Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır. İki heceli sözcükleri, heceyi bozmadan tersyüz eder ve tekrarlarsanız düz sözcüğe varırsınız. Örneğin “kara” yerine “rakarakaraka” nakaratı çekerseniz, üç terse karşın iki düz “kara” elde edersiniz.
Yazbe’nin tekrarı “beyaz” verir. Vişder’inki “derviş” vb.
Tersten düze varabilmek olasılığı çocukluğumda mı yer etti nedir zihnime; zaman zaman aklıma esen garip bir maceranın çekimine kapılır, beklenenin tersini yapmak üstüne hayaller kurarım. Özellikle zorda, sıkışık ve acelem olduğu zamanlar...
Önemli bir randevum mu var, geç kalmamak mı zorundayım? Özellikle metro istasyonlarında, düz yönde doğru adrese gidecek treni beklerken, içimden karşı perona geçmek, tam tersi istikamete giden trene atlamak, uzaklarda, çok uzaklarda, hiç ilgisiz bir durakta inmek gelir.
TERSE GİDEREK DÜZE VARILIR MI?
Hiç bir terslik olmamış, yaşanmamış, yapmamışım gibi bir kahveye oturduğumu, buluşacağım kişiyi düşünerek “Hay Allah, nerede kaldı?” diye meraklandığımı hayal ederim.
Bazen öylesine yoğunlaşır ki bu hayal, içgüdüsel bir çekime dönüşür, kapılmak üzereyken kendimi zor toparlar, istemeye istemeye binerim düz mantığın katarlarına ve hep hayıflanırım. Niye bir kez olsun denemiyorum, diye.
Denesem henüz yanıtını bilmediğim gizemi çözecek ve rahatlayacağım: İki heceli yaşamı da tersten okuyarak düze ulaşılır mı? Hiç olmazsa kısa zaman dilimlerini, iki atımlık anları tersyüz ederek doğru zaman ve doğru yere varılır mı?
GEÇMİŞİNE İLERLEMEK
Henüz cesaret edemedim. Aklı başında kimse de denememiştir, sanırım. Belki biraz deliyimdir ben, belki de böyle hayaller kurabildiğim için yazar olmuşumdur, kim bilir?
Ama işte, koskoca bir ülke hem de çok uzun zamandır tersten düze varmayı deniyor, değerli okurlarım. En azından ben öyle gözlemliyorum.
Türkiye geriye, geçmişe, zamanın tersine dönen dev bir çark. Yakından baktığınızda, üstünde bir insan kalabalığı, karıncalar gibi, topluca ve tek tek; bir dişliden bir dişliye tutunarak yukarı doğru tırmanmaya çalışıyor. Çarkın yönüne kapılırlarsa, alta düşüp ezilecekler, biliyorlar. Bu döngüde her öğe tersine işliyor. İnsanlar çarkın yönüne karşı, çark onların tersine dönüyor.
Türkiye, geçmişine ilerliyor.
Sıkletindeki ülkeler zenginleşiyor, Türkiye yoksullaşıyor. Uygar dünya birleşiyor, Türkiye katardan kopuyor.
DİŞLİLER ARASINDA YAŞAM SAVAŞI
Dünyanın yönüyle bütünleşen küçücük ülkeler, (Örneğin Yunanistan, Bulgaristan, Litvanya, Makedonya vb.) sınıflar arası çukurları kapatıyor; Türkiye’de uçurumlar derinleşiyor.
Uygar dünyanın küçük büyük çarkları hangi yöne dönüyorsa sizce de ters yöne dönmüyor mu Türkiye’nin çarkı?
Ve insanlar bir dişli, bir dişli daha yukarıda kalmaya çabalarken; kiminin soluğu tükeniyor, kapılıyor çarkın yönüne, sıkışıyor, eziliyor, parçalanıyor dişlilerin arasında.
Kimisi ise ara boşluklarda, devranın dönmesini, kendilerini yeniden tepeye, çarkın yağından beslenecekleri zirveye çıkmayı bekliyor.
Gide gide 1918’e vardık Bazen Cumhuriyetin kuruluşunu izleyen ilk 15 yılın, Türkiye çarkında bir yol kazası olduğunu düşünüyorum. Dibe, derine, geriye doğru dönen çarkın bir anlık duruşu, ve tutturduğu ters yönün tersine, yani düze dönmesi gibi algılıyorum birkaç yıllık bu kazayı...
Ama çabuk durdurdular doğru dönen devranı.
Vardığımız yere bakın, ne demek istediğimi anlarsınız. 1918’de de onun bunun eline bakıyordu, Türkiye. Borç veren ne derse onu yapıyordu, Osmanlı sultanı. Yine böyle varsıllık, yine bunca yoksulluk, yine muktedir lapacılar, din tacirleri, faşistler, yolsuzlar, hırsızlar ve işsiz ve aç ve eğitimsiz halk vardı.
Cumhuriyet olmasaydı ne olacaksa, yine hızla oraya dönüyor Türkiye çarkı.
İşte benim çılgın hayallerim için dev bir deney alanı. Terse giderek düze çıkılır mı?
Hep birlikte göreceğiz.
ŞİMDİ
Ele avuca sığmayan
aşk iksiri hep anda kayan...
En yoğun duyumsamalar yakalanamayan...
Ah Proust
simdi, yakalanamayan zaman!
Kekreburuk
burnumun direğine tırmandı
gezindi bir an...
Anladım
şimdi ile anlaşma böyle!
Ferziye KÜÇÜK
---
Yazar notu: Bugün saat 15’ten öteye ATO’daki Ankara Kitap Fuarı’nda Kırmızı Kedi Yayınevi standında, isteyen okurlarıma kitaplarımı imzalayacağım. Müsait olanları beklerim.