Anayasanın 116. maddesinde yer alan, cumhurbaşkanının, dönem sonunu beklemeksizin, Meclis seçimlerini yenileme, bunu tersten okursanız Meclis’i feshetme yetkisi, bırakınız Meclis çoğunluğunu, diğer yetkileriyle birlikte düşünüldüğünde, 600 milletvekilinin tümünden de önemlidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; 116. maddenin tanıdığı yetkiye dayanarak seçimleri yenileme kararı almadı mı? Aldı. Bugüne dek Meclis çoğunluğu ve cumhurbaşkanlığı AKP’de olduğundan, 116. maddenin cumhurbaşkanına tanıdığı bu yetkinin önemi hep gizli kaldı.

Erdoğan, TBMM’deki çoğunluğuna dayanarak istediği yasayı çıkardığı ve icraatları Meclis tarafından engellenmediği için, bu yetkisini, sadece bu seçimler için ve de dönem sonunda, seçimlere çok az süre kala kullandı. Tersinin olduğunu düşünelim. Meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı’nda, fakat Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse, Cumhur İttifakı’nın Meclis çoğunluğu üzerinde; Kılıçdaroğlu’nun anayasanın 116. maddesinden kaynaklanan, seçimleri yenileme, yani Meclis’i feshetme yetkisi, Demokles’in kılıcı gibi asılı duracaktır.

Cumhur İttifakı’nın Meclis çoğunluğu, anayasa dışı keyfi yollara saparsa, Kılıçdaroğlu’nu çalıştırmamak için, az da olsa, elindeki yasama yetkisini kötüye kullanırsa, bir kez daha seçilme hakkı olan Kılıçdaroğlu da anayasanın 116. maddesine dayanarak seçimleri yenileme kararı alır. Sonrasını Cumhur İttifakı’nın Meclis çoğunluğu düşünsün.

Bu gerçekler karşısında, Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilmeli, ülke yönetiminde üstünlük elde edilmelidir. Pazar günü ülkesini seven Türk seçmenleri, sandığa gitmelidir.

Av. Güner Yiğitbaşı - Emekli Hakim