Köy Enstitüleriyle ilgili yazılan kitapların, yapılan toplantıların gerçekliği şudur:
Köy Enstitüleri davası bitmez, Cumhuriyet sevdamızın bitmediği gibi...
Destanlar yüzyılları aşar çünkü.
Köy Enstitülülerin çocukları hâlâ yazmaya devam ediyor.
Mehmet Saydur, “Çiğli Belediyesi 2024 Fakir Baykurt Roman Ödülü”nü kazanan Bir Köy Enstitüsü Penceresinden İş’te (Literatür) Göl Köy Enstitüsü’nü; Dündar Aydoğdu Bir Köy Enstitülü Yazıyor’da (YKKED) İvriz Köy Enstitüsü’nü; Güler Özçelik Babam ve Köy Enstitüleri’nde (Ürün) Akçadağ Köy Enstitüsü’nü ve babasını (Ali Oğuztürk) anlatıyor.
Bozkırda Bir Eğitim Pınarı’nda (Barış Kitap) Pamukpınar Köy Enstitüsü’nü anlatan Sercan Ünsal, “2024 Yunus Nadi Sosyal Bilimler Araştırması” ödülünü kazanan Köy Enstitüleri Kırsal Kalkınma ve Sağlık Kolu’nda (Barış Kitap) ve Hilmi Uysal-Mualla Aksu-Pakize Türkoğlu Sağlık Ekseniyle Köy Enstitüleri’nde (YKKED) enstitülere sağlık aynasından bakıyor.
Prof. Dr. Kemal Kocabaş Cumhuriyet ve Köy Enstitüleri İmecesinin Aydınlık Yüzleri’nde (Bassaray), Karabey Aydoğan Köy Enstitülülerin Ardından’da (Ayrıntı) enstitülere emek verenleri, Olcay Taşlı İsmail Hakkı Tonguç ve Köy Enstitüsü’nde (Klaros) Köy Enstitülerini ve Tonguç’u, Armağan Kitap (YKKED) Mevlüt Kaplan’ı selamlarken Doç. Dr. Suna Arslan Gerçekleşen Ütopya: Köy Enstitüleri’nde (Uyum) Köy Enstitülüler ve yakınlarıyla söyleşilerini sunuyor.
YALANLAR, SALDIRILAR
Başlangıcından Cumhuriyet’in 100. Yılına Eğitimimizin Karşıdevrimle Sınavı’nı (Cumhuriyet Kitapları) sunan Nazım Mutlu, “Bu çalışma, yazdıkları ve yaptıklarıyla toplum yararına hiçbir iyiliği olmayanların enstitülere, onların kurucu, yönetici ve öğrencilerine ettikleri küfür ve onlarla ilgili yalanlarıyla tarihimizde kara bir leke olarak kalmalarını kalıcılaştırmak için yapılmıştır” diyerek sunduğu Köy Enstitülerimizin Yalanlarla Sınavı’nda (Berfin Yayınları) Köy Enstitülerine yöneltilen komünistlik, cinsel ahlaksızlık, vatan hainliği, din düşmanlığı, milliyetsizlik yalanlarını çürütüyor.
Erdal Atıcı, “Yıkıcıların hiç değişmediğini saldırı yöntemlerinin aynı olduğunu, yıkım için aynı araçları kullandıklarını genç kuşaklara aktarmak” amacıyla yazdığını söylediği Köy Enstitülerine Saldırılar Tarihi’ni (Cumhuriyet Kitapları), “Bu kitabı okurken olayların içinde olan üç tür insan göreceksiniz: Birincisi inandığı davayı her türlü saldırıya karşı boyun eğmeden savunanlar. İkincisi uygarlığa her dönemde karşı olanlar ve halkın uyanmasını istemeyenler. Üçüncüsü makam mevki için ya da korktuğundan dolayı davasını satanlar, yıkıcılarla işbirliği yapanlar” diyerek sunuyor.
ATEŞİ KEŞFEDER GİBİ
“Tonguç gibi Cumhuriyet’in adanmış yurtseverleri ateşi keşfetmişlerdi. O yüzden Prometheus gibi bedenleri ve yarattıkları değerler kara kuşlara yedirildi” diyen Işık Kansu’nun “Köy Enstitülerini yaratan kadroların halkçı devrimci atılımları gerçekleştirirken halk toprağından güç almaya gösterdikleri, özen, yüzyıllar boyu süren donukluğu aşmadaki kararlılık, yurt sorunlarına bakış derinliği göstermesi açısından da değerlidir” notuyla sunduğu, İsmail Hakkı Tonguç’un gezi notlarıyla, fotoğraflarından oluşan Ateşi Keşfeder Gibi (Cumhuriyet Kitapları), Köy Enstitüleri kitaplığına mimarından ışığımızın değerini bir kez daha gösteren yeni bir armağan oldu.
Doğası, tarihi, insanı, yaşam biçimiyle Köy Enstitülerinin var edildiği dönemi aktaran kitap, yurdun her yerini karış karış gezen Tonguç’un aktardığı gözlemlerle, aydınlık gelecek düşünün ne denli güçlü düşünsel altyapısının olduğunu kanıtlıyor.
Destanlar yüzyılları aşıyor...
***
25-27 Nisan günlerinde Çankaya Cumhuriyet Roman ve Öykü Günleri’nde (Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi) “Yaşasın Cumhuriyet” diyoruz.
***
30 Nisan Çarşamba günü saat 20.00’de Çiğdemim Edebiyat Topluluğu’nda (Çankaya Belediyesi Hasan Ali Yücel Çankaya Evi) Tonguç’u konuşacağız.