Hayal kurmak bedava olduğuna göre bizim de hayal kurmamızda bir sakınca yoktur.  O halde biz de kamu yönetiminde bir örnek kurum hayal edelim. Hayalini kurduğumuz kurum, politik etkilere karşı özenle korunmuş olmalı öncelikle. Hükümetler, kurumun içişlerine, atamalara müdahale etmemeli ki kurumda kadro sürekliliği, dolayısıyla yönetimde istikrar sağlanabilsin; kurum kültürü, kurum hafızası ve kuruma güç veren gelenekler korunabilsin.

Kurumumuzdaki kadrolaşmada, atama ve terfilerde liyakat esas olmalı, terfilerde makam atlanmamalı. Böylece kurum mensupları, yeteneğine ve mesleki birikimine güvenerek hak ettiği makamlara gelebileceğinin güvencesi ve huzuru içinde çalışabilmeli.

Hayalimizdeki kurum, aynı zamanda bir eğitim yuvası olmalı, kurumun mensupları burada hem mesleklerindeki gelişmeleri hem de modern yönetim kurallarını öğrenebilmeli.

Kıdemli yöneticilerin kuruma yeni giren personele örnek olmalarını ve şöyle öğütler verebilmelerini de hayal edebiliriz:

- İşi büyük, küçük diye ayırmayın, işin büyüğü küçüğü yoktur.

- Liyakatli kadrolarla çalışın ve astlarınıza yetki vermekten çekinmeyin.

- Karar vermeden önce konuyla ilgisi olan herkese danışmayı usul edinin. 

- Aklınıza yatmayan konularda üstlerinize itiraz etmeyi öğrenin.

- Karar vermeyi öğrenin, bilin ki en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir.

- Ve şunu unutmayın: En iyi iyinin düşmanıdır. 

BAŞARILI ÜRETİMLER YAPMALI

Bugün ancak hayallerimizde yer verebildiğimiz böyle kurumlar, bir zamanların Türkiye’sinde gerçekten vardı. Bunlardan birisi, benim de çeşitli kademelerinde görev aldığım Karayolları Genel Müdürlüğü’dür. Kuşkusuz, ülkemizde bu kuruma eklenecek başka örnekler de vardı.

Bir dönemdeki kurumların önemli bölümü, bu yapılarıyla, gerçekten başarı hikâyeleriyle dolu hizmetler üretmişlerdir. Yazımızı şöyle noktalayalım: “Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.”