Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!
Zülal Kalkandelen
Son Köşe Yazıları

Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!

29.10.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“En hafif rüzgârdan bile korunması lazım gelen yeni doğmuş yavrunun, onu beslediğini söyleyenler tarafından böyle hırpalanması caiz miydi?”

Bu soru, Mustafa Kemal Atatürk’e ait. (Nutuk, Kaynak Yayınları, Kasım 2016, s.615) “Yeni doğmuş yavru” dediği, bir yönetim şekli olarak 29 Ekim 1923’te ilan edilen cumhuriyettir. Bu nitelemenin, cumhuriyet ilan edilmeden önce 29 Ekim günü öğleden sonra Meclis’te toplanan Halk Fırkası genel kurulunda konuşan Abdurrahman Şeref Bey’in şu sözlerine atıf yaptığı tahmin edilebilir:

“‘Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ dedikten sonra, kime sorarsanız sorunuz, bu, cumhuriyettir. Doğan çocuğun adıdır. Ama bu bazılarına hoş gelmemiş, varsın gelmesin.” (s. 612)

1923’te yeni doğan çocuğu rüzgârda bırakanların derdi hilafeti korumaktı; bugün 102 yaşındaki çınara fırtınada darbe indirenlerin derdi ise Türkiye’yi emperyalizmin güdümünde konfederasyona sürükleyecek bir sürece sokmak.

YENİ OSMANLICILIK VE ÜMMETÇİLİK HAYALLERİ 

1923’te hilafete sarılarak cumhuriyeti daha doğarken boğmaya çalışanlara karşı Mustafa Kemal’in mücadelesini bilmeyenler ya da ona karşı olanlar, 2025’te canlandırdıkları yeni Osmanlıcılık ve ümmet hayaliyle Türkiye’nin zeminini kaydırmak için çabalıyor.

Oysa Atatürk’ün “hilafet makamına dört elle sarılmak mecburiyetinde bulunan bir idare şeklinin, bir cumhuriyet şekli olamayacağını anlayabilmek için de büyük bir zekâya lüzum olmadığını” söylemesi gibi bugün de yeni Osmanlıcılıkla palazlandırılan yayılmacılık ve ümmetçilik ile cumhuriyetçiliğin birbirine zıt olduğunu anlayabilmek için büyük bir zekâya gerek yok!

Günümüzde siyasette kime sorsanız, kendisine cumhuriyetçi diyebilir. Nitekim çoğu, bugün Anıtkabir’e gidip ülkemizin kurucusuna saygı sunacak, TBMM’de kutlama resepsiyonuna katılacak. Ama her zamanki gibi gerçek, görünenlerden ibaret olmayacak. Kalemini yalnızca halkın yararı için kullanan gazeteciler ise o görüntülerin ardındaki gerçekleri halka açıklayacak.

Bu noktada yine Nutuk’tan bir alıntıyla, Atatürk’ün de zamanında gerçekleri göstermek için nasıl çaba harcadığını anlatmak istiyorum.

“Tanin başyazarı, kendisinin cumhuriyetçi olduğunu ilan etmişti. Fakat öyle bir cumhuriyetçi ki cumhuriyet idaresinin başında halife olarak Osmanlı hanedanı bulunacaktır. Yoksa yapılan hareket akıl ve hamiyet ile milliyet hissi ile zerre kadar bağdaşmazmış... Hilafeti, elimizden gitmesine zerre kadar imkân kalmayacak surette muhafazaya memur imişiz... Mevcudiyeti meydana çıkan tertibat neticesiz kalsın imiş...

Efendiler, bu yazıların manası ve bu değerlendirmelerden maksat ne olduğu bugün kolaylıkla anlaşılmaktadır. Gelecek nesillerin, Türkiye’de cumhuriyetin ilanı günü, ona en merhametsiz bir surette hücum edenlerin başında, cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek hayrette kalacağını asla farz etmeyiniz. Bilakis, Türkiye’nin aydın ve cumhuriyetçi evlatları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakiki zihniyetlerini tahlil ve tespitte hiç de tereddüt etmeyeceklerdir.” (s. 623)

ÖYLEYSE...

1923 Devriminin niteliği ve ilkeleri göz önünde bulundurulduğunda;

“Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” ilkesini ayaklar altına alıp TBMM’yi bir partinin emrindeki onay kurumuna çevirenler...

Tam bağımsızlık ilkesini unutup Türkiye’yi NATO’ya, AB’ye bağımlı hale getirenler...

Emekçileri ezip kompradorları yüceltenler...

Tarikatları ve cemaatleri destekleyenler...

Devrim kanunu olan Öğretim Birliği Yasası’nı ve laikliği çiğneyenler...

Öğretmenlerin yerlerde sürüklenip tekmelenmesine seyirci kalanlar...

Cumhuriyetin tüm kamusal birikimini yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekenler...

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tapusu Lozan’ı hedefe koyanlar...

TBMM çatısı altında DEM grubunda terörist başı Öcalan lehine slogan atılmasına sessiz kalırken “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen teğmenleri ordudan atanlar cumhuriyetçi değildir!

Evet, “cumhuriyetçi” geçinenlerin halkı nasıl aldattığını ortaya dökmek için bir an bile kuşku duymuyorum! 

Yazarın Son Yazıları

Açık ve gizli süren ilişkiler!

Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Mesud Barzani’nin 29 Kasım’da bir sempozyuma katılma bahanesiyle uzun namlulu silahlı korumalarıyla Cizre’ye gelmesi, aklıma Uğur Mumcu’nun 7 Ocak 1993 tarihli gazetemizdeki yazısını getirdi.

Devamını Oku
12.12.2025
‘Yerel demokrasi’ diyorlar, siz özerklik anlayın!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Cumhuriyet ilan edilmiş ama eksik bırakılmıştır” diyerek yine Cumhuriyeti hedefe koydu, anayasa değişikliği isteyerek yine 1921 Anayasası’nı övdü ve Bahçeli tarafından alkışlandı.

Devamını Oku
10.12.2025
Gizliyorsunuz çünkü hedef çok büyük!

Öcalan açılımı için kurulan TBMM komisyonunda basına kapalı oturumlar yapılmasından sonra, AKP milletvekili Hüseyin Yayman Öcalan’ın ayağına İmralı’ya giden heyette yer aldığını halktan gizlemeye çalıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
5 Aralık 1934’ten bugüne kadın hakları!

Yıl 1934...

Devamını Oku
05.12.2025
AYM, bilimsel gerçekleri reddetti!

Hani bazen hayatınızı adadığınız bir mücadelede öyle bir an gelir ve yıllarca yalnızca duvarlara bağırdığınızı düşünürsünüz..

Devamını Oku
03.12.2025
Türkiye üzerine karanlık planlar!

Yaklaşık bir yıldır birçok yazımda uyardığım bir tehlike, DEM Partisi çevresinden ilk kez açık açık dile getirildi.

Devamını Oku
30.11.2025
Hapishane ‘doğal yaşam alanı’ değildir!

İçinde yaşadığımız dönemin en berbat özelliklerinden birisi, kavramlara farklı anlamlar yükleyerek insanları kolayca kandırmanın çok yaygınlaşmış olması.

Devamını Oku
28.11.2025
Teröristler ana muhalefeti tehdit ediyor!

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
26.11.2025
Tarih bu yıkım ittifakını yazacak!

Cuma günü TBMM’de yapılan İmralı oylamasından sonra bir TV kanalında bir siyasal iletişimcinin konuşmasına rastladım.

Devamını Oku
23.11.2025
Bahçeli’nin daha çok işi var!

Dün gazetemizde Aytunç Ürkmez imzasıyla yayımlanan bir haber...

Devamını Oku
21.11.2025
'Açın Bahçeli'nin yolunu, İmralı'ya gitsin!'

Tarih 31 Temmuz 2025.

Devamını Oku
19.11.2025
Şiddete tanıklık etmek

Geçen hafta Uluslararası Hayvan Politikaları Konferansı’na katılmak için ilk kez Marakeş’e gittim.

Devamını Oku
16.11.2025
Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!

AKP-MHP koalisyonunun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı yürüttüğü operasyon...

Devamını Oku
14.11.2025
Hadi oradan!

Yazımın başlığına güzel Türkçemizde birçok düşünce ve duyguyu aynı anda iki sözcükle anlatabilen işlevsel bir deyimi koydum.

Devamını Oku
09.11.2025
Sosyalizm en kapitalist ikinci partiyle gelmez!

Kendisini “demokratik sosyalist ve Müslüman” olarak niteleyen Uganda asıllı 34 yaşındaki Zohran Mamdani’nin New York Belediye başkanlığına seçilmesi hakkındaki bazı yorumlar, birkaç yılda bir yinelemem gereken gerçekleri hatırlattı.

Devamını Oku
07.11.2025
Ümmetçi çakma ‘sosyalistler’!

1923 Cumhuriyet Devrimi’ni hedefe koyanlar, 102. yıldönümünde de boş durmadı.

Devamını Oku
05.11.2025
Türkiye, goril Zeytin’i de esir etti!

22 Aralık 2024’te Nijerya’dan Tayland’a kaçak olarak götürülmek istenirken İstanbul Havalimanı’nın kargo biriminde travma halinde yavru bir goril bulundu.

Devamını Oku
02.11.2025
Casusluk davası ve déjà vu!

Geçen hafta hayatımıza bir casusluk davası girdi ve beş gün önce de Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ile Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı verildi.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!

“En hafif rüzgârdan bile korunması lazım gelen yeni doğmuş yavrunun, onu beslediğini söyleyenler tarafından böyle hırpalanması caiz miydi?”

Devamını Oku
29.10.2025
Diziden al haberi!

İsrail’in büyük dostu ABD Başkanı Trump, bir süredir kameralar önünde Erdoğan’a övgüler yağdırıyor, buluşurken Beyaz Saray’ın kapısında ayakta bekliyor, “iyi dostuz” diyor, rahat otursun diye sandalyesini tutuyor ve ayrılırken kapıya kadar uğurluyor.

Devamını Oku
26.10.2025
Cumhuriyet Yürüyüşü!

2025 yılında, Cumhuriyet Devrimi’nin 102. yıldönümünde Türkiye’de cumhuriyetçilere düşen önemli görevler var.

Devamını Oku
24.10.2025
Cumhuriyeti kuranlar!

Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan rezalet, ülkenin içine sokulduğu durumun vahametini tam olarak gözler önüne serdi.

Devamını Oku
22.10.2025
Siyasetçilerin anayasayı çiğneme özgürlüğü mü var?

Başlıktaki soruyu sormak zorunda kalmamın sayısız nedeni var.

Devamını Oku
19.10.2025
Alçak düzenin resmi!

ABD Başkanı Trump, 13 Ekim’de İsrail Parlamentosu’unda ayakta alkışlandığı bir konuşma yaptı.

Devamını Oku
17.10.2025
Paçalardan akan ‘demokrasi’ yalanı!

“Sayın Öcalan, bu son görüşmede çok rahatsız olduğu bir mesele üzerinde durdu.

Devamını Oku
15.10.2025
Selam olsun Kubilay’lara!

Cuma günü yazımı şu satırlarla bitirmiştim: 7 Ekim’de TBMM’de yaşanan rezalete seyirci kalan siyasi partiler ve siyasetçiler meşruiyetini kaybetmiştir.

Devamını Oku
12.10.2025
Habur’dan beter bir rezalet!

7 Ekim 2025, Türkiye’nin tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörist başı Abdullah Öcalan için “Biji serok Apo” yani Türkçesi ile “Önder Apo çok yaşa” anlamına gelen sloganların atıldığı gün olarak geçti.

Devamını Oku
10.10.2025
CHP yerine AKP’yi yalnızlaştırsanıza!

Ayakta karşıladılar, hayran hayran baktılar, etrafına dizildiler, yanına oturup gülümsediler; toplumdan tepki görünce de seçmenleri suçlayıp tehdit savurdular.

Devamını Oku
08.10.2025
Böyle medya varken Trump’a ne gerek var ki!

İktidar yandaşı medyanın halini anlatmaya pek gerek yok.

Devamını Oku
05.10.2025
180 derece savrulanlar!

2024 yılının 1 Ekim gününden 2025’in 1 Ekim gününe kadar geçen tam bir yılda Türkiye’de siyasette büyük bir kasırga yaşandı ve zemini sağlam olmayanlar 180 derece savruldu.

Devamını Oku
03.10.2025
Camide cihat, ticarette takiye mi?

Tarih 26 Eylül 2025. Yer Çamlıca Camisi. Cuma namazı sonrasında camide elinde mikrofon birisi konuşuyor...

Devamını Oku
01.10.2025
Türkiye emperyalizmin kıskacında!

Erdoğan’ın altı yıl sonra Beyaz Saray’da Trump ile görüşmesi, tarihe skandallarla geçti.

Devamını Oku
28.09.2025
Kuyu tipi hapishane işkencedir!

Gazetecilere hapishanelerdeki mahkûmlardan çok sayıda mektup gelir.

Devamını Oku
26.09.2025
Emperyalizmin teröristleri

New York’ta Concordia Zirvesi’nde bir oturum...

Devamını Oku
24.09.2025
Ahlakçıların ahlaksızlığı

Son birkaç hafta içinde Türkiye’de kültür ve sanat alanındaki baskı iyice arttı.

Devamını Oku
21.09.2025
Eğitiyor, donatıyor, destekliyor!

Kim kime yapıyor bunu?

Devamını Oku
19.09.2025
İkinci Cumhuriyetçiler ve CHP

T24 internet sitesi, üç gün önce Hasan Cemal’in “Özgür Özel Tandoğan’dan haykırıyor, tam bir heyecan fırtınası, gözlerim yaşarıyor!” başlıklı bir yazı yazdığını duyurdu.

Devamını Oku
17.09.2025
Bahçeli’ye sorular ve bir gencin isyanı

"Sosyal medyanın kökü kazınmalı."

Devamını Oku
14.09.2025
Üniversiteye hazırlanan bir gençten mektup

Her gazeteci gibi ben de okuyucularımdan çok sayıda ileti alıyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasicilik, koltuk kavgası ve sınıf kavgası

Herkes bir koltuğun peşinde.

Devamını Oku
10.09.2025