Narin düğümü kördüğüm oldu!
Mustafa Balbay
Son Köşe Yazıları

Narin düğümü kördüğüm oldu!

17.09.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Narin’in zincirleme katılımla öldürülmesinin üzerinden bir aya yakın zaman geçti, olay düğüm olmaktan çıktı, kördüğüm oldu.

Böylesi toplumu geren büyük vahşi olayların genel bir ayrımla iki boyutu vardır:

Olay ve sonrasında yaşananlar!

Genellikle sonrası, olaydan çok daha vahimdir!

Narin cinayetinde de öyle oldu. Cansız bedenin bulunduğu 8 Eylül’den bu yana yaşadıklarımız bize öyle bir ayna tuttu ki 360 derece. Nereye dönsek bir başka gerçeğimizle karşılaşıyoruz.

Öncelikli istemimiz Meclis’te mutlaka bir araştırma komisyonunun kurulmasıdır. İki nedenle:

1- Olay bütün boyutlarıyla araştırılabilir.

2- Başka Narin’lerin öldürülmesi önlenebilir.

Komisyonun cinayeti aydınlatacağına dair bir beklentimiz ise yok.

***

“Kanım dondu” diye ifade edebileceğimiz gelişmeleri sadece gerçekleri yazan medya değil, iktidar medyası da haberleştiriyor. Özellikle A Haber’in ve TRT Haber’in konuya en aktif şekilde katılımı akla bir dizi soru işaretini de getiriyor.

İktidar yayın organları kimi tanık ya da sanık ifadelerine herkesten önce ulaştılar. Ancak bu yayınların bir özelliği vardı; cinayetin çözülmesinden çok daha karmaşık hale gelmesine neden oluyordu. Olay zaten karmaşıktı ama iktidar yayın organlarının verdiği “ayrıntılı” haberler, kördüğüme yeni düğümler de atıyordu.

Hepimizin gözü önünde yaşanan bu gerçek üzerinden yorumlarsak olayın köpürtülmesinin ayrı bir çaba ve hedef olduğunu söylemek mümkün. Bu yanına ilişkin yeni yorumlar yapacağımız gelişmeler olacak!

Bir başka boyut şu:

11 tutukludan 9’u akraba. Güran ailesi yaptığı yazılı açıklamada devlet gücüyle oynayabilecek bir özgüven sergiledi. Bu görüşümüzü doğrulayan gelişmelerden biri de sülalenin jandarmayı ve savcılığı yanıltmak için yanlış ihbardan yangın çıkarmaya kadar bir dizi faaliyette bulunması. Biz faaliyet diye tanımladık ama bunlar en hafif anlatımla “delil karartma”, “yargı ve güvenlik birimlerini yanıltma” suçunun unsurları. Bundan çekinmemek için bu güçlerin üstünde bir dayanak gerekir!

Ailenin sergilediği tavır akla şu soruyu da getiriyor:

Türkiye ilk kez böyle bir cinayetin tarafları ile böylesine ayrıntılı biçimde muhatap. Kamuoyu gücü olmasaydı bu mümkün değildi. Ülkemizde bu tür ne kadar cinayet oldu?

***

Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf romanı 1937’de dönemin koşulları içinde yargılama konusu olmuştu. Bilindiği gibi roman aile içi ihanetler, entrikalar, cinayetler, köy halkının toplu halde cinayeti gizlemesi üzerine... Sabahattin Ali’ye üç suç yüklendi:

Devletin kolluk güçlerine hakaret, halkı askerden soğutma, aile kavramına zarar verme!

İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi romanı bilirkişinin okumasına karar verir. Bilirkişi olarak Reşat Nuri Güntekin seçilir. Güntekin özetle şöyle rapor yazar:

“Suç unsuru yoktur. Yazar ülkenin gerçeklerini kaleme almış. Eğer bazı konuların abartı olduğunu düşünüyorsanız, olabilir. Katılmıyorum ama böyle olsa bile bu, yazarın hakkıdır. Yazar topluma gerçekleri anlatmak için gerektiğinde büyüteç kullanır!”

Mahkeme bilirkişiye uyar!

Narin olayında ise büyüteç kullanmaya gerek yok! Her boyutu bir yazarın hayal gücünü zorlayacak derinlikte!

Belki de cinayet bilerek düğümden kördüğüme dönüştü(rüldü).

Bu kördüğümü çözmek, bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermek, yargının, siyasetin, gazetecilerin, aydınların, sanatçıların ülkeye borcudur!

Yazarın Son Yazıları

İktidar, halkın İMF’si oldu!

Dün sabah saat 10.00’da enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte art arda buna paralel haberler döküldü:

Devamını Oku
04.12.2025
Tarım ‘şap’a otururken!

Uzunca bir süredir tarımdan gelen olumsuz haberler zincirine sonunda iktidarın TÜİK’İ de katıldı.

Devamını Oku
03.12.2025
Papanın ziyareti!

Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti sona erdi, tartışmaları devam ediyor.

Devamını Oku
02.12.2025
Yeni siyasal yelpaze ve CHP!

CHP’nin 39. olağan kurultayı Ankara için sık kullandığımız şu tanımın gölgesinde başladı...

Devamını Oku
29.11.2025
İtirafname!

İBB iddianamesi İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

Devamını Oku
27.11.2025
Parçalar birleşmiyor!

Uzun süre tartışıldıktan sonra ansızın gerçekleşen İmralı görüşmesinin yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu dün vurgulamıştık.

Devamını Oku
26.11.2025
Süreç yeni başlıyor!

Kritik haftalardan bir hafta daha başladı.

Devamını Oku
25.11.2025
CHP milleti dinledi...

Son birkaç gündür uzun süredir konuşamadığımız, Anadolu’nun pek çok yerinden eski-meyen dostların sesini duyduk.

Devamını Oku
22.11.2025
İşi İmralı’ya sürdüler!

Kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” diye bilinen komisyonun tam adı şöyle...

Devamını Oku
20.11.2025
Erdoğan’la Bahçeli’nin Öcalan sorunu!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün partisinin grup toplantısındaki konuşması bir süredir kulislerde dalgalanan pek çok olasılığın doğruluk payını arttırdı.

Devamını Oku
19.11.2025
Akdeniz’de ABD kuşatması!

Güney yelpazemizde birbirinden farklıymış gibi seyreden gelişmeleri birleştirince ortaya Türkiye’nin etrafını saran bir yay çıkıyor.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianamenin satırları!

Satır sözcüğünün ikinci anlamı şu...

Devamını Oku
15.11.2025
AKP’nin bitmeyen Atatürk zikzakları!

Bir 10 Kasım’da daha Mustafa Kemal Atatürk’ün unutulmaz, unutturulamaz olduğunu yaşadık.

Devamını Oku
13.11.2025
Bana her şey Ergenekon’u hatırlatıyor!

Dün sabah iktidar medyasının haber vermesiyle gündeme düşen İmamoğlu iddianamesi saat 15.00 sıralarında kamuoyuna ulaştı.

Devamını Oku
12.11.2025
45. yıl…

7 Kasım 1980 Cuma günü. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde günün sonuna yaklaşıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Hukuksuzluk Tayfun’u!

1293 gündür hapiste olan Tayfun Kahraman’la ilgili Anayasa Mahkemesi’yle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki asimetrik çatışma Türkiye’nin hukuksuzlukta geldiği noktanın yeni bir ivmesi oldu.

Devamını Oku
08.11.2025
New York’ta sosyalizm!

Dünyanın Trump krampına girdiği bir süreçte ABD’nin kalbi New York’ta belediye başkanlığı seçimlerini Müslüman kökenli sosyalist Zohran Mamdani’nin kazanması, içinde büyük umutlar taşıyan önemli bir başlangıç olabilir!

Devamını Oku
06.11.2025
Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz.

Devamını Oku
05.11.2025
Anayasa oyunları!

Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. Çeyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:

Devamını Oku
04.11.2025
Sürecin şifreleri...

Birinci yılını dolduran, yolda “terörsüz Türkiye” adını alan süreçte şaşırtıcı olmayan bir “deltalaşma” aşamasına gelindi.

Devamını Oku
01.11.2025
Prof. Özer hapiste fikirleri iktidarda!

Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e yönelik operasyonun birinci yıldönümü!

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyet yurttaşlık bilincidir!

Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılın ikinci yılına yine en temel değerlerin tartışma konusu olduğu bir ortamda giriyor.

Devamını Oku
29.10.2025
Tükenmişlik saldırısı!

Korkunun gözleri o kadar çoktur ki insanın üzerine çöktü mü, artık her şeyi korku olarak algılar. İmamoğlu, hapiste de olsa... Özgürce siyaset yapamasa da... Ondan korkuyorlar!

Devamını Oku
28.10.2025
Ca-sus!

Dün sabahtan akşama dek sözcüğün tam anlamıyla yargı fırtınası esti!

Devamını Oku
25.10.2025
Kıbrıs dersleri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinin yankıları devam ediyor.

Devamını Oku
23.10.2025
İddianame turşusu!

İBB soruşturmasında aylardır beklenen iddianamenin bir bölümü çıktı.

Devamını Oku
22.10.2025
Kışlalı ile haftaya bakış!

Sevgili Kışlalı, Bugün alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılışının 26. yılı!

Devamını Oku
21.10.2025
Suriye denklemi!

Suriye Devlet Başkanı Şara’nın Moskova’ya gidişi, İsrail’le Türkiye arasındaki bu ülkenin nasıl bir geleceğe evrileceğine ilişkin soru işaretlerini biraz daha artırdı.

Devamını Oku
18.10.2025
Bitime hazırlık mı?

22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısıyla başlayan, devamında “terörsüz Türkiye” diye adlandırılan süreçte sonbahar havası hissediliyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Gazze harap olduktan sonra!

O bilinen “Basra harap olduktan sonra” deyişi ne yazık ki Gazze’ye de uyuyor. Yüzde 85’i harap olmuş, her 20 kişinden biri ölmüş ya da kaybolmuş, bebekleri ölüme doğmuş Gazze’de barışa giden yola ilişkin bir iyi niyet anlaşması yapıldı.

Devamını Oku
15.10.2025
Yavaş’ın en büyük projesi: Huzur-güven!

Seçeneğini aşağı çekmekten başka seçeneği kalmamış bir iktidarın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da hedef alacağı aşikârdı.

Devamını Oku
14.10.2025
Tuğla...

1990’lı yılların faili meçhul cinayetler sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Uğur Mumcu cinayeti için kullandığı “tuğla” sözcüğü Ekrem İmamoğlu ve zafer arkadaşlarının iddianamesinde de gündeme geldi!

Devamını Oku
11.10.2025
Nadir toprak elementleri!

Sanayi Devrimi’nde kömür, demir, çelik neyse bugünün iletişim devriminde nadir toprak elementleri o!

Devamını Oku
09.10.2025
Eğitimde yeni bir bozum mu?

Klasik söylemdir, “Eğitim yapboz tahtasına döndü” denir ama her değişiklik sorunları çözmek yerine katladığı için “yap” kısmı yok...

Devamını Oku
08.10.2025
Meclis zemini!

21 Ekim 1999’da alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Siyaset Bilimi kitabında Meclis’in birleştiriciliğini şöyle özetler:

Devamını Oku
07.10.2025
Silivristan!

Önceki gün Silivri’ye giderken Ayşe Barım’ın serbest bırakıldığını öğrendik.

Devamını Oku
04.10.2025
Hakan Fidan tartışılan o sözlerini bilerek mi söyledi?

Ava giderken av olmak diye bir deyim vardır.

Devamını Oku
02.10.2025
Amer-İslam!

Önceki akşam Gazze’deki en hafif anlatımla “soykırım” denebilecek felaketin sona erebileceği umuduyla Trump-Netanyahu görüşmesini bekledik.

Devamını Oku
01.10.2025
ABD ile kapitülasyon!

Erdoğan’ın Trump görüşmesinden çıkan sonuçların açıklanan kısmını başlıktaki gibi özetleyebiliriz. Kapitülasyonun anlamı şöyle:

Devamını Oku
30.09.2025
Silivri’de sabit kalemler!

Perşembe günü Silivri’deydik.

Devamını Oku
27.09.2025