Bugün değilse de yarın; ama mutlaka yakar. AKP’yi esir alarak devletin gücünden yararlanıp suçlarınızın üstünü bugün örtebilirsiniz. Ama bu durum ilelebet sürmez. Yarın ne olacağını kimse bilemez.
Dünün muktediri FETÖ’nün bugün düştüğü durumdan da mı ders almazsınız?
Sinan Ateş cinayetine gırtlağınıza kadar battığınız ortada. Suyuna tirit yazılan ya da yazdırılan iddianame de çöp olmaya mahkûm. Ortada suç var; hem de organize bir suç; ama tetikçi ve kurye dışında sanık yok.
Ergenekon, Balyoz ve 28 Şubat davalarının tam tersi yani. O davalarda çok sayıda sanık vardı ama ortada suç yoktu. Sahte delillerle suç uydurmaya çalışan FETÖ, devlet gücünü elinde tutmasına güvenerek nasılsa hesap sorulmayacağını düşünmüştü. Bugün aynı salonda kendileri yargılanıyorlar. Ne hazin bir durum.
31 Mart seçimlerinde tarihi bir hezimet yaşayan AKP’nin sonsuza kadar sizinle yol yürüyeceğine ne kadar da eminsiniz. Unutmayın ki can canandan tatlıdır. Erdoğan kendi koltuğunu korumak için şeytanla bile işbirliği yapabilir. Dünün liberalleri de AKP’nin kendileri ile ilanihaye yoldaşlık edeceğini umuyorlardı. Mendil gibi kullanılıp çöp sepetini boyladıklarında ayıldılar ama iş işten geçmişti.
Devlet Bahçeli, MHP’ye genel başkan olduğunda ülkücüleri sokaktan çekmeye yönelik pek çok açıklama yapmıştı. Bu açıklamalarından birinde “Genç dava arkadaşlarıma özellikle sesleniyorum. Sokakta hiçbir şart altında işiniz gücünüz olmayacak. Sokak kanlıdır, karanlıktır, dibi görünmeyen bir kuyudur orada işiniz yok” diyen Bahçeli, iktidarın gayri resmi ortağı olunca ters yönde bir evrim geçirdi. Önüne gelene posta koyan, tehdit dili kullanan, mafya babalarına arka çıkan, onlara el öptürüp fotoğraf veren bir siyasi figüre dönüştü.
BİRİ TUTTU, BİRİ KAÇIRDI, BİRİ SAKLADI
Kendisini eleştiren kim varsa partisine mensup şehir eşkıyasının saldırısına maruz kalması karşısında çekirdek çitleyen Bahçeli’nin bu tutumu belli ki himayesi altındaki bazı mafyöz siyasetçilere cesaret verdi. Sonunda eski dava arkadaşları Sinan Ateş’in katledilmesine kadar götürdüler işi.
Bahçeli, önceki gün Sinan Ateş cinayetiyle ilgili kimin elinde ne belge varsa savcılığa iletmesini istedi. Aklımızla dalga geçiyor belli ki.
Partinizden biri tetikçileri tutmuş, biri para ödemiş, biri araç tahsis etmiş, biri evinde saklamış, biri kuryelik yapmış daha ne delili Allah aşkına?
Bununla da yetinmeyen Bahçeli, Ateş cinayeti ile ilgili olarak “Bakalım hukuki süreç Ankara’da mı bitecek Pensilvanya’ya mı dayanacak hep beraber göreceğiz” diyerek aba altından sopa gösteriyor.
FETÖ deyince “Dön de mazine bak” derler insana. Senin milletvekillerine FETÖ kaset operasyonu çekerken ne yaptın acaba? Bu suç örgütüne parmak sallasaydın ya. Onun yerine operasyona maruz kalmış milletvekillerini hemen milletvekili listesinden apar topar çıkardın. O dönem partinin milletvekili olan Meral Akşener hakkında iğrenç bir iftira atıldığında dut yemiş bülbüle döndün. Selahattin Demirtaş kadar bile olamadın. O senin milletvekilinin iffetine sahip çıktı.
Yarın bu cinayetten tutuklananlar içeriden Ferdi Tayfur’dan “Canına okuyacağım” şarkısıyla mesaj gönderirlerse sizi kimse kurtaramaz.
