Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Rejimin çoklu organ yetmezliği
“Çoklu organ yetmezliği”, canlı bir organizmanın, bütün organlarının iflas etmesi sonunda, hayatını kaybetmesidir.
***
Parlamenter Demokratik Rejim’in iktidar tarafından katledildiğini ve önce “buzdolabına kaldırıldığını”, sonra da “tarihe gömüldüğünü” bizzat iktidarın ağzından duyduk.
Yine iktidardan, yeni rejime “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” dendiğini öğrendik.
Cumhurbaşkanı, “İngiltere, Almanya, Fransa ve şahsım dörtlü zirve yaptık” diyerek bu rejimin adının “Şahsım Devleti” olarak konmasına da yol açtı.
Şimdi, zaten doğduğunda bir “ucube” olduğu görülen ve yaşaması, uzmanlarca “olanaksız” görülen bu “Şahsım Devleti Rejimi”nin “Çoklu organ yetmezliğinden” dolayı ölümünü yaşıyoruz!
(Laf aramızda, bu rejimi doğurtanlar da sonuçlara bakarak onun öldüğünü artık anladıklarından, şimdi yeni bir Anayasa arayışı içindeler.)
***
Bu rejim, dünyada daha önce uygulanmamış, Anayasa Literatürü’nde de yeri olmayan garip bir idari sistemdir:
1) Bütün yürütme yetkileri, bir kişide, Cumhurbaşkanı’nda toplanmıştır ama çok özel koşullar gerçekleşmedikçe bu yetkilerin hesabı sorulamaz.
Klasik devlet kurumlarının ve mekanizmalarının çökertilmesinden sonra, tek bir kişiye bağlı olan bu yürütme ne güvenlik ne üretim ne sağlık ne eğitim ne geçim sorunlarını ne de günlük yaşamın gerektirdiği hizmetlerdeki aksamaları çözebilmekte ne de yolsuzlukları engelleyebilmektedir.
Bu yetersizlik, özellikle deprem gibi felaketlerde iyice görünür olmaktadır.
2) Meclis’in pek çok yasama yetkisi de kendisine devredilmiş olduğu halde, Cumhurbaşkanı, kendisine devredilmeyen yetkileri de kullanmakta ve bu işlemler, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen, devam ettirilmektedir.
Meclis’in, hükümeti denetleme yetkisi de hükümet kaldırıldığı için yok edilmiştir!
3) Rejimi denetleyen yüksek yargı organları mensuplarının tayin ve terfileri de Cumhurbaşkanı’nın doğrudan ve dolayı etkisi altındadır.
Bu durum, yargı mekanizmasının siyasal amaçlarla kullanılmasına ve ayrıca rejimin yozlaştırılmasına yol açmakta, ülkedeki adalet kavramı bütünüyle zedelenmektedir.
4) Rejimin yerel yönetimleri açısından, yapılan ayrımcılıktan dolayı, muhalif partilerin elinde olan kentlerdeki belediyelerin hizmetleri engellenmekte, özellikle büyük kentlerdeki halk mağdur edilmektedir.
***
Özetle “Şahsım Devleti”nin yürütme, yasama, yargı ve yerel yönetim organları yetersiz kalınca, Rejim, “Çoklu organ yetersizliğine” uğruyor; halk da açlığa, sefalete ve umutsuzluğa mahkûm ediliyor.
Son örneği, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’a yapılan muamele olan, gözaltı ve kayyım operasyonları da kamuoyunda, “Şahsım Devleti Rejimi” sorunu olarak değerlendirilmekte.
“Yeni Açılım” süreci de bu “Ucube Rejim” dolayısıyla, insanlara güven vermemektedir!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
-
Doğuma 1 hafta kala bebeklerini kaybettiler!
-
76 kişiye mezar olan otelde son kez arama yapılacak...
-
Özdağ’dan ilk mesaj: ‘Tek endişem Kozinoğlu gibi suikast
En Çok Okunan Haberler
-
Gezi davasında beraat kararları!
-
Bakan'dan 'bayram ikramiyesi' açıklaması
-
İstanbul'da 9 belediyeye operasyon!
-
Mansur Yavaş’tan dikkat çeken paylaşım!
-
Ön seçim tarihi belli oldu!
-
İstanbul'da 9 ilçede okullar tatil edildi
-
Özdemir Erdoğan’dan Zeki Müren’e büyük saygısızlık!
-
'Bir sandıklık iktidarları kaldı...'
-
'Sucuk' yerine at ve eşek eti yedirmişler!
-
'Bu karar yok hükmündedir!'