Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!
Zülal Kalkandelen
Son Köşe Yazıları

Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!

14.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

AKP-MHP koalisyonunun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı yürüttüğü operasyon, 11 Kasım’da mahkemeye sunulan 3739 sayfalık İBB iddianamesi ile yeni bir evreye girdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği bir yazıyla, “CHP hakkında anayasanın 68. ve 69. maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 101. ve devamı maddeleri uyarınca gereğinin takdir ve ifası” talebinde bulunması da gösteriyor ki burada hedef yalnızca İmamoğlu değil, onunla birlikte CHP’nin de tasfiyesidir.

Ama iktidarın hedefi bununla da sınırlı değildir. Emperyalizmin desteği ile kurulan ve 47 yıl boyunca ülkeyi kana bulayan silahlı terör örgütü PKK’nin elebaşı Öcalan ile yine emperyalizmin isteği doğrultusunda pazarlık sürdürülürken, 1923 Cumhuriyeti Devrimi’nin lideri Atatürk’ün kurduğu CHP’nin de siyaset alanından çıkarılmasıyla, aslında 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi planlanıyor.

Sakın bazıları gibi Erdoğan’ın son günlerde sosyal medyada yayılan kalpaklı fotoğrafına, Selanik’teki Atatürk Evi’nin elden geçirilerek 10 Kasım’da yeniden açılmasına ya da cumhuriyet düşmanı AKP’li trol Furkan Bölükbaşı’nın tutuklanmasına aldanmayın. Bunların hepsi, toplumsal gerilim arttığında AKP’nin toplumdan gaz almaya yönelik ufak müdahaleleri!

CHP’NİN STRATEJİSİ

Ana muhalefet partisi, belediye başkanlarını soruşturmalarla tehdit eden ve buna boyun eğenleri de Cumhur İttifakı’na transfer eden iktidara karşı 19 Mart’tan beri sürdürdüğü eylemlerle direnmeye çalışıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, her çarşamba İstanbul’un bir ilçesinde, her hafta sonu da farklı bir ilin meydanında halka sesleniyor; bu mitingler yalnızca Sözcü TV ve Halk TV’de yayımlanıyor, muhalif/bağımsız basında haber oluyor.

Ana muhalefet liderinin olanları halka doğrudan anlatması önemli kuşkusuz fakat artık hemen hemen birbirinin aynısı olan bu eylemler tek başına yeterli olmuyor; farklı bir yol bulunmalı.

Örneğin AKP’nin demokrasi ile hiçbir ilgisi yok, bu sultanizm diyorsanız, TBMM’deki Öcalan açılımı komisyonuna destek vererek iktidara meşruluk kazandırmaya niye devam ediyorsunuz?

Bu durumda ilk yapmanız gereken, Türkiye’nin kuruluş ilkelerine darbe üstüne darbe indirilen açılım masasından kalkmaktır. “Aman bizi suçlarlar, demokrasi istemiyor derler” diyen bir ürkeklikle muhalefet yapılamaz. Liderlik böyle anlarda ortaya çıkar. Ama belli ki CHP içinde o masada olmanın gerçekten demokrasi ile ilgisi olduğunu düşünenler çoğunlukta. Hâlâ AKP ile ve emperyalizmin çıkarları doğrultusunda bu ülkeye demokrasi gelebileceğinin sanılması müthiş doğrusu!

BU YIKIMDA FİGÜRAN OLMAMALI

Üstelik Özel’in geçen çarşamba günü mitingde Erdoğan’a şu sözlerle seslenmesini anlamak olanaksız: “Yarın kameralar önüne geçip Ekrem başkandan, ailesinden ve arkadaşlarımızdan özür dilersen, Tanrı’m beni affetsin diyorsan, ben bundan sonra siyasi mücadeleyi seninle sandıkta yapmaya varım. Aday olursan seninle yarışmaya, olamazsan seni emekli etmeye varım.”

Birincisi, seçimin koşulları demokratik bir hale getirilmedikten sonra seçime girseniz ne olacak? Bunun yanıtı daha önce defalarca alınmadı mı? Sakın yerel seçimle cumhurbaşkanı seçimini bir tutmayın!

İkincisi, siyaset tanrıdan özür dileyerek yapılmaz; hukuk devletinde hukuk çiğneniyorsa hukuksal sonuçları olur.

Üçüncüsü, Erdoğan’a bir daha seçime girmesinin anayasaya aykırı olduğunu söylemedikten sonra ne yapsanız boş. Karşınızdakiler bu hukuk dışılığa susan her şeye susar diye düşünür; böylece Erdoğan’ın önü açılır.

Bu koşullarda CHP’nin çoktan Meclis’ten çekilmesi ve Türkiye üzerinde dönen oyunları tüm dünyaya sergilemesi gerekirdi. Bu mutlaka siyaseti altüst ederdi ama şu anda öyle bir görüntü var ki sanırsınız her şey yasalarla yürüyor, komisyonlar görev yapıyor, AKP ve MHP “terörsüz Türkiye” için çalışıyor, hangi milletvekilinin Öcalan’ın ayağına gideceği tartışılıyor, hukuk devleti işliyor!

Gidişatın bunun tam tersi olduğunu göstermek için komisyonlarda “demokrasicilik” oynamak değil, siyaseti allak bullak etmeniz gerekiyordu. Sorun tam da bu noktada.

İlgili Konular: #Cumhuriyet

Yazarın Son Yazıları

Halktan gizlenen açılım gerçekleri!

“Açılım süreci” adı altında kapalı kapılar ardında dönen pazarlıkları yaklaşık bir buçuk yıldır bu köşede yazıyorum.

Devamını Oku
21.12.2025
Kararsızları kim kazanacak?

Çarşamba günü medyaya yansıyan bir haber vardı.

Devamını Oku
19.12.2025
Özgür Özel’in yanıtlaması gereken sorular

Özgür Özel, 12 Aralık’ta İlke TV’de bazı sorular sorulmasını gerektiren değerlendirmelerde bulundu.

Devamını Oku
17.12.2025
Kadınların önüne duvar örenler!

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, gerici açıklamalarına bir yenisini daha ekledi.

Devamını Oku
14.12.2025
Açık ve gizli süren ilişkiler!

Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Mesud Barzani’nin 29 Kasım’da bir sempozyuma katılma bahanesiyle uzun namlulu silahlı korumalarıyla Cizre’ye gelmesi, aklıma Uğur Mumcu’nun 7 Ocak 1993 tarihli gazetemizdeki yazısını getirdi.

Devamını Oku
12.12.2025
‘Yerel demokrasi’ diyorlar, siz özerklik anlayın!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Cumhuriyet ilan edilmiş ama eksik bırakılmıştır” diyerek yine Cumhuriyeti hedefe koydu, anayasa değişikliği isteyerek yine 1921 Anayasası’nı övdü ve Bahçeli tarafından alkışlandı.

Devamını Oku
10.12.2025
Gizliyorsunuz çünkü hedef çok büyük!

Öcalan açılımı için kurulan TBMM komisyonunda basına kapalı oturumlar yapılmasından sonra, AKP milletvekili Hüseyin Yayman Öcalan’ın ayağına İmralı’ya giden heyette yer aldığını halktan gizlemeye çalıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
5 Aralık 1934’ten bugüne kadın hakları!

Yıl 1934...

Devamını Oku
05.12.2025
AYM, bilimsel gerçekleri reddetti!

Hani bazen hayatınızı adadığınız bir mücadelede öyle bir an gelir ve yıllarca yalnızca duvarlara bağırdığınızı düşünürsünüz..

Devamını Oku
03.12.2025
Türkiye üzerine karanlık planlar!

Yaklaşık bir yıldır birçok yazımda uyardığım bir tehlike, DEM Partisi çevresinden ilk kez açık açık dile getirildi.

Devamını Oku
30.11.2025
Hapishane ‘doğal yaşam alanı’ değildir!

İçinde yaşadığımız dönemin en berbat özelliklerinden birisi, kavramlara farklı anlamlar yükleyerek insanları kolayca kandırmanın çok yaygınlaşmış olması.

Devamını Oku
28.11.2025
Teröristler ana muhalefeti tehdit ediyor!

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
26.11.2025
Tarih bu yıkım ittifakını yazacak!

Cuma günü TBMM’de yapılan İmralı oylamasından sonra bir TV kanalında bir siyasal iletişimcinin konuşmasına rastladım.

Devamını Oku
23.11.2025
Bahçeli’nin daha çok işi var!

Dün gazetemizde Aytunç Ürkmez imzasıyla yayımlanan bir haber...

Devamını Oku
21.11.2025
'Açın Bahçeli'nin yolunu, İmralı'ya gitsin!'

Tarih 31 Temmuz 2025.

Devamını Oku
19.11.2025
Şiddete tanıklık etmek

Geçen hafta Uluslararası Hayvan Politikaları Konferansı’na katılmak için ilk kez Marakeş’e gittim.

Devamını Oku
16.11.2025
Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!

AKP-MHP koalisyonunun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı yürüttüğü operasyon...

Devamını Oku
14.11.2025
Hadi oradan!

Yazımın başlığına güzel Türkçemizde birçok düşünce ve duyguyu aynı anda iki sözcükle anlatabilen işlevsel bir deyimi koydum.

Devamını Oku
09.11.2025
Sosyalizm en kapitalist ikinci partiyle gelmez!

Kendisini “demokratik sosyalist ve Müslüman” olarak niteleyen Uganda asıllı 34 yaşındaki Zohran Mamdani’nin New York Belediye başkanlığına seçilmesi hakkındaki bazı yorumlar, birkaç yılda bir yinelemem gereken gerçekleri hatırlattı.

Devamını Oku
07.11.2025
Ümmetçi çakma ‘sosyalistler’!

1923 Cumhuriyet Devrimi’ni hedefe koyanlar, 102. yıldönümünde de boş durmadı.

Devamını Oku
05.11.2025
Türkiye, goril Zeytin’i de esir etti!

22 Aralık 2024’te Nijerya’dan Tayland’a kaçak olarak götürülmek istenirken İstanbul Havalimanı’nın kargo biriminde travma halinde yavru bir goril bulundu.

Devamını Oku
02.11.2025
Casusluk davası ve déjà vu!

Geçen hafta hayatımıza bir casusluk davası girdi ve beş gün önce de Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ile Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı verildi.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!

“En hafif rüzgârdan bile korunması lazım gelen yeni doğmuş yavrunun, onu beslediğini söyleyenler tarafından böyle hırpalanması caiz miydi?”

Devamını Oku
29.10.2025
Diziden al haberi!

İsrail’in büyük dostu ABD Başkanı Trump, bir süredir kameralar önünde Erdoğan’a övgüler yağdırıyor, buluşurken Beyaz Saray’ın kapısında ayakta bekliyor, “iyi dostuz” diyor, rahat otursun diye sandalyesini tutuyor ve ayrılırken kapıya kadar uğurluyor.

Devamını Oku
26.10.2025
Cumhuriyet Yürüyüşü!

2025 yılında, Cumhuriyet Devrimi’nin 102. yıldönümünde Türkiye’de cumhuriyetçilere düşen önemli görevler var.

Devamını Oku
24.10.2025
Cumhuriyeti kuranlar!

Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan rezalet, ülkenin içine sokulduğu durumun vahametini tam olarak gözler önüne serdi.

Devamını Oku
22.10.2025
Siyasetçilerin anayasayı çiğneme özgürlüğü mü var?

Başlıktaki soruyu sormak zorunda kalmamın sayısız nedeni var.

Devamını Oku
19.10.2025
Alçak düzenin resmi!

ABD Başkanı Trump, 13 Ekim’de İsrail Parlamentosu’unda ayakta alkışlandığı bir konuşma yaptı.

Devamını Oku
17.10.2025
Paçalardan akan ‘demokrasi’ yalanı!

“Sayın Öcalan, bu son görüşmede çok rahatsız olduğu bir mesele üzerinde durdu.

Devamını Oku
15.10.2025
Selam olsun Kubilay’lara!

Cuma günü yazımı şu satırlarla bitirmiştim: 7 Ekim’de TBMM’de yaşanan rezalete seyirci kalan siyasi partiler ve siyasetçiler meşruiyetini kaybetmiştir.

Devamını Oku
12.10.2025
Habur’dan beter bir rezalet!

7 Ekim 2025, Türkiye’nin tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörist başı Abdullah Öcalan için “Biji serok Apo” yani Türkçesi ile “Önder Apo çok yaşa” anlamına gelen sloganların atıldığı gün olarak geçti.

Devamını Oku
10.10.2025
CHP yerine AKP’yi yalnızlaştırsanıza!

Ayakta karşıladılar, hayran hayran baktılar, etrafına dizildiler, yanına oturup gülümsediler; toplumdan tepki görünce de seçmenleri suçlayıp tehdit savurdular.

Devamını Oku
08.10.2025
Böyle medya varken Trump’a ne gerek var ki!

İktidar yandaşı medyanın halini anlatmaya pek gerek yok.

Devamını Oku
05.10.2025
180 derece savrulanlar!

2024 yılının 1 Ekim gününden 2025’in 1 Ekim gününe kadar geçen tam bir yılda Türkiye’de siyasette büyük bir kasırga yaşandı ve zemini sağlam olmayanlar 180 derece savruldu.

Devamını Oku
03.10.2025
Camide cihat, ticarette takiye mi?

Tarih 26 Eylül 2025. Yer Çamlıca Camisi. Cuma namazı sonrasında camide elinde mikrofon birisi konuşuyor...

Devamını Oku
01.10.2025
Türkiye emperyalizmin kıskacında!

Erdoğan’ın altı yıl sonra Beyaz Saray’da Trump ile görüşmesi, tarihe skandallarla geçti.

Devamını Oku
28.09.2025
Kuyu tipi hapishane işkencedir!

Gazetecilere hapishanelerdeki mahkûmlardan çok sayıda mektup gelir.

Devamını Oku
26.09.2025
Emperyalizmin teröristleri

New York’ta Concordia Zirvesi’nde bir oturum...

Devamını Oku
24.09.2025
Ahlakçıların ahlaksızlığı

Son birkaç hafta içinde Türkiye’de kültür ve sanat alanındaki baskı iyice arttı.

Devamını Oku
21.09.2025
Eğitiyor, donatıyor, destekliyor!

Kim kime yapıyor bunu?

Devamını Oku
19.09.2025