Yarım insan hakları
Mine G. Kırıkkanat
Son Köşe Yazıları

Yarım insan hakları

24.08.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir. Ama okuduğunuz yazı 3 bin 400 yıl önce yazılsa, “Mısır, nüfus çoğunluğu Musevi bir ülkedir” diye başlayacaktı; 2 bin 400 yıl önce yazılsa “Mısır, nüfus çoğunluğu Hıristiyan Monofizit bir ülkedir” diye...

Oysa Mısır, insanlık tarihinin en büyük uygarlığını tektanrılı dinlerin etkisine girmeden, zamanımızdan 6 bin yıl önce kurmaya başladı. Çoktanrılı bir umut masalı olan özgün diniyle kurduğu düzenin ve bıraktığı kültürel mirasın dünya tarihinde ne eşi var ne de benzeri.

Mısır’ın Firavunlar dönemi diye bilinen altın çağından, evrensel bellekte yer eden önder karakterlerinden ilk akla gelen üç isim var: Ramses, Nefertiti ve Kleopatra.

Ramses, bildiğiniz gibi aynı adı taşıyan hanedandan firavunlara verilip, önlerine birinci, ikinci vb. diye numaralar konularak ayrışan erkek kralların ortak adı.

DESTAN YAZAN KADIN FİRAVUNLAR

Zaten Mısır tarihi konusunda özel bilgisi olmayan, Ramses’lerden önceki hanedan adlarını (Amenofis, Tutmosis, Seti ve Minepath) bilmez bile.

Oysa Nefertiti ya da Kleopatra öyle midir? Onları herkes bilir.

Nefertiti, Firavun eşinden daha Firavun bir Mısır kraliçesidir. Kleopatra ise iktidarı erkek kardeşinin elinden söke söke alıp Firavun tahtına oturan kadın.

Gerileme dönemine giren Mısır imparatorluğunu silkeleyip son bir gayretle canlandıran bu iki kraliçenin macera destanını hiç bir erkek firavun yazamamış, onları ölümsüz kılan efsane olmayı başka hiç bir firavun başaramamıştır.

İLERİ TARİHTE GERİLEME

Ne gariptir ki Mısır, çoktanrılı dinler ve kadınların egemen (kraliçe) olduğu toplum düzeniyle yakaladığı uygarlık düzeyini hiçbir tek tanrılı dinle tutturamadığı gibi; en geri çağını da halen İslamiyetle yaşamaktadır.

Ne gariptir ki İslamiyet, kadına görece eşitlik tanıyan çoktanrılı dinler bir yana; tektanrılı dinler arasında bir erkeğe dört kadınla evlenmek, yani bir erkek dört kadına bedel ya da dört kadın ancak bir erkek eder kuralını meşrulaştıran yegâne din olmasına karşın... Müminleri tarafından “en sonuncu, dolayısıyla en çağdaşı” diye nitelenmektedir.

AMON, AMEN, AMİN

Oysa tektanrılı üç dine iman eden milyarlarca insanın çoğu, Rab sözcüğünün eski Mısır’da güneş tanrısı Ra’dan türediğini bilmez. “Ya Rabbi” yakarışındaki Rabbi’nin çoktanrılı eski Mısır dininde “rahip” demek olduğunu da bilmez. Zaten Rabbi sözcüğü, günümüzde Yahudi din adamları hahamların da unvanıdır.

Tektanrılı müminler dualarını “Amin” ya da “Amen” diye bitirdiklerinde, aslında eski Mısır’da denizcilerin tanrısı Amon’un adını andıklarından habersizdirler.

Hemen belirtelim: çoktanrılı Mısır dininde en eski Tanrı olarak bilinen ve hava ile suyu simgeleyen Amon, daha sonra güneş tanrı Ra ile birleştirilerek Amon Ra diye anılmış ve baştanrı sayılmıştır.

ÜRETMEDEN TÜKETME İŞLERİ

Kadın-erkek eşitliği ya da eşitsizliği açısından tektanrılı üç dine aynı mesafeden bakacak olursak; erkek üstünlüğünün Yahudilikle kurulup sınırların çizildiğini, kadına tanınan hakların Hıristiyanlıkta budandığını ve İslamiyette iyice gerilediğini görürüz.

Ancak yaşadığımız çağda en kabul edilemez durum, kadın ile erkek eşitsizliği Yahudilik ve Hıristiyanlıkta kadın lehine iyileştirmeye gidilirken; İslamiyete gönül vermiş toplumlarda hiçbir ilerleme kaydedilemediği gibi öyle ya da böyle edinilmiş yasal hakların bile tanınmamasıdır!

Türkiye’de hiçbir şey üretmeden, vergilerimizden en yüksek payı alarak insanları hayali bir “öteki dünyaya” hazırlama ordusu kuran Diyanet; geçenlerde bir fetva verdi.

Fetvada, “Miras bölüşülürken kız çocuklarının Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması, kul hakkıdır” deniyordu.

SÜSLÜMAN KESİM SUSPUS

Bildiğiniz gibi Allah’ın kız çocuklarına tanıdığı miras hakkı, erkek çocuklarının yarısı... Tıpkı şeriat mahkemesinde ancak iki kadın tanıklığının bir erkek tanıklığına eşitlendiği gibi, kadının miras hakkı da yarım sayılıyor.

Yine bildiğiniz gibi, bu uyduruk fetvaya salt laik cumhuriyetçiler karşı durdular; kocacığının verdiği altınları elmasları takıp takıştırıp bir eli yağda, bir eli balda yaşayan süslüman kadınlardan hiç ses çıkmadı.

Çok merak ediyorum: Şeriat özlemi çekerken en pahalı arabaları kullanıp zevküsefa süren bu kadınlara gerçekten yarı miras kuralı uygulansaydı, kaçı Müslümanım der ve Allah’ın verdiği yarım hak ile yetinirdi?

Yazarın Son Yazıları

Türkiye’nin ilk kitap müzesi: FKE

Fethiye, yurttaşların ormanları yanmasın diye nöbet tuttuğu ve olağanüstü güzellikte kıyı şeridine çöken muktedirlere, muktedir torpillilerine karşı kazanamayacaklarını bile bile mücadeleye girmekten korkmayan çevreciler ile yurtsever Yörüklerin diyarıdır.

Devamını Oku
30.11.2025
Karar ve tavır

Türkiye artık ulusal bir toplum değil.

Devamını Oku
23.11.2025
Onlar SAFE, bizler saf..

Hayhuy arasında kaynadı gitti...

Devamını Oku
16.11.2025
Yangın önlemek mi, keriz silkelemek mi?

Turizm, Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından biri.

Devamını Oku
09.11.2025
Panik atak mı, panik aşk mı?

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir.

Devamını Oku
02.11.2025
İster zart, ister zurt, illaki zort

Dünyada pek çok devlet ve yönetim biçimi vardır.

Devamını Oku
26.10.2025
Yılanların yalanı

Türkiye’nin yalanları, tarihi kadar uzun, kalın ve kuyrukludur.

Devamını Oku
19.10.2025
Hayaller Riviera, gerçekler Gazze

ABD’nin en hafif deyimle en tuhaf başkanı Trump’ın Gazze’ye ilişkin bir projesi var.

Devamını Oku
12.10.2025
Siter yalha züdü çekger dirmi?

Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır...

Devamını Oku
05.10.2025
Al saat ver saat

Makronezya müstebiti Valdemir Potin’in ricası üzerine Mikronezya’yı barışçıl amaçlarla işgal eden 100 bin Çinli askeri doyurmak kolay değildi.

Devamını Oku
04.10.2025
Bir muhtarın çığlığı

11 Eylül 2025 tarihinde Kadıköy ilçesindeki Caferağa Mahallesi’nin kalbindeki tek mazbut (tahrip edilmemiş alan), Ali Oğlu Hüseyin Vakfı’na ait 12 dönümlük arsa için bir ihale düzenlendi.

Devamını Oku
28.09.2025
Hatırla sevgili, o makus tarifi

100 bin Çinlinin 100 bin nüfuslu Mikronezya adasını işgali, iştah ve sefayla sürüyordu.

Devamını Oku
27.09.2025
Eğriliğin ederi, doğruluğun bedeli

Dünyanın tüm kedileri aynı dili konuşur, aynı tınılarda hırlar ve miyavlarlar.

Devamını Oku
21.09.2025
Kayyum devşirme

12 Haziran 2011 genel seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak girdiği ikinci, oy kullanabildiği ilk seçimdi.

Devamını Oku
14.09.2025
Sal gideyim, salla geleyim

Yalnız ve güzel ada Mikronezya’nın uyuşuk ahalisi, her şeye alıştığı gibi savaşsız gerçekleşen Çin işgaline de alışmış, minnak adayı nüfusu kadar işgalciyle paylaşmayı da kabullenmişti.

Devamını Oku
13.09.2025
Hayaller dolgun fon, gerçekler yırtık don

Güzel bir Kafkas atasözüdür: “Yükseklerde ne eserse alçaklarda onu toplarsın.”

Devamını Oku
07.09.2025
Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü’nde anatomi dersleri veren bir hocaydı.

Devamını Oku
31.08.2025
Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir.

Devamını Oku
24.08.2025
我们身后还有十五亿

Çin’in Mikronezya’yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı.

Devamını Oku
23.08.2025
Bir vasiyetin ağırlığı

“Toplum olarak fikirdüşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır...

Devamını Oku
17.08.2025
Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania’nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu.

Devamını Oku
16.08.2025
İsyan hakkı

İnsanlar niçin anneye, babaya, düzene isyan ederler?

Devamını Oku
10.08.2025
Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke.

Devamını Oku
03.08.2025
Satamam derdimi kimseye

Mikronezya’nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu Çoban Muktedir Makropiç’in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu.

Devamını Oku
02.08.2025
Patria Nostra’dan Madara Mostra’ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır.

Devamını Oku
27.07.2025
Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim...

Devamını Oku
20.07.2025
Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania’nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı.

Devamını Oku
19.07.2025
Yüreğimiz sızlar, ciğerimiz yanarken...

Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir.

Devamını Oku
13.07.2025
Dar sahada kısa paslaşma

Mikron ordusu kıyıda düşman beklerken, Betonit Saray’da işler çığrından çıkmıştı. Olası savaş masrafları boyuna yoksul halkın sırtına bindiriliyor; savaş korkusu ise Kel Tepe’deki ayrıcalıklı nüfusun cima furyasını kamçılıyordu. Sarayın CİA danışmanı Frozen Goldstein, donuk zekâsına karşın epeyce ateşli bir çapkındı. Güzeller güzeli karısı Frambuaz ise başlangıçta dini bütün bir Yolcu ve erdemli bir kadındı. Ama kocasının ihanetlerini öğrenince yoldan çıkmış; “göze göz dişe diş” deyip o da cima havuzuna atlamıştı.

Devamını Oku
07.07.2025
Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma etkinlikleri için son hazırlıklar yapılıyordu.

Devamını Oku
06.07.2025
Saçma sapan bir savaş mıydı?

Saçma sapan bir savaş mıydı? İ srail’in suikast saldırıları, İran’ın Demir Kubbe’yi delen füzeleri, ABD’nin İran’ı bombardımanı, yıkılan binalar, insan kayıpları ve pek de anlam verilemeyen bir savaş daha tavsadıktan sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dünyaya açıkladı: “Biz bu saldırılara aylardır hazırlanıyoruz…”

Devamını Oku
29.06.2025
Suratın tatlısı, limonun ekşisi

Mikronezya adasının Yutania’ya bakan kıyı şeridinde, askeri karargâh dışında bir sivil yaşam belirtisi de vardı...

Devamını Oku
28.06.2025
Sarı Paşa ve Türk Mucizesi

Vakit dardı. Kütahya mücadelesi sonrası, Yunan ordusu var gücüyle saldırıya geçecekti.

Devamını Oku
22.06.2025
Felekten bir gece, adını hece hece

Bolluk ve mutluluk istibdatı Yutania adasında, herkes seferberlik öncesi günleri özlüyordu.

Devamını Oku
21.06.2025
Organize işler

Antik Yunan tarihinin “Sokrates öncesi” diye anılan ilk filozofları, sayıları 23’e ulaşan bir düşünür topluluğuydu.

Devamını Oku
15.06.2025
Doğal cennetten parasal cinnete: Türkiye

Jeolojik olarak yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan ve şairin dediği gibi Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu, birçok ilkleri barındıran bir coğrafya olmasının yanı sıra çok çeşitli bitki ve hayvana da ev sahipliği yapar.

Devamını Oku
08.06.2025
Yalan patolojik, savaş psikolojik (2)

Dünyada halen “iftira yoluyla algı operatörlüğü” yapan pek çok hükümet ve istihbarat kurumu, Edgar Hoover’ın yasadışı COINTELPRO yöntemlerini izliyor.

Devamını Oku
01.06.2025
Yalan patalojik, savaş psikolojik

İster muktedir olsun ister muhalif, tüm politikacıların yalan söylemesine dünya halkları da alışıktır, biz de epeyce idmanlıyız.

Devamını Oku
25.05.2025
Konuşmayan bizden değildir

Savaşmak için toplanıp savaşmaya koşullanan ama küçük muharebelerle yetinip topyekûn saldırıya geçemeyen tüm ordular gibi, vatanla ada karışımı “vadan” kıyılarında pinekleyen Mikron ordusuna da sıkıntı çökmüştü.

Devamını Oku
24.05.2025
Osmanlı’dan Osmancık’a

Türkiye’nin müzelerini gezmeye başladığım 1970’li yılların başında, Yunan ve Roma döneminden günümüze kalan erkek heykellerindeki sistematik bir eksiklik dikkatimi çekerdi.

Devamını Oku
18.05.2025