Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ödül Sahibi MilletvekiliSeğiren Parmak ve TetikAtatürk'ü Suçlayanlar Ne Olacak?
CHP Milletvekili Şafak Pavey, Junior Chamber International (JCI- Genç Liderler ve Girişimciler Derneği) tarafından dünyanın en başarılı on genci arasına alınarak ödüllendirilmiş.
\nPavey’e ödül veren JCI, ABD kökenli bir örgüt. 1910’da ABD’nin Missouri Eyaleti, St. Louis kentinde gençlerin sosyal konulara daha fazla eğilmelerini sağlamak amacıyla kurulmuş.
\nJCI, “üyelerinin liderlik niteliklerini geliştirerek yaşadıkları toplumda pozitif değişimi gerçekleştirmeye katkıda bulunmayı” amaçlayan bir dernek. “Küreselleşme sürecinde üyelerine toplumda pozitif değişime katkıda bulunmaları için ihtiyaç duyacakları imkânları geliştirecek fırsat alanları sunma” hedefini de güdüyor ve “üyelerin kişisel becerilerini ve liderlik vasıflarını geliştirmesini, sosyal sorumluluk ve girişimcilik ruhunu kazanmasını, takım çalışması ve dayanışmasını ön plana” alıyor.
\nDerneğin tanınmış üyeleri arasında eski ABD başkanları Gerald Ford, Lyndon B. Johnson, Richard Nixon ve Bill Clinton da var.
\nCHP, yeni milletvekili Şafak Pavey ile ne kadar övünse azdır...
\n\n\n\n\nSık sık dile getirdiğimiz “tam bağımlı, piyasasever ılımlı İslam federasyonu”na doğru yol aldığımıza ilişkin kanı yalnızca bizde uyanmamış. Kanada’da yayımlanan Ottowa Citizen gazetesinde David Warren’in geçenlerde yayımlanan makalesi de benzer bir görüşü savunuyor:
\n“Bu politikacının (Recep Tayyip Erdoğan), cazip bir şekilde dile getirdiği ‘vizyon’, esasen serbest-piyasacı verimli ekonomik yönetim ile Osmanlı hilafetinin saflaştırılmış dini ideallerini bütünleştirmektir.
\nErdoğan’ın bakışı dışarı doğru döndü. Stratejisi, özellikle İran ve Doğu ile ittifak yaparken Batı ile daha iyi ekonomik bütünleşme arayışı olmuştu. Fars Şii İslamcılığı ile etrafını çevrelemeye çalışırken şimdi Türkiye’yi Sünni İslamcılığının ‘anayol’ şampiyonu olarak sunuyor.
\nTipik bir sonuçları kavrayamama tarzı ile Batılı devlet adamları Erdoğan’ın bizim eski NATO dostlarımız olan generaller üzerinde sivil denetim kurma gayretlerini desteklediler. Bazı yüksek rütbeli subayları ihtilal kurgulama suçlamaları (muhtemelen hayali) ile hapse atarak geçen ay bütün üst düzey Türk Genelkurmayı’nın istifasını sağladı.
\nBunu müttefiksiz kaldıkları için yaptılar. Hillary Clinton ve etrafındakiler Erdoğan’a karşı en etkili tek yerel muhalefeti dışarıda kurumaya astılar. Türkiye’nin güçlü ve Batı tarafından donatılmış silahlı kuvvetleri şimdi tamamen Erdoğan’ın yavrusu oldu ve ülkenin laikçi anayasası ise ölü durumda. İslamcı Erdoğan şimdi mutlak güce sahip.”
\nErdoğan’ın İsrail’i bölge ile çatıştıracak bir Ortadoğu savaşına taban hazırladığını da savunan yazı şöyle bitiyor:
\n“Hakiki bir dünya savaşını başlatacak tetiğe bakıyoruz. Recep Erdoğan’ın seğiren parmağı altındaki tetiğe.”
\n\n\n\n\nDeşildiğinde epey bir yere uzanacağı belli Deniz Feneri davasını yürüten üç savcı hakkında kovuşturma izni veren Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na bir anımsatma:
\nAvukat İsmail Sami Çakmak, Atatürkçü Düşünce Derneği adına, Silivri’de görülen bildik davanın \t\tsavcıları için suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusunda, savcıların bildik davanın ilk iddianamesinde “Atatürk’ün dahi Ergenekon’un tarikatvari yapısı içerisinde olduğu, ancak henüz açıklanma zamanı gelmediği” savlarına yer vererek, Atatürk’e hakaret ettikleri ve görevi, görevde yetkiyi kötüye kullandıkları gerekçesiyle yargılanmaları gerektiğini dile getirmişti.
\nSuç duyurusu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda işleme konurken, dosya, savcıların yargılama izni \t\tiçin Adalet Bakanlığı’na gitmişti. Bakanlık, Atatürk’ün “Ergenekoncu”, dolayısıyla “terörist” olduğunu ima eden savcılar hakkında soruşturma izni vermemişti.
\nBunun üzerine İsmail Sami Çakmak, dilekçeyi “siyasi olur” ile işleme koymamanın hukuksal ve yasal \t\tbir uygulama olmadığı gerekçesiyle idare mahkemesine başvurmuştu. \tİşte tam bu süreç içinde AKP iktidarı, benzer davaların savcılar değil, ancak devlet aleyhine açılabileceğine ilişkin yasa çıkarmıştı.
\nAtatürk’ün “İstiklal, istikbal, hürriyet; her şey adaletle kaimdir” sözünü kendine ilke edinen Hâkimler ve \t\tSavcılar Yüksek Kurulu Başkanı \t\tve de üyeleri “Atatürk’ün dahi Ergenekon’un tarikatvari yapısı içerisinde olduğu” savını iddianamelerine yazan savcıların durumuyla da ilgilenmeyi düşünür mü acaba?
\n\n\nDUR DURAK YOK
\n\n\nÇankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Ankara’da çağdışı kentleşme anlayışının hukuk dışılıkla birleşerek içinden çıkılmaz haline geldiğini anımsatıp bir örnek verdi:
\n“Melih Gökçek ODTÜ kampusundan otoyol geçirecekmiş, üniversite arazisinde bulunan Eymir Gölü’ne de el \tkoyup halka açacakmış.”
\nMetro yapacağım diye caddeyi, sokağı kazdı; yapamadı, öylece bıraktı. Kavaklıdere kavşağını Şengül hamamına \tçevirdi. Şimdi de özene bezene yaratılmış bir yeşilliği \tkurutacak.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Araştırma: Olası bir savaşta Türkiye'nin kaybı ne olur?