Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

26.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi. Onlar hem öğretmen hem de eğitici –hatta sosyal, etik değerlerle şekillenmiş kişiliklerdi– ve deneyimlerinden yola çıkarak öğrencilerini eğitmek ve öğretmek gibi doğal hedefler güderlerdi. Deneyimlerin geleceğe yön veren birer kılavuz olduğuna ve yaşam koşullarımız ne kadar hızlı değişirse bu deneyimlere o kadar çok ihtiyaç duyduğumuza ilişkin sağlam bir inancı taşır ve bunu aktarmaya çalışırlardı. Bu deneyimler tehlikelere karşı uyarır, örnekler sunar ve cesaret verir.

Sosyal etik sahibi eğitimciler, öğrencilerinin eğitimi ve öğretimi konusunda doğal bir sorumluluk üstlenirlerdi. Öğrenilen bilginin gerekliliğini ikna edici açıklamalar ve sağlam gerekçelerle aktarırlar, yaşam ilkelerinin kurallar ve düzenlemelerle uyum içinde uygulanması gerektiğini açıklarlardı – ve bu nedenle öğrenmenin merkezi bir öneme sahip olduğunu vurgularlardı.

“Bunu neden öğreniyorum” sorusunun ardındaki ahlakietik tutum, düşünmeye yönelik motivasyon olarak mutlaka dikkate alınmalıdır. Ne yazık ki, sosyal etik bugün okul eğitiminde arka planda kalmıştır!

DÜŞÜNEN BİLİM 

Toplumca geçerli, akla dayalı değer yargıları ve etik normlar, okul ve aile eğitimi temelinde oluşur. Bu normlar öğrenciye “neden” sorusunun yanıtını verir ve onu mantıklı düşünme yoluyla ayırt etme ve değer yargısı geliştirme becerisiyle donatır. Çünkü mantıklı düşünme ancak daha önce akla dayalı ayırt etme ve kavram oluşturma yetisi kazanıldığında mümkündür.

Öğrenen bireyler, hümanistetik düşünce geleneğinin akla dayalı değer sistemlerinin temelini oluşturduğunu ve insan doğasının anlaşılmasına dayandığını fark etmelidir. “Niçin” sorusu düşünme ve zihinsel yetiler –bellek, dikkat ve kişisel fikir geliştirme gibi– yoluyla çalıştırılmalı ve güçlendirilmelidir.

Öğretmen, öğrencilerini yalnızca bilgi ve düşüncenin birlikte aklın ve akıl eğiliminin otoritesini oluşturabileceğine ikna edebilmelidir. Literatürde bu bağlamda “düşünen bilim” kavramından söz edilir.

Öğretmen, her zaman yerini koruyacak ve bireyin değişen koşullara uygun şekilde uyum sağlamasına yardımcı olacak geniş kapsamlı bir ideali göz önünde bulundurmalıdır. Eğitimin temel amacı sosyal uyumdur. Öğrenme eğilimi, bireyin kişiliğiyle ne kadar iyi bütünleşebilirse o kadar güçlü olmasını sağlar.

Öğretmen, öğrenciyi bu yolda harekete geçiren en güçlü etkendir; böylece zihinsel güç gelişir. Diğer insanlarla ilişkilerde, doğayla etkileşimde ve kendisiyle olan ilişkide bireysel yetiler, kişisel zihinsel güçlerde köklenmiştir. Bu yetiler ancak hümanist bir düşünce tarzıyla deneyim yoluyla öğrenilebilir.

Bu, toplumsal gelişime ayak uydurmak, bağımsız düşünmek, duyguları hissetmek ve yaratıcı olmak için –karakter gelişimi yoluyla sosyal uyum sağlamak adına– temel bir gerekliliktir.

Okul ve aile eğitimi, bireylerin kişiliğini şekillendirir; bu kişilikler öğretme ve öğrenme eğilimiyle biçimlenir ve gelecekteki yaşamla uyum içinde olmalıdır. Öğretme ve öğrenme eğiliminin özü, bireyin insanın mükemmelleşme ideallerini canlı ve akla dayalı şekilde gerçekleştirmesidir. Ancak birey hem kendisi hem de toplum için zihinsel bir güç olarak çalıştığında değerli ilerlemeler sağlanabilir. Öğretme ve öğrenme eğilimi, bireyin düşünce tarzı, eylemleri, hedefleri ve yargılarıyla temelden şekillenir.

‘BUNU NEDEN ÖĞRENİYORUM?’ 

Bir bilimi, ideolojiyi ya da iddiayı ne ile ilgili olduğunu bilmeden öğrenmek mümkün değildir.

Öğrencileri, tarihin anlamını açıklamadan olayları ezberlemeye zorlamak, bellek için bir işkencedir.

Öncelikle tarihin geleceğe yön veren, risklere karşı uyaran ve örnekler sunan faydalı deneyimler sunduğu açıklanmalıdır.

Fiziksel yasalar matematiksel formüllerle ifade edilir ve görev doğrultusunda kullanılır. Ancak öncesinde bu ilişkilerin gerekliliği ve faydası –doğa bilgisi ve doğal süreçler, özellikle maddenin görünüm ve durum biçimleri ile özellikleri dikkate alınarak– insanın yararına açıklanmalıdır.

Öğrenen bireyler bilgilerini mevcut deneyimler, bireysel ilgi alanları ve sosyal etkileşimler temelinde inşa eder. “Bunu neden öğreniyorum” sorusu bu bağlamda merkezi bir öneme sahiptir çünkü anlamlılık, motivasyon ve kalıcı öğrenme için belirleyici bir güçtür.

Öğretme ve öğrenme eğilimi yalnızca bilgi aktarma aracı değil, aynı zamanda karakter gelişiminin temelidir. Öz değerlendirme, etik yargı geliştirme ve sosyal sorumluluk becerileri, yalnızca mesleki yeterlilikten öte temel eğitim hedefleridir.

Eğitim bilimi, burada “değer eğitimi”nden okul eğitiminin bütünleyici bir parçası olarak söz eder.

Öğretmenler yalnızca bilgi aktaran kişiler değil, aynı zamanda değer örnekleridir. “Anlamaya yönelik” ilke, öğrenme içeriklerinin anlamlı bağlamlara yerleştirilmesini talep eder. Öğretmenöğrenci ilişkisi bu noktada belirleyicidir. Takdir, güven ve heyecan, öğrenme motivasyonu ve bellek performansı üzerinde olumlu etki yaratır.

Öğretme ve öğrenme eğilimi, değişen dünyaya uyum sağlama gerekliliklerini de dikkate almalıdır.

Ancak o zaman “Bunu neden öğrenmeliyim” sorusu temelden yanıtlanabilir.

---

Kaynaklar:

Cihat Karaali, Uyumluluk, Cumhuriyet Kitapları, 2024.

Cihat Karaali, Mensch oder Maschine. eah Jena, Facetten Nr. 37, 2018.

PROF. DR. CİHAT KARAALİ

Yazarın Son Yazıları

Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025