AKP iktidarının, anayasa tarafından güvence altına alınan, düşünceyi ifade, yayma, yayınlama, medya özgürlüğüne; toplanma ve gösteri yürüyüşü hakkına; yargı bağımsızlığına; milletin egemenliğine ve seçme, seçilme hakkına darbe vurarak, anayasal düzeni yıkması üzerine, vatandaşlar çareyi boykot eyleminde bulunca, hükümet yine anayasaya ve yasalara aykırı olarak, bunu da “suç” ilan etti, boykot hakkını kullananlar için sözde “yasal” süreçler başlattı, gözaltı işlemlerine, yurtdışı çıkış yasağı ve ev hapsi uygulamalarına başladı!
Oysa anayasada ve yasalarda, boykotu yasaklayan bir madde yok. Başka bir deyişle, toplanma ve gösteri yürüyüşü düzenlemek gibi, boykot da yasak değil!
Böyle bir yasak olmadığı için sözde “savcılar”, boykotla ilgisiz, “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” gibi muğlak ve yoruma açık yasalar üzerinden baskı kuruyorlar, düşünceyi ifade, yayma, yayınlama hakkıyla ilgili anayasa maddelerini ihlal ediyorlar.
Nitekim, AKP Genel Başkanı ve “Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi ve birçok AKP’li siyasetçi de geçtiğimiz aylarda ve yıllarda, birçok defa boykot çağrısında bulunmuşlardı.
Bazı insanların, anayasal ve yasal haklarını kullanırken, muhalif olanlara bu hakları kullandırmamaları, muhalefettekilere, anayasada ve yasalarda yazılı olmayan bir padişahlık fermanı uygulamaları, siyasi açıdan faşizmdir, ahlaki açıdan ikiyüzlülük ve zalimliktir, psikolojik açıdan narsizm ve megalomanidir; kendini evrenin merkezinde görmektir!
Tarihte bu şekilde anılmayı ve çocuklarına, torunlarına, gelecek kuşaklara kötü örnek olmayı insanlar nasıl içlerine sindirebiliyorlar, anlık hırslarının, korkularının, endişelerinin esiri olmanın bir sonucunda, nasıl ülkeye ve dünyaya rezil olmayı umursamıyorlar, bu da ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.
***
Dünyanın hemen hemen her ülkesinde, sadece demokratik ülkelerde değil, gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerde bile, boykot hakkı kullanılmaktadır.
Son olarak Almanya’da, Tesla’nın ve Space X’in sahibi Elon Musk’ın, Almanya’daki aşırı sağcı AfD partisine destek vermesi üzerine, Almanya’da Tesla marka araçlara karşı büyük bir boykot kampanyası başlatıldı. Bunun sonucunda Tesla marka araçların satışları yaklaşık yüzde 50 oranında düşüş gösterdi.
Buna rağmen ne Almanya’nın yargısı boykot çağrısı yapanlar hakkında soruşturma ve yasal işlem başlattı ne de Elon Musk zarara uğradığı için boykot çağrısı yapanların aleyhinde tazminat davası açtı!
Bunlar elbette, AKP ve MHP gibi despotik “siyasi partilerin”, demokrasiyi inilip binilecek “tramvay” olarak görüp halkı kandıranların, kurnazlığı ve entrikayı marifet sayanların, mertlikten, dürüstlükten, cesaretten bir pay alamamış insanların anlayabileceği şeyler değildir!
***
AKP ve MHP, bu da yetmiyormuş gibi, ekonomik krizin faturasını da, muhalefetin boykot çağrısına kesiyor!
Oysa tüm bilimsel ekonomik verilerin kesin biçimde gösterdiği gibi, ekonomi, boykot eylemlerinden önce, AKP’nin kurduğu diktatörlük düzeni ve yanlış ekonomi politikaları nedeniyle, zaten çökmüş bir durumdaydı; Türk Lirası son yıllarda radikal değer kaybına uğramıştı, yüksek enflasyon dayanılmaz hale gelmişti.
Bunu anlamak için bilimsel veriye de gerek yok; çünkü yıllardır çektiği eziyeti yaşayarak en iyi bilen vatandaşın kendisidir. Hafızası ve vicdanı olan her vatandaş, AKP’nin bu propagandasının bir yalan olduğunu anlayacaktır, ekonomiyi kurtarmak için AKP’den kurtulmanın yolunu arayacaktır.
Halkın demokratik kanallarının kapatıldığı bir ortamda, halk artık, herkesin bir ahlak, erdem, adalet, vicdan ve karakter sınavından geçmesini, ona göre tercihini yapmasını, diktatörlüğe karşı çıkarak, anayasal düzenin ve üniter, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin yaşama geçmesini arzuluyor!
Gelecek, bunu anlayanların olacaktır!