Fethiye, yurttaşların ormanları yanmasın diye nöbet tuttuğu ve olağanüstü güzellikte kıyı şeridine çöken muktedirlere, muktedir torpillilerine karşı kazanamayacaklarını bile bile mücadeleye girmekten korkmayan çevreciler ile yurtsever Yörüklerin diyarıdır. Çünkü Yörükler, kadın erkek eşitliğini içselleştirmiş yurttaşlardır ve özgür ruhları irade özgürlüğüne evrilir, bölgeye yerleşen yabancılara da yansır.
Türkiye’yi karartan tarikatlar, elbette Fethiye’ye de el attı. Ama yerli halkın “yurttaşlık” bilincine diş geçiremiyorlar.
Muğla’nın il olmayı bekleyen en büyük ilçesi Fethiye’de Türkiye’nin entelektüel tarihine iz bırakan pek çok insan doğdu ve yetişti. Örneğin gazetemiz Cumhuriyet’in kurucusu Yunus Nadi, varisi ve efsane başyazarımız Nadir Nadi, TDK ödüllü yazı işleri müdürümüz Sami Karaören...
Fethiye’nin sonuncu kültür temsilcisi, yaşayan bilgini, kuşkusuz Marangoz Raif’in oğlu Ceyhun İrgil’dir.
HAYAL KURAN BİR KÜLTÜR İNSANI
Onkoloji cerrahı, CHP’nin eski Bursa milletvekili, kitap koleksiyoncusu ve önemli eserlerin yazarı Ceyhun İrgil, Bursa ile Fethiye arasında mekik dokuyan yaşamını aydınlanmaya adamış bir idealist. Her iki kentin belleğini ve kültürel birikimini gelecek kuşaklara aktaracak anıtlar kurmak için çabalıyor. Bursalı eşi Emel İrgil’le birlikte Bursa Kent Müzesi ve Bursa Sağlık Müzesi’nin kurulmasına öncülük eden Ceyhun İrgil’in 2010 yılından beri kendi “memleketine” değgin bir hayali vardı: Otuz yıldır Türkiye’nin hemen tüm sahaflarını dolaşarak tek tek aradığı, satın aldığı ve hepsini okuyup özetler çıkardığı binlerce kitaptan oluşan eşsiz koleksiyonunu Fethiye Belediyesi’ne bağışlamak ve doğduğu yöreye Osmanlı’dan Cumhuriyete Türkiye’nin edebi zenginliğini ortaya koyan modern bir kütüphane kazandırmak.
GERÇEKLEŞTİREN BİR BELEDİYE BAŞKANI
Bu hayal, CHP adayı Alim Karaca’nın 2019 ve 2024’te üst üste Fethiye Belediye Başkanı seçilmesiyle gerçekleşti. Yörüklerin kadim değerlerini genetiğinde ve karakterinde taşıyan, Fethiye’ye büyük kazanımlar sağlayan çalışkan ve başarılı başkan Alim Karaca; “kültür de kültür, Fethiye de Fethiye” diye debelenen Ceyhun İrgil’i anladı, ona arka çıktı.
Fethiye Belediye Meclisi, “Fethiye Kültür Evi” projesini 2021’de oybirliğiyle kabul etti. Kaymakamlık, müze müdürlüğü, FETAV, ADD, ÇYDD, FEFSAD, FTSO, hemşeri dernekleri gibi birçok sivil toplum örgütüyle işbirliği yapıldı, 2022’de başlayan çalışmalar 2025’te bitti. Sonuç bir mucizeydi: Projeyi tüm Fethiye benimsemiş, bir imece yaratılmış, herkes elini taşın altına koymuş, Bursa’nın kültür insanları da bağışçılar arasında yer alıyordu.
İMECEYLE KÜLTÜR ANITI KURMAK
Süheyla Kaplan tarafından yaptırılan kütüphaneler Bursa’dan geldi. İrgil ailesinin Türk edebiyatı, gazete ve belge koleksiyonlarına, dil bilimci Sami Karaören’in, Osman Şevki Olgun ailesinin ve yerel Beşkaza gazetesinin sahibi Nur İlik’in koleksiyon bağışları eklendi.
Türkiye’nin her yanından bağışlarla yükselen kitap dağları, Fethiyeli gönüllüler tarafından seçildi, sınıflandırıldı, onarıldı, kitaplıklara yerleştirildi.
Belediye Başkanı Alim Karaca, Türkiye’nin “ilk kitap müzesi”ne dönüşen bu olağanüstü imeceye Yunus Nadi ve Nadir Nadi’nin Fethiye’ye armağan ettiği ama uzun yıllar önce Muğla’ya gönderilen eksiksiz Cumhuriyet gazetesi koleksiyonunun yuvaya dönmesini sağlayarak en anlamlı noktayı koydu.
CUMHURİYET’İN DE MÜZESİ
Bugün modern mimarisiyle alımlı bir bina Fethiye’nin kordon boyuna güzellik katıyor. Son yılların “kafe ve kitap” anlayışına uygun olarak düşünülen dış mekânları davetkâr; iç mekânları geniş, aydınlık ve çalışmak için şahsen can attığım bir ortam sunuyor.
Dünyada deniz manzaralı, hatta düpedüz yalı niteliğinde ender kültür merkezlerinden biri olan Fethiye Kültür Evi; Kitap Müzesi, Kaplan Kütüphanesi ve Karaören Kent Belleği olarak üç bölümden oluşuyor.
Resmi açılışı 2026 Ocak ayından yapılacak ama Fethiye’nin yeni çekim merkezi ziyarete şimdiden açık; sergi, konferans gibi etkinlikler çoktan başladı.
Bir anlamda Cumhuriyet gazetesi ve kitaplarının da müzesi olan FKE’nin elbette bağışçıları arasındayım. Hem kitaplarımı hem de anılarımın birinci bölümü Barut’un orijinal arşivi; örneğin Çetin Altan’ın mektuplarını vermekten onur duyduğum FKE’ye Ateş ve Kül’ü yazdıktan sonra biriktirdiğim belge ve kitaplığımın tamamını teslim edeceğim.
Fethiye’ye yaz aylarında yolunuz düşerse, FKE’de çalıştığımı görebilirsiniz.