Kaybetse de koltuğu bırakmayanlar...

09 Nisan 2019 Salı

İki yıl önce medyaya bir haber yansıdı.
Seçimi kaybeden Gambiya lideri OHAL ilan etti” başlıklı haberi hatırlayanlar vardır. Gambiya parlamentosu, seçimi kaybetmesinin ardından iktidarı bırakmayı reddeden Gambiya lideri Yahya Jammeh’in görev süresini 90 gün daha uzattı.
Bölge ülkelerinden oluşan Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu ECOWAS, Jammeh’in, iktidarı seçilmiş Cumhurbaşkanı Adama Barrow’a devretmemesi durumunda askeri müdahale tehdidinde bulundu.
Avrupalıların gözde tatil güzergâhlarından biri olan ülkeden binlerce Hollandalı ve İngiliz turist tahliye edildi.
Üç hafta kadar direnen Jammeh, baskılara dayanamayarak sonunda ailesiyle birlikte Ekvator Ginesi’ne sürgüne gitti. Devletin kasasından en az 50 milyon dolar çaldığı belirtilen Jammeh’in banka hesapları donduruldu, mal varlıklarına el konuldu.
Ardından Gambiya Maliye ve Ekonomi Bakanı Amadou Sanneh, bölgeyi ziyaret eden Uluslararası Para Fonu (IMF) heyeti ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Sanneh, Jammeh’in görevdeyken satın aldığı Hummer, Rolls Royce gibi lüks araçların satışa çıkarıldığını duyurdu. “Arabaları ve uçağı satışa çıkardık. Şu an araçların reklamını yapacak bir web sitesi kurmaya çalışıyoruz” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı ise, Gambiya’nın eski lideri Yahya Jammeh’in “ciddi yolsuzluğa” karıştığı gerekçesiyle ülkeye girişinin yasaklandığını bildirildi. Yasak, eşi ve iki çocuğuna da uygulandı.
22 yıllık iktidarının sonu acı bitti.

Koltuk işgali Afrika’da yaygın
Seçimi kaybetse de koltuğundan ayrılmayı reddedenlere Afrika’da sık rastlanıyor. Daha önce Kenya, Zimbabwe, Nijerya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Togo, Madagaskar ve Gabon’da yaşandı.
Aralık 2001’de, Madagaskar’da iki aşamalı başkanlık seçiminin ilki yapıldı. Devlet Başkanı Didier Ratsiraka’nın rakibi olan Antananarivo Belediye Başkanı Marc Ravalomanana, seçimin sonucuna dayanarak Ocak 2002’de zafer ilan etti ve kendi destekçilerini sokağa döktü.
Ravalomanana, ikinci oylamayı reddederken; Ratsiraka, yenilgiyi kabul etmedi. Ülkede yedi ay süren şiddet dolu bir kaos yaşandı.
Ravalomanana, sonunda Nisan 2002’de resmi olarak Başkan ilan edilene kadar ülke, iki başkentli, iki hükümetli ve ordusu bölünmüş bir hale geldi.
Mayıs 2002’de Ravalomanana, yemin ederek görevine başladı. Ratsiraka, sonuçları yine de kabul etmedi ve 11 yıllık sürgün için Fransa’ya gitti.

Faturayı halk ödüyor
Fildişi Sahilleri’nde Kasım 2010’da başkanlık seçiminde görevdeki Başkan Laurent Gbagbo, rakibi Alassane Ouattara ile yarıştı. 2005’ten beri süregelen düşük yoğunluklu sivil savaştan beri altı kez ertelenen seçim, sonunda yapıldı.
Ancak seçim sonucunda halk bir de baktı ki iki başkan ortaya çıktı: Anayasa Konseyi Gbagbo’yu başkan ilan ederken, Seçim Komisyonu, Ouattara’nın kazandığını duyurdu. Birleşmiş Milletler ise Quattara’nın zaferini tanıdı.
Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu ECOWAS, Quattara’nın kazandığını ve Fildişi Sahilleri’nin topluluğa üyeliğini dondurduklarını açıkladı. Gbagbo, görevi devretmeyi reddedince, şiddetin yükselişe geçtiği dört ay yaşandı; 3 bin kişi yaşamını yitirdi. Nisan 2011’de Gbagbo, Quattara’nın askerleri tarafından tutuklandı. Mayıs 2011’de Quattara yemin ederek görevine başladı.
Gbagbo, 3 bin kişinin öldüğü çatışmalarla ilgili olarak insanlığa karşı işlenen suçlar için Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) önünde yargılandı, Ocak 2019’da beraat etti.
Siyasette Afrikalaşmak kötü. Faturasını hep halk ödüyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları