Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Öpüjem abla’
Turizm sektörünün emekleme döneminde havalar ısınıp da ilk turist kafilesi sökün ettiğinde düğün bayram yapardık. Gemi ile gelen turistleri limanlarda, uçakla gelenleri de havaalanlarının apronunda niyeyse Bursa kılıç kalkan ekipleri ile karşılardık. Avrupa’da turizm sektöründeki rakiplerimizin Türkiye aleyhine yaptıkları olumsuz propagandayı haklı çıkarmak istercesine kılıç şıkırtıları ile karşıladığımız turistlerin ilk tepkileri, gerisingeri uçağa veya gemiye dönmek ya da hafiften altına kaçırmak olurdu.
Yatak sayılarının artması, hizmetin uluslararası standartlara kavuşmasından sonra gelen turist sayısı artınca karşılama törenleri de demode oldu. Karşılama törenlerinin yerini turist kovalamaca yarışı aldı. Turistlerin çantalarını, son model telefonlarını kim önce kapacak diye kapkaç çeteleri, Beyoğlu’nun ara sokaklarında turist kovaladı. Neyse ki MOBESE kameralar çıktı da kovalamaca bitti. Ancak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun son açıklamasıyla kovalamaca asıl şimdi başlayacak gibi.
Ne demişti Çavuşoğlu?
“Turistin göreceği herkesi aşılayacağız.”
Bu durumda aşı olmamış yurttaşlarımız turist kovalamasın da ne yapsın?
Turistin görüş alanına girmek de öyle kolay değil. Boynu altında kalmasın Cem Kınay’ın; Magic Life’ta başlattığı “her şey dahil” sistemini diğer oteller de uygulamaya başlayınca turisti görmek ne mümkün?
Turist, “nasılsa otelde her şey bedava” diye dışarı çıkmıyor ki göresin.
Turistlerle göz teması kurmak için artık denizde tekne mi kiralarsınız, otelin açık alanlarını perdeleyen ahşap çitlere mi tırmanırsınız, yoksa sahilde mısır ya da dondurma satıcılığına mı soyunursunuz, siz düşünün gari.
Bunlar da işe yaramazsa durun hemen pes etmeyin. Mahalleden az buçuk halay çekmeyi bilenler bir araya gelip turistik eşya satan dükkânlardan folklorcu kıyafeti edindiniz mi bu iş oldu demektir. Otel güvenliğine “Şekerim biz akşam animasyonunda sahneye çıkacak halay ekibiyiz” diyerek içeri süzüldükten sonra sıra sahneye çıkmaya geldi. Öyle animatör ekibinin başındaki abi ile abla karışımı şahsı ikna etmek için hiç yorulmayın. Sahnede bir gösteri bitip ikincisinin başlayacağı arada kendinizi atıverin sahneye. Animatör abimiz de bu doğaçlama olayı kesmek yerine “Ayy ayy ne hoş” diye el çırparak onaylayacaktır merak etmeyin.
Yav durun hele! Davulcu ve zurnacıyı unuttuk galiba. Canım internette bile bir dolu kiralık davulcu zurnacı ilanı var. Üç beş kuruşu düşünmeyip anlaşıverin bir ekiple işte. Öncelikli aşı olmanın bu kadar da bedeli olsun yani.
Diyelim ki animatör başını ikna edemediniz, yine pes etmek yok. Bir kamyonet kiralayıp içine kolileri yerleştirdikten sonra beğendiğiniz otelin kapısına dayanın. Kolilerin içinde ne olduğunun pek önemi yok. Ama yine de güvenlik nedeniyle girişte kontrol neyim olur diye tedbirli davranmakta yarar var. Bir koliye makarna, bulgur, yağ filan koyun. İşgüzar bir güvenlikçi kolileri kontrol etmek isterse bu koliyi gösterip “Mutfağın siparişlerini getirdik” dediğinizde içeri kapağı atarsınız. Tabii sizi mutfak kapısına yönlendireceklerdir. Mutfak çalışanları, “Bu siparişler de nereden çıktı?” demezler. Çünkü siparişleri yiyecek-içecek müdürü verdiğinden onların haberi bile olmaz ne sipariş edildiğinden.
Kolileri mutfağa verdiniz ama hâlâ bir tek turistle göz göze gelmediniz tabii. Yoksa otele giderken içinize şortlarınızı giymeyi unuttunuz mu?
Sakın ha!
Mutfaktan çıkarken en yakın tuvalete gidip üstünüzü çıkarın ve mayolarınızla yallah havuz başına. O kadar kalabalıkta kim bilecek sizin otel müşterisi olmadığınızı?
Artık havuz başında o kadar turistten hiç olmazsa biriyle göz temasınız olacaktır haliyle.
Bütün bu formüller işe yaramazsa son çare havalimanının kapısı.
Her gün onlarca turist kafilesi gelir, onlarcası gider. Dış hatların kapısında elinizde bir kutu lokumla beklersiniz. Tur operatörlerinin rehberleri sizi yanaştırmak istemeyecektir. Ama siz hamle edip lokum ikramı bahanesiyle turistlerle göz göze gelebilirsiniz. Ancak turistin size değil de lokuma bakma ihtimali de yok değil. O zaman da “Türk lokumunu beğendiniz mi?”nin İngilizcesini öğrenip konuşmaya çalışın. Mecburen cevap verirken gözlerinizin içine bakmak zorunda kalacaktır.
Sakın fırsattan istifade “Öpüjem abla” diye cıvıklık yapıp da milletimizi rezil etmeyin ama...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi