Cehalet bataklığında gazeteci kimdir?
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Cehalet bataklığında gazeteci kimdir?

10.06.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Gazetecinin “tarafsız” olması gerektiği anlayışı yanlıştır. Doğrusu, “adil” olmalıdır gazeteci. Elbette dünya görüşü olacak, düşünsel tercihleri bulunacaktır gazetecinin. Ancak gerçeği eğip bükme hakkı yoktur. Bu yüzden herhangi bir dine, ülkeye, ırka sahip değildir. Nazi Almanyası’nda yaşananları, sırf ki “büyük Alman ırkına zarar gelmesin” diye göz ardı eden birine gazeteci denir mi? Gazeteci taraftır; barıştan, özgürlükten, demokrasiden, insan haklarından, çevreden, hayvanlardan yana. Bana kalırsa sosyalizmden yanadır ya, o ayrı. Kapitalizmi besleyen her kim varsa, saydıklarıma ihanet eder çünkü!

Gazeteci ve aydın sorumluluğu
Gazeteci aydın sorumluluğu taşır mı” sorusu, son dönemde iyice önemli hale geldi. Salt haber aktaran kişi değildir gazeteci. Hele de sosyal medyanın bunca güçlü olduğu dönemde, elbette dünyayı doğru okuma ödevi vardır. O halde “entelektüel” olmak zorunluluğu söz konusudur. Yeterince birikimli olmayan biri, kolayca ve belki iyi niyetle, toplumu/ insanlığı yanlış yönlendirebilir. Kasıtlı olarak savaşa, şiddete alet olanları saymıyorum. ABD’nin propaganda mekanizması CNN’in milyonlarca insanın ölümünde payı olduğunu unutmayalım. Yine de tüm yeterliliğiyle “aydın” olmak zorundadır diyemeyiz gazeteci için. (Biri çıkıp “sen de CNN Türk’te çalıştın” der diye söyleyeyim, Doğan Grubu’na ait kanal tamamen isim antlaşması yapmıştı o zaman. Aksi halde beni kapıdan sokmazlardı.)
Aydın”, “entelektüel” kimse güncel olana mesafe koymayı bilir. Olayların ardını, tarihsel süreçlerini irdeler. Bunu her muhabirden beklemek abartılı olur. Yine de, etik değerleri oluşmamış birisi bu mesleği yapamaz. En azından “aydın” olmak için çabalamalıdır gazeteci. Salt günlük metinler okuyarak hap haberlerle vaziyeti idare etmek mümkün değildir. Sosyal bilimler, doğa bilimleri ilgi alanında olmalıdır, ki olan biteni nesnel ölçüde değerlendirebilsin kişi. Güç iş kuşkusuz! Dahası, kendi dilini kullanamayan birinin meselesini doğru aktarması söz konusu değildir. O halde şiir bilmeli, roman okumalı, düşünmeye zaman bulmalıdır gazeteci. Elbette felsefe zemini yoksa, işi hayli güçtür!

Devlet korumasında gazetecilik
Bizim gibi ülkelerde ağzı kalabalık olan, süslü lafları ardı ardına sıralayıp zararsız muhalefet eden kimseler hemen parlar. Acil kahraman gereksinimi duyan toplum, hemen baş tacı eder o kişiyi. Oysa gazeteci (elbette aydın cesareti varsa) toplumu irkiltmeyi göze almalıdır. Sürekli devletin yanında konumlanan birinden nasıl eleştirel tutum takınmasını beklersiniz? Yıllarca TRT’de palazlanıp 12 Eylül darbesi, Hayata Dönüş(!) Operasyonu, Kürt sorunu türü olaylarda hep güvenli sularda yüzen birinden neyin kahramanı olur acaba?
Son günlerde rastlıyorum, miting araçlarından yayın yaparken militanlaşan gazeteciler var. Üstelik aynı kişiler hem Ekmeleddin’e, hem İnce’ye, hem de Ekrem Bey’e aynı muameleyi yaptı. Dahası, soru soracakken “Cumhurbaşkanı(m)”, “Başkanı(m)”, “Genelkurmay Başkanı(m)” diyenler var. Oysa gazetecinin patronu alın teri ve okurudur. Hiçbir iktidara boyun eğmez, kamu görevi yaptığı için siyasilerle eşit ilişki kurar. Gazeteci soru sorma, sorgulama hakkını devredemez. Bunca teslim olan biri, zamanı gelip de eleştiri hakkını kullanması gerekirse, nasıl olacak bu?

Yanlış tartışma
Son bir uyarı da İmamoğlu/Yıldırım ekran tartışması için. Bu buluşmayı “demokrasi zaferi” olarak tanımlamak, eğer kötü niyet yoksa safçadır. Bir yanda seçilmiş başkan, öte tarafta Saray’ın itelemesiyle sahaya sürülen kaybeden aday. Neden İstanbul projeleri konuşulsun ki? Adaylar 31 Mart’tan önce anlattı dertlerini ve halk kararı verdi. Bu tartışmayı yönetmeye aday gazetecilerin toplumdan öte kendi kariyerlerini düşünmesi de ayrı yazı konusu!  

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020