Türkan Saylan’a mektup
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Türkan Saylan’a mektup

13.12.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

AV. Hüseyin Karataş

“Dokunulmazlara Dokunan” Sevgili hocamız Prof. Dr. Türkan Saylan.  

13 Aralık 2019, 84. Doğum günün kutlu olsun.

“Kimsenin dokunamadığı” dokunduklarınızın yüreklerinde yaşayan sevgi ile anıyoruz sizi. 

Eğitim olanağı bulamayan çocuklara, berdel verilmek isteyen ama okuyacağım diyen kız çocuklarına dokunduğunuz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği genel kurulunda kızınız gibi kabul ettiğiniz, haksız uyduruk gerekçelerle Ergenekon sanığı yapılan ve tutuklanan, beraat eden Ayşe Yüksel, Genel Başkan seçildi ve sizin görevinizi devraldı. 

Türkiye Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nin 27 Kasım’da Antalya’da düzenlediği Uluslararası Halk Sağlığı Kongresine, Cüzzamla Savaş Derneği’nin de başkanı Ayşe Yüksel, Yönetim Kurulu üyesi sıfatıyla ben ve yine kardeşiniz gibi yakınınızda olan Dr. Ümmühan Kaya ile birlikte katıldık. Cüzzamın yok edilmesi için dokunuşlarınızı anlattık.

ÇYDD’de eğitim, Cüzzamla Savaş Derneğinde sağlık için büyük bir gayretle çalışıyoruz.

Bütün eğitim çalışmalarımıza rağmen, İçişleri Bakanlığı açıklamalarına göre son bir yılda 299 kadın cinayeti işlenmiş. Kadına şiddet utanılacak bir şey değil, marifet artık neredeyse.

Ötekileştirme ve dışlama politikalarının zihinsel tekrarları nedeniyle Çorum, Sivas Madımak Oteli, Kahraman Maraş olayları öncesi olduğu gibi evlerin üzerlerine “alevi defol” yazanlar var. 

Ekonomik sıkıntılar had safhada. Artık tahammül edilemez hale gelmiş sıkıntılar yüzünden Siyanür içerek intiharlar oldu. Gerekçesini ortadan kaldırmak yerine, siyanür satışlarına kısıtlama getirdiler.

Dünya’nın birçok ülkesinde halk sokaklarda. 

Fransa’dan İspanya’ya, Bolivya’dan Şili’ye, Hong Kong’dan Pakistan’a, Lübnan’dan Irak’a çok sayıda ülkede halk artık yönetimlere ve yolsuzluklara karşı gösteriler yapıyor. Erki elinde tutan iktidarlar da doğal gördükleri şiddet ile karşılık veriyor. Onlarca insan yaşamını kaybediyor. 

Yaşam biçimleri ve farkındalıklar bizde de Dünyada da değişiyor.

Yerel seçimler öncesi, muhalefetten Başkan ve Yardımcılarının da katıldığı  de katıldığı bir toplantıda anlatmıştım. 

“Yüksek Seçim Kurulu ile ilgili yasal düzenleme şarttır. Yüksek Seçim Kurulu önümüzdeki seçimlerde -muhalefet partilerine verilmiş her üç oyun ikisi iktidar partisine verilmiş sayılır- diye bir karar verirse ne

yapacaksınız?”

Bir gün bile gündeme alınmadı. Ama söylediklerim neredeyse aynen yaşandı. 

2019 yılında 31 Mart tarihinde yerel seçimler vardı. Birçok ilde Büyükşehir Belediye Başkanlığı iktidar partisinden ana muhalefet partisine geçti. İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını da ana muhalefet partisi kazanınca Türk hukuk tarihine “hukuksuzluk örneği olarak” geçecek bir “hiçbir şey olmamış olsa bile birşeyler olmuştur” gerekçesi ile aynı zarf içerisindeki diğer oylar geçerli sayılarak sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi iptal edildi. Bu kanunsuzluk ve haksızlık, seçmen kararında değişiklik yarattı ve 23 Haziran tarihinde yenilenen seçimde bu kez 800.000 üzerinde oy farkı ile seçimi kaybetti iktidar partisi. 

Bunu iki şekilde açıklayabiliriz.

İlki; Aristidis Kompleksi. İkincisi; hukuksuzluğa karşı vicdani karşı çıkış.

Hatırlarsınız Aristidis Kompleksi denen bir anı vardır tarihte. Eski Roma’da hakimleri halk seçerdi. Bir hakim var adı Aristidis ve her seçimi kazanıyor. Aristidis, bir seçim günü oy kullanmaya giderken bir köylü yolunu kesiyor ve;

n Benim okumam yazmam yok. Şu midye kabuğu üzerine bir hakim ismi yazar mısınız?

Aristidis gururla soruyor kendisini tanımayan köylüye,

 n Hangi hakimin adını yazayım?

Köylü;

 n Aristidis yazma da kimi

yazarsan yaz. 

Aristidis çok şaşırır.

n Neden? 

Köylü;

n Hep Aristidis, hep Aristidis. Bıktım.

İşte metal yorgunluğu denen tarihi süreç budur. 

Ülkemizde geçmiş dönemlerde Siyasetçilerin gündeme getirdiği yolsuzluk vs gibi kötü yönetim deneyimlerini bir kenara bırakırsak, Aristidis kompleksi bile açıklamakta yaşananları.

İkincisi; Seçimin iptali kararının hukuksal temelden yoksun olması da ayrı bir vicdani ret yarattı anlaşılan. 

Bir de sizi gülümsetecek bir haber vereyim. 

İktidar Partisi, grup kararı alarak termik santrallere filtre takılmasını erteledi. Yani insanlara zehir soluma ek süresi verdi. Partili Cumhurbaşkanı, kendi partisinin vekillerinin teklifi ve oylarıyla meclisten geçen bu yasal düzenlemeyi veto etti. İnanmayacaksınız ama o düzenleme için olumlu oy kullanan milletvekilleri ona teşekkür sırasına girdi. Sosyal medyada insanlar soruyor. Veto edene müteşekkir isen, bu insan yaşamına kasteden düzenlemeye neden olumlu oy kullandın? 

Hukukun olmadığı, kişilerin takdirinin hukukun önünde tutulduğu yerde demokrasi ve insan hakları olmaz. 

İyi ki doğdunuz. 

İyi ki eğitim için yüreklere

dokundunuz. 

Hukuksuzlukların değil, hukukun hatırlanacağı bir 2020 yılı olsun

dileklerimle. 

Yazarın Son Yazıları

Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025