Takip Et:

Ülkemizin çocuk ve genç suçları son 5 yıldır yüksek bir tırmanışta. Yapılan araştırmalar; son beş yılda çocuk ve genç suçlarının %45 arttığını, özellikle 11-18 yaş arası suçluların %95’e yakınının İstanbul başta olmak üzere metropol şehirlerden olduğunu gösteriyor.

Türk İstatistik Kurumu’nun yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre 2008’den bugüne suç oranları yaklaşık %50 artışta ve bu artış yüzdesi ülkenin çocuk ve genç nüfusunun artış yüzdesinin üzerinde. Beraat ile sonuçlanan pek çok dava da olduğunu düşünecek olursak yüzdelerin Türk İstatistik Kurumu’nun verilerinden de yüksek olduğu şüphesiz. 2008-2010 arasında suça bulaşan çocuk sayısının 427 bin olduğuna dair Adalet Bakanlığı’nın kamuoyuna sunduğu rakamlar da bunu doğrular nitelikte.

Batı ülkeleriyle ülkemizi kıyasladığımızda gördüğümüz şey; Batıda gençler arasında toplu suç işlemenin ilk sıralarda olduğu, ülkemizde ise bireysel suçların başta geldiği. Türkiye’de kişilere yönelik suçlar gençlerde ilk sıradayken, çocukların ise öncelikle mala karşı suç işlediği raporlar arasında. Son yıllarda çocukların suç örgütleri tarafından kullanılması da çocuk suçlu sayısının artmasında en önemli etken. Çocuklar metropol şehirlerde çeteler tarafından hırsızlık yaptırılmak üzere yetiştirilirken kırsal kesimlerde ise terör örgütlerinin yasal olmayan eylemlerinde kullanılıyor. Çocukların suça alet edilmesinde tercih edilmesinin en büyük sebebi cezai ehliyet yaş sınırından ötürü başka suçlarda yeniden kullanılabiliyor olması.

Yine yapılan araştırmalar gösteriyor ki; hüküm giymiş olan genç ve çocukların %17’si birden fazla suç işliyor. Bu da; cezaevinde hiçbir meşgalesi olmayan çocukların işledikleri suçları birbirlerine anlatarak övünmesi, daha ağır suç işleyen çocukların cezaevindeki suçlu arkadaşları tarafından daha fazla itibar ve ilgi görmesinden kaynaklanıyor. Bu kısır döngü; çocuğun suça bağımlı olarak cezaevinde çıkmasının ve toplumda adeta çocuk suç makinesi olarak yaşamasının tehlike sinyallerini veriyor.

SUÇLU ÇOCUK VE SUÇLU GENÇ PROFİLİ ÇOK NET

Hükümlü gençlerin ve çocukların üzerinde yapılan anketlerin sonuçları adeta sorunun temel nedenlerini ortaya koyar nitelikte. Bir o kadar da düşündürücü. Bir çocuğu suça iten en etken sebeplerin başında aile ve okul geliyor. Veriler mutsuz aile yapısı ve okul başarısızlığı ile suç arasındaki ilişkiyi son derece net ortaya koyuyor. Bakın kimler suç işliyor?

- Ölüm veya ayrılık nedeniyle parçalanmış ailelerin çocukları

- Köyden kente göç eden ve şehir hayatına uyum sağlayamayan ailelerin çocukları

- Fakir aile çocukları

- 5 kişiden fazla üyesi bulunan kalabalık ailelerin çocukları (özellikle ailenin en büyük çocuğu)

- Sevgisiz büyüyen çocuklar

- Özellikle annesi şiddet gören çocuklar

- Başarısız okul hayatı olan, en az 1 yıl sınıfta kalan çocuklar

- Şiddet mağduru olan ve istismara uğrayan çocuklar

- Aşklarını saplantı haline getiren gençler

SUÇA MEYİLLİ ÇOCUK DAVRANIŞLARIYLA SİNYAL VERİYOR

22 yıllık eğitimcilik hayatımda suça yatkın çok çocukla çalıştım. Hemen hemen hepsi seçimleri ve davranışlarıyla bize bunun sinyalini verdi ve kendini belli etti. İşbirliğine açık ailelerin çocuklarıyla iyi yol aldık, farkındalığı ve hassasiyeti düşük ailelerin çocuklarını göz göre göre kaybettik. Neydi aldığımız ipuçları? Nedir suça yatkın çocuğun verdiği sinyaller? Suça yatkın çocuk;

- Sık sık okul kırar veya çok sık devamsızlık yapar.

- Dışarıda çok fazla zaman geçirir.

- Okulundan her daim şikayetçidir, uyum ve endişe problemleri yaşar.

- Sınıfta kalacak kadar derslerine ilgisizdir.

- Boş vakitleri çoktur, meşgaleleri ve amaçları yoktur.

- Uyuşturucu, sigara, alkol gibi maddeler kullanabilir.

- Canlılara, özellikle gücünün en kolay yettiği hayvanlara şiddet göstermeyi sever.

Üstteki belirtilerden 3den fazlası bir çocukta varsa ailelerin, okulların, özellikle okulların rehberlik birimlerinin son derece dikkatli ve takipçi olması ve bu durumu “okulu sevmeme” olarak değerlendirmekten öteye geçmesi gerekiyor.

SUÇLUYU CEZALANDIRMAK YERİNE SUÇUN YENİDEN OLUŞMASI ÖNLENMELİ

Maalesef ülkemizde tüm yasalar; sadece suç işleyen çocuğa en uygun cezayı verme ve Onu koruma altına alma sistemi üzerine kurulu. Bir bireyin temel ihtiyacı olan değer görme ve kendini gerçekleştirme duygusunu yaşamı boyunca tatmamış olan hatta bu sebeple kendini yalnız hissedip farklı gruplara dahil olan ve suça teşvik olan çocuğun kendi ilgi, yetenek ve becerilerini keşfedip bundan sonraki yaşamına yön vermesine imkan sağlaması gereken cezaevleri maalesef sadece suçu cezalandıran dört duvar bir yer. Oysa ailesinde ve arkadaş grubunda değer ve sevgi görmeyen, okulunda başarısız olup hiçbir işe yaramadığını, hiçbir şeyi beceremediğini düşünen çocuğu bu duygu ve kişilik boşluğundan kurtarmak için Ona kendini spor, sanat, müzik alanında gerçekleştirebileceği ortamları sunmak, kişisel gelişimi için kitaplar okumasını, kendini iyi hissettiği alanda arkadaşlarıyla bilgi birikim alışverişi yapmasını sağlayacak ve kendine ögüvenini geliştirip topluma faydalı bir birey olarak cezasını tamamlamasını sağlayacak düzeneği kurmak gerekiyor.

Temelde; süratle büyüyen kentleşme, ekonomik krizle kentler arası oluşan insan göçü, değişen ahlaki yapıyla parçalanan ilgisiz aileler, eğitimde fırsat eşitsizliği gibi nedenlerle suça sürüklenmiş bu çocukların gelişimi ve rehabilitesi için devletin gerekli kurum ve kuruluşlarla işbirliği geliştirmesi ve bunun uygulanırlığı ile alakalı süreci derhal başlatması gerekli. Bu; “en az 3 çocuk yapın” diyerek ailelere yön ve cesaret veren liderlerin ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bu çocuklara borcudur.

 

Yazarın Son Yazıları

Kalamış:Bir Semtten Daha Fazlası

Kalamış:Bir Semtten Daha Fazlası

Devamını Oku
19.03.2025
23 Nisansız çocuklar

23 Nisansız çocuklar

Devamını Oku
23.04.2024
Köy Enstitüleri destanı

Köy Enstitüleri destanı

Devamını Oku
17.04.2024
Teşekkürler Atam, bize verdiğin tüm haklar için

Teşekkürler Atam, bize verdiğin tüm haklar için

Devamını Oku
05.12.2023
Orda Bir Köy Var Uzakta

Orda Bir Köy Var Uzakta

Devamını Oku
17.10.2023
Gölge Feslikannarı

Gölge Feslikannarı

Devamını Oku
10.10.2023
Emeği sömürülen özel okul öğretmeni

Emeği sömürülen özel okul öğretmeni

Devamını Oku
03.10.2023
Cumhuriyetin 100. yılında eğitim çilesi

Cumhuriyetin 100. yılında eğitim çilesi

Devamını Oku
26.09.2023
Yücel'in çiçekleri

Yücel'in çiçekleri

Devamını Oku
19.09.2023
Okul zilini duyamayan kız çocukları

OKUL ZİLİNİ DUYAMAYAN KIZ ÇOCUKLARI

Devamını Oku
12.09.2023
Türküz, Doğruyuz, Çalışkanız, Kadınız!

Türküz, Doğruyuz, Çalışkanız, Kadınız!

Devamını Oku
05.09.2023
Bayramsız çocuklar

Bayramsız çocuklar

Devamını Oku
23.04.2022
Tarihimiz Köy Enstitüleri, Umudumuz Fin Eğitim Modeli

Tarihimiz Köy Enstitüleri, Umudumuz Fin Eğitim Modeli

Devamını Oku
17.04.2022
Kadiköy Belediyesi’nde Çanakkale Rüzgari

Kadiköy Belediyesi’nde Çanakkale Rüzgari

Devamını Oku
19.03.2022
Oyun Bir Çocuğun En Ciddi İşidir

Oyun Bir Çocuğun En Ciddi İşidir

Devamını Oku
19.01.2022
Zübeyde Ana

Zübeyde Ana

Devamını Oku
12.01.2022
Dağ Fare Doğurdu

Dağ Fare Doğurdu

Devamını Oku
05.01.2022
2021’in Girişimci ve Yenilikçi Üniversiteleri

2021’in Girişimci ve Yenilikçi Üniversiteleri

Devamını Oku
29.12.2021
Öğretmenleri yetersizsin dedi, Onlar tarihe damga vurdu

Öğretmenleri yetersizsin dedi, Onlar tarihe damga vurdu

Devamını Oku
22.12.2021
Yarıda Kalmasın

Yarıda Kalmasın

Devamını Oku
15.12.2021
Prof. Dr. Orhan Oğuz’un 1970 Eğitim Şurası

Prof. Dr. Orhan Oğuz’un 1970 Eğitim Şurası

Devamını Oku
08.12.2021
Ne kadar çok Milli Eğitim Bakanı, o kadar az Milli Eğitim Şurası

Ne kadar çok Milli Eğitim Bakanı, o kadar az Milli Eğitim Şurası

Devamını Oku
01.12.2021
Öğretmenlik Destanını Yazanlar

Öğretmenlik Destanını Yazanlar

Devamını Oku
24.11.2021
Yavuz Kabadayıoğlu Anısına

Yavuz Kabadayıoğlu Anısına Zonguldak Maden Mühendisleri Odası Binası

Devamını Oku
17.11.2021
Ölümsüzlüğün adı 10 Kasım

Ölümsüzlüğün adı 10 Kasım

Devamını Oku
10.11.2021
Kadınların ilk kez lokantada yemek yiyebilmesi

Türkiye’nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu. 1925 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olur ve Ankarada Adalet Bakanlığında staja başlar.

Devamını Oku
05.12.2020
Türk gençliği bahardır

Yine yanılmamıştı Ulu Önder.

Devamını Oku
19.05.2020
23 Nisanda Neşe Dolmayan Çocuklar

23 Nisanda Neşe Dolmayan Çocuklar

Devamını Oku
23.04.2020
Matematik Öğrenme Güçlüğü Farkındalık Günü

Bugün Dünya Diskalkuli, yani Dünya Matematik Öğrenme Güçlüğü Günü.

Devamını Oku
03.03.2020
Bir Milli Eğitim Bakanı düşünün ki...

Bir Milli Eğitim Bakanı düşünün ki;

Devamını Oku
27.02.2020
“Bu akşam erken yatın” dedi annem. “Yarın en büyük bayram!”

.

Devamını Oku
29.10.2019
SÜPER İYİ GÜNLER

SÜPER İYİ GÜNLER

Devamını Oku
17.02.2019
VEFATININ 96. YILINDA ZÜBEYDE ANA

.

Devamını Oku
14.01.2019
Ben Neden Yokum

Zafer Özgür. 1986 doğumlu. Orta mental zihinsel özürlü. Giyimine özenli, temiz, titiz, düzenli. Sevecen, sevgi dolu, uyumlu. Hele ki sevdiklerinin yanındaysa. Zafer’e bakmakla yükümlü olduğu için çalışamayan, kendini ona adayan bir abisi var.

Devamını Oku
03.12.2018
10 Kasım 1954 Cumhuriyet Gazetesi

10 Kasım 1954 Cumhuriyet Gazetesi

Devamını Oku
10.11.2018
İstanbul Erkek Lisesi’ne İzmir Marşı Tokadı

İstanbul Erkek Lisesi’ne İzmir Marşı Tokadı

Devamını Oku
28.10.2018
Hayvana şiddette yetkili kurum Orman ve Su İşleri Bakanlığı

Ceylan Adanalı Kabadayıoğlu

Devamını Oku
04.10.2018
İzmir Buca'da hayvan istismarcısına ekmek yok

.

Devamını Oku
22.07.2018
Okulu müteahhit yapar, yuvayı Darüşşafaka

Okulu müteahhit yapar, yuvayı Darüşşafaka

Devamını Oku
28.05.2018
Onlara her gün 19 Mayıs

Onlara her gün 19 Mayıs

Devamını Oku
19.05.2018