Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat kirikkanat@mgkmedya.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Tecavüzcülere kimyasal hadım

05 Aralık 2021 Pazar

Geçen günlerde iki buçuk yaşında bir kız çocuğunun korkunç ölümü, bencileyin Türkiye’de antropolojik ve sosyolojik anlamda en yaygın üç büyük kötülüğü bir kez daha ortaya koydu. 

Yavrucağın minicik cansız bedeni, tecavüze uğramış olmakla pedofili (sübyancılık) kurbanıydı. Biyolojik babasının dedesi olması, ensest bir ilişkiden doğduğunu ortaya koyuyordu. Hem babası hem dedesi tarafından tecavüze uğrayıp öldürüldüğü kesinleşirse, “ensest pedofili” kurbanı sayılacak...

Üçüncü büyük kötülük ise pek çok bireyinin katil zanlısı ile yıllardır rızayla ya da zorla ensest ilişki yaşadığı anlaşılan ailenin; çocuğun hunharca katlinden çok ensest ilişkilerinin ortaya dökülmesinden rahatsızlık duymasıydı. 

Başka bir deyişle onlar, akrabalar arası cinsellikten şikâyetçi değildi. Hatta cesedin arandığı süreçte, ekipleri yanlış yönlendirmişlerdi. Küçük kızın ölüsü bulunmasaydı, ahlaksız ilişkiler eskisi gibi sürecekti.

RIZAYLA ENSEST, ZORLA SÜBYANCI 

Erişkinler arası “rızalı” ensest, ülkemizde suç sayılmıyor. Ama çok yaygın olmasına karşın suskunluk tabusuyla çevrili olduğuna bakılırsa, ensest ilişkiye giren girmeyen herkes, eylemin “ayıp” olduğunu biliyor. 

Ne var ki ensestin en yüksek sayıdaki kurban ve mağdurları, sonuncu örnekteki gibi çocuklar.    

Osmanlı’da pek yaygın sübyancılık, gelişmiş dünya gibi çağdaş Türkiye’de de çocuk istismarı olarak yasal cezası ağır bir suç. 

Peki, cezası ağır diye ensest olsun olmasın sübyancılık azaldı mı dersiniz? Hayır. Tam tersine. 

Son on yılda yaklaşık üç kat arttı, 250 bin çocuk istismara uğradı. TÜİK’in 2019 verilerinde mahkemeye yansıyan dosya sayısı, 31 bin 387 idi. Bu veriler hâlâ toplanıyor mu bilinmez, ama artık yayımlanmıyor, paylaşılmıyor.

SORUNLU VE SORUMLU DİYANET

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun (TKDF) 2015’te yayımladığı ve 56 ilde yapılan araştırma sonuçlarını kapsayan Türkiye Ensest Atlası, her 10 aileden 4’ünde ensest ilişkiler yaşandığını, mağdurların da ezici oranda çocuklar olduğunu ortaya koyuyor. 

Bu korkunç tablodan büyük ölçüde Diyanet İşleri sorumlu. Toplumsal eğitimin bir parçası olması gereken, ensest ve sübyancılığa karşı bir din ahlakı ortaya koyması beklenen Diyanet; ensest ve sübyancılığı haram buyurmadığı gibi, adeta kim kiminle ilişkiye girebilir fetvalarıyla çerçeveli, “helal” zemine taşıyor.

Kızlar için 9, erkekler için 12 yaşı buluğ çağı sayıp; buluğ çağında evlenmeyi caiz saymak, sübyancılığı teşvik değilse nedir?

Dul damadın baldızla nikâhı, babanın kıza şehvet duyması ve Diyanet’in resmi fetva hattında yayımlanan daha pek çok cinsel helallikler, ensest promosyonu değil midir?

Liste uzun. 

ABD VE RUSYA’DA ZORUNLU KİMYASAL HADIM

İnsanlık, akrabalar arası cinsel ilişkilerden genetik yapısı bozuk, hastalıklı kuşaklar ürediğini daha ilk çağlarda anlamıştı. Çoktanrılı dinler ensesti, tektanrılı dinler ensesti ve kurbanı genelinde çocuklar olduğu için de sübyancılığı bu yüzden günah ilan ettiler. 

Ama iki sapkınlık da bitmedi. 

Günümüzde, tecavüzcülerin ezici çoğunluğunun çocukken tecavüze uğradıkları biliniyor. Ve çok sayıda demokrasi, bu fasit istismar halkasını kırabilmek için, mükerrer tecavüzcülere zorunlu ya da gönüllü kimyasal hadım uyguluyor.

ABD’nin Kaliforniya, Florida, Georgia, Iova, Louisiana, Montana, Oregon, Texas ve Wisconsin eyaletlerinde çocuk istismarının mükerrer olması da gerekmiyor. 13 yaşından küçük çocuk istismarı, zorunlu kimyasal hadıma tabi tutuluyor. 

Rus parlamentosu Duma, 4 Ekim 2011’de 14 yaşından küçük çocuk istismarının, ilk suçta kimyasal hadımla cezalandırılmasını oybirliğiyle yasalaştırdı.

AVRUPA’DA GÖNÜLLÜLÜK ESASI

Libido düşürücü antiandrojenlerin ağız ya da damardan verilmesiyle sağlanan kimyasal hadım; Avrupa’da hapis cezasının kısaltılması karşılığında gönüllülüğe bağlı olarak uygulanıyor. İngiltere, Almanya, Danimarka, İspanya, Fransa ve Polonya’da 90’lı yılların sonundan beri, çocuk ya da erişkin mağdur ayrımı yapılmadan mükerrer suçlularda kullanılıyor.

Psikolojik destekle yürütülen kimyasal hadım, geri dönüşü olan bir tedavi. Saplantısından kurtulan suçlu, gözetim altında verilen ilacı bırakınca normal yaşamına dönebiliyor.

Zorunlu olmalı! 

Türkiye’nin tüm kurum ve inançlarıyla birlikte toplumsal ahlakını da yozlaştıran bu iktidar ve bu Diyanet’ten kurtulunca, ülkeyi saran cinsel dehşet; kadın, çocuk, hatta hayvan tecavüzcülerine her şeyden önce zorunlu kimyasal hadım uygulanmalı. Hem de ilk suçta.

Uçkura takık kafalar diyarında, libido eksikliğinin idamdan daha caydırıcı olacağına eminim.   



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları