Nasıl bir anayasa?
Mustafa Balbay
Son Köşe Yazıları

Nasıl bir anayasa?

29.11.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bernard Shaw’ın demokrasi tanımı şöyle:

Demokrasi, yazılması kolay, oynanması zor bir oyundur!

6’lı masa dün dokuzuncu toplantısını da yaptı. 12 Şubat 2022’de Ahlatlıbel’deki ilk buluşmanın ardından adım adım ilerleyen “hedef ortaklığı” anayasal bir noktaya geldi. Altı partinin genel başkanları 156 sayfalık anayasa değişikliği önerilerini kamuoyuna açıkladılar. Ana hatlarını arkadaşımız Sertaç Eş geçen hafta kaleme almıştı. 

Başta vurguladığımız gibi demokrasi oyununu hayata geçirmek, yazmaktan çok daha zor. Ancak yazmayı da küçümsememek gerekir. Toplumsal tabanı farklı olan altı partinin kapsamlı bir anayasa değişikliği üzerinde anlaşması önemli. Bu temelde anlaşabilmek beraberinde hemen hemen bütün sorunlu alanlarda ortak noktalar bulabilmek anlamına geliyor.

***

Ortak metnin kapağı şöyle:

“Güçlendirilmiş parlamenter sistem, anayasa değişikliği önerisi.”

Altı partinin ilk günden beri dile getirdiği sistem değişikliği böylece anayasal temele oturmuş, tartışılabilir hale gelmiş görünüyor. 

Mevcut sistemin aksayan yönleri doğal olarak bu taslağa yansımış. Bugünkü sistemsizlikte:

Denetim yok... Ben yaptım oldu, var...

Kurumlar yok... Şahıslar var...

Tüm yurttaşları kucaklayacak bir zirve yönetici yok... Parti-devlet var...

Parlamentonun ağırlığı yok... Tek tek vekiller var...

Bütçe yok... Saray defteri var...

Üniversite yönetimi yok... Üniversitelere hükmetme var...

Millet yok... Saray’ı kabul edenler ve etmeyenler var...

Planlama yok... Günlük hesaplar var...

Örnekleri uzatabiliriz... 6’lı masa bu yanlışlıklara karşı, hukuk devleti zemininde olması gerekenleri metin haline getirmiş. Ne tür hazırlık yaparlarsa yapsınlar, mevcuttan daha iyi olacağı kesin. Zira ortada bir sistem kalmadı.

Masanın taslağı önümüzdeki seçimlerden sonra iktidar değişikliği halinde Meclis’e getirilecek ve yaşama geçirilecek. O güne dek köprünün altından çok sular akacak. İlk günden dikkatimizi çeken iki noktayı tartışmaya açmak istiyoruz:

Parlamento, mevcut sistemsizlikte çok mağdur oldu diye olağanüstü güçlendirilmemeli. Bir başka deyişle, yargı ve yürütme dengesi iyi oturtulmalı. Özellikle yargının bağımlılığından Saray dışında bütün kesimlerin ağzı yandı.

Saray’la birlikte Cumhurbaşkanlığı makamı olağanüstü güçlendirildi diye, yeni taslakta olağanüstü sembolik hale getirilmemeli. Tam aksine bu makamın çok değerli olduğunun altı-üstü çizilmeli, tüm Türkiye’nin birleştirici gücünün burada olduğu net şekilde vurgulanmalı. Örneğin veto hakkı cumhurbaşkanına çok görülmemeli.

***

Mademki sistemi masaya yatırdık, bir de Saray tarafına bakalım. Önceki akşam saat 20.00’de televizyon kanallarına baktık; malumların tümünde Erdoğan’ın gençlerle buluşması vardı. 

Sevgili Konyalı gençlerimizin Erdoğan sevgilerine elbette saygı duymak gerekir. Sevgilerini dile getirmek isteyenler sıraya konmuş. Çok da güzel kendilerini ifade ettiler!

Son derece özenli taktığı başörtüsüyle dikkati çeken bir genç kızımız Erdoğan’la ilgili düşüncelerini dile getirdikten sonra isteğini iletti. Canlı yayında not alabildiğimiz kadarıyla şu diyalog geçti:

- Ben yamaç paraşütü yapıyorum. Çalılar vücudumuzu çok acıtıyor. Bir pist düzenlemesi yapılsa?

“Kızım o çok tehlikeli değil mi?”

-Çok zevkli...

“Çok zor değil mi?”

- Atatürk “İstikbal göklerdedir”, demiş...

“Ama yamaç paraşütü dememiş...” (Gülüşmeler)

-Biz bunu istiyoruz...

“Bakalım... Ona...”

Televizyonu izlerken mırıldanmadan edemedim:

Değişim rüzgârları esmeye başladı mı, kıyıdan bacadan, her yerden girer!

Yazarın Son Yazıları

İktidar, halkın İMF’si oldu!

Dün sabah saat 10.00’da enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte art arda buna paralel haberler döküldü:

Devamını Oku
04.12.2025
Tarım ‘şap’a otururken!

Uzunca bir süredir tarımdan gelen olumsuz haberler zincirine sonunda iktidarın TÜİK’İ de katıldı.

Devamını Oku
03.12.2025
Papanın ziyareti!

Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti sona erdi, tartışmaları devam ediyor.

Devamını Oku
02.12.2025
Yeni siyasal yelpaze ve CHP!

CHP’nin 39. olağan kurultayı Ankara için sık kullandığımız şu tanımın gölgesinde başladı...

Devamını Oku
29.11.2025
İtirafname!

İBB iddianamesi İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

Devamını Oku
27.11.2025
Parçalar birleşmiyor!

Uzun süre tartışıldıktan sonra ansızın gerçekleşen İmralı görüşmesinin yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu dün vurgulamıştık.

Devamını Oku
26.11.2025
Süreç yeni başlıyor!

Kritik haftalardan bir hafta daha başladı.

Devamını Oku
25.11.2025
CHP milleti dinledi...

Son birkaç gündür uzun süredir konuşamadığımız, Anadolu’nun pek çok yerinden eski-meyen dostların sesini duyduk.

Devamını Oku
22.11.2025
İşi İmralı’ya sürdüler!

Kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” diye bilinen komisyonun tam adı şöyle...

Devamını Oku
20.11.2025
Erdoğan’la Bahçeli’nin Öcalan sorunu!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün partisinin grup toplantısındaki konuşması bir süredir kulislerde dalgalanan pek çok olasılığın doğruluk payını arttırdı.

Devamını Oku
19.11.2025
Akdeniz’de ABD kuşatması!

Güney yelpazemizde birbirinden farklıymış gibi seyreden gelişmeleri birleştirince ortaya Türkiye’nin etrafını saran bir yay çıkıyor.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianamenin satırları!

Satır sözcüğünün ikinci anlamı şu...

Devamını Oku
15.11.2025
AKP’nin bitmeyen Atatürk zikzakları!

Bir 10 Kasım’da daha Mustafa Kemal Atatürk’ün unutulmaz, unutturulamaz olduğunu yaşadık.

Devamını Oku
13.11.2025
Bana her şey Ergenekon’u hatırlatıyor!

Dün sabah iktidar medyasının haber vermesiyle gündeme düşen İmamoğlu iddianamesi saat 15.00 sıralarında kamuoyuna ulaştı.

Devamını Oku
12.11.2025
45. yıl…

7 Kasım 1980 Cuma günü. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde günün sonuna yaklaşıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Hukuksuzluk Tayfun’u!

1293 gündür hapiste olan Tayfun Kahraman’la ilgili Anayasa Mahkemesi’yle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki asimetrik çatışma Türkiye’nin hukuksuzlukta geldiği noktanın yeni bir ivmesi oldu.

Devamını Oku
08.11.2025
New York’ta sosyalizm!

Dünyanın Trump krampına girdiği bir süreçte ABD’nin kalbi New York’ta belediye başkanlığı seçimlerini Müslüman kökenli sosyalist Zohran Mamdani’nin kazanması, içinde büyük umutlar taşıyan önemli bir başlangıç olabilir!

Devamını Oku
06.11.2025
Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz.

Devamını Oku
05.11.2025
Anayasa oyunları!

Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. Çeyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:

Devamını Oku
04.11.2025
Sürecin şifreleri...

Birinci yılını dolduran, yolda “terörsüz Türkiye” adını alan süreçte şaşırtıcı olmayan bir “deltalaşma” aşamasına gelindi.

Devamını Oku
01.11.2025
Prof. Özer hapiste fikirleri iktidarda!

Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e yönelik operasyonun birinci yıldönümü!

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyet yurttaşlık bilincidir!

Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılın ikinci yılına yine en temel değerlerin tartışma konusu olduğu bir ortamda giriyor.

Devamını Oku
29.10.2025
Tükenmişlik saldırısı!

Korkunun gözleri o kadar çoktur ki insanın üzerine çöktü mü, artık her şeyi korku olarak algılar. İmamoğlu, hapiste de olsa... Özgürce siyaset yapamasa da... Ondan korkuyorlar!

Devamını Oku
28.10.2025
Ca-sus!

Dün sabahtan akşama dek sözcüğün tam anlamıyla yargı fırtınası esti!

Devamını Oku
25.10.2025
Kıbrıs dersleri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinin yankıları devam ediyor.

Devamını Oku
23.10.2025
İddianame turşusu!

İBB soruşturmasında aylardır beklenen iddianamenin bir bölümü çıktı.

Devamını Oku
22.10.2025
Kışlalı ile haftaya bakış!

Sevgili Kışlalı, Bugün alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılışının 26. yılı!

Devamını Oku
21.10.2025
Suriye denklemi!

Suriye Devlet Başkanı Şara’nın Moskova’ya gidişi, İsrail’le Türkiye arasındaki bu ülkenin nasıl bir geleceğe evrileceğine ilişkin soru işaretlerini biraz daha artırdı.

Devamını Oku
18.10.2025
Bitime hazırlık mı?

22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısıyla başlayan, devamında “terörsüz Türkiye” diye adlandırılan süreçte sonbahar havası hissediliyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Gazze harap olduktan sonra!

O bilinen “Basra harap olduktan sonra” deyişi ne yazık ki Gazze’ye de uyuyor. Yüzde 85’i harap olmuş, her 20 kişinden biri ölmüş ya da kaybolmuş, bebekleri ölüme doğmuş Gazze’de barışa giden yola ilişkin bir iyi niyet anlaşması yapıldı.

Devamını Oku
15.10.2025
Yavaş’ın en büyük projesi: Huzur-güven!

Seçeneğini aşağı çekmekten başka seçeneği kalmamış bir iktidarın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da hedef alacağı aşikârdı.

Devamını Oku
14.10.2025
Tuğla...

1990’lı yılların faili meçhul cinayetler sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Uğur Mumcu cinayeti için kullandığı “tuğla” sözcüğü Ekrem İmamoğlu ve zafer arkadaşlarının iddianamesinde de gündeme geldi!

Devamını Oku
11.10.2025
Nadir toprak elementleri!

Sanayi Devrimi’nde kömür, demir, çelik neyse bugünün iletişim devriminde nadir toprak elementleri o!

Devamını Oku
09.10.2025
Eğitimde yeni bir bozum mu?

Klasik söylemdir, “Eğitim yapboz tahtasına döndü” denir ama her değişiklik sorunları çözmek yerine katladığı için “yap” kısmı yok...

Devamını Oku
08.10.2025
Meclis zemini!

21 Ekim 1999’da alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Siyaset Bilimi kitabında Meclis’in birleştiriciliğini şöyle özetler:

Devamını Oku
07.10.2025
Silivristan!

Önceki gün Silivri’ye giderken Ayşe Barım’ın serbest bırakıldığını öğrendik.

Devamını Oku
04.10.2025
Hakan Fidan tartışılan o sözlerini bilerek mi söyledi?

Ava giderken av olmak diye bir deyim vardır.

Devamını Oku
02.10.2025
Amer-İslam!

Önceki akşam Gazze’deki en hafif anlatımla “soykırım” denebilecek felaketin sona erebileceği umuduyla Trump-Netanyahu görüşmesini bekledik.

Devamını Oku
01.10.2025
ABD ile kapitülasyon!

Erdoğan’ın Trump görüşmesinden çıkan sonuçların açıklanan kısmını başlıktaki gibi özetleyebiliriz. Kapitülasyonun anlamı şöyle:

Devamını Oku
30.09.2025
Silivri’de sabit kalemler!

Perşembe günü Silivri’deydik.

Devamını Oku
27.09.2025