Saray’ın en zor dönemi
Deniz Yıldırım
Son Köşe Yazıları

Saray’ın en zor dönemi

27.04.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Demokrasinin geri çekildiği bir dönemdeyiz. Böyle dönemlerin siyasi ittifakları hâkim parti içinde farklı fraksiyonlarla, partiler arasında ve son olarak da partileşmiş devlet aygıtları arasında gelişir ve şeffaflıktan oldukça uzaktır.
“Parti içinde farklı fraksiyonlar” derken kastettiğimiz, AKP’nin artık açık bir Erdoğan Partisi haline gelişi sonrasında partiden dışlanan ve rahatsızlıklarını ifade eden kanatlardır. Gül, Davutoğlu gibi isimleri bu çerçeveden okuyabiliriz.
Partiler arasındaki ittifak, AKP ile MHP arasındadır ve ittifakın söylemini, ana zıtlıklarını belirleyen de MHP’dir.
Aygıtlar arasındaki ittifaka gelince... Aygıtlar ideolojik aygıtlar ve zorlama gücüne sahip aygıtlar olarak iki başlıktadır. İdeolojik aygıtlarda gazeteler, televizyonlar, din istismarı ve eğitim baştadır. Zorlayıcı aygıtlarda ise yargı, Emniyet, ordu ağırlık noktasıdır. İdeolojik aygıtlarda Saray’ın tekil hâkimiyeti daha belirgin. Asıl ittifaklar, zorlayıcı aygıtlardadır.
Şimdi ana tezimize gelelim. Erdoğan Partisi olarak AKP, 31 Mart seçimleri sonrasında belki de tarihinin en zor döneminden geçiyor. Sadece belediyelerin kaybedilmesiyle ilgili bir zorluktan söz etmiyorum; saydığım parti içi, partiler arası ve aygıtlar arası ittifakların uyumunu sürdürecek yeni bir tutkal bulunamıyor; sarsılan iç birliği onaracak yeni bir strateji Saray çevrelerince oluşturulamıyor. Böyle olunca da boşluk, sözünü ettiğim ittifaklar içi partiler ya da partileşmiş aygıtlar tarafından değerlendiriliyor, doldurulmaya çalışılıyor. Nasıl mı?
Bugüne kadar ittifaklar içi birliği Erdoğan garanti etmişti. Parti içi eleştirel fraksiyonlara seçim başarısını koz olarak sunmuştu. Bu hikâye 31 Mart sonrasında aşındı. Partinin Selçuk Özdağ ve Ahmet Davutoğlu gibi eski yöneticilerinin yeni sistemi de sorgulayarak meydana çıkmaları, Gül ve Babacan ekibinin hazırlıklarını yoğunlaştırması, açık şekilde parti içi ittifak ayağının sarsıldığını gösteriyor. Pelikan hâkimiyetiyse iyiden iyiye pekişiyor.
Partiler arasındaki ittifaka bakalım. Bahçeli ısrarla seçimden kendilerinin başarılı çıktığını vurguluyor. İttifakın kayıplarına değil, MHP’nin kazanımlarına gönderme yaparak. Erdoğan için bu da ayrı bir sınav; yeni bir hamle yapmaya yöneldiğinde, örneğin “Türkiye İttifakı” sözünden sonra ilk itirazın Bahçeli’den gelmesi tesadüf değil. İttifak içi dengeler MHP lehine gelişiyor çünkü. MHP, artan gücüne göre Saray’ın elini kolunu bağlıyor.
Gelelim 31 Mart sonrasında aygıtlar içi ittifaklara. Özellikle güvenlik aygıtlarında bir yanda Çiller, Ağar, Soylu (90’lar DYP’si diyelim); diğer yanda da MHP merkezli bir ittifak olduğu, Gülenciler’den boşalan alanların bu kuvvetler tarafından şekillendirildiği bir sır değil. Etkileri güvenlik temininin ötesine geçti, siyasetin kendisini belirleme aşamasındalar. Seçim sürecindeki “beka” stratejisinin arkasında da bu aygıtların ve kadrolarının bulunduğu açık. Erdoğan bu açıdan da ana belirleyici olma niteliğini yitirdi. Ve 31 Mart sonrasında bu kesimlerin ittifaklar sistemindeki yeni kuvvet dengelerine göre daha fazla inisiyatif almaya çalıştıkları/çalışacakları da kesin gibi.
Erdoğan bu ortamda aynı anda hem partiden kopuşları ve yeni partilerin kurulmasını önlemek, hem AKP-MHP ittifakını MHP’ye daha fazla güç kaybetmeden “sürdürmek”, hem de aygıtlar içindeki birliği kendi denetiminde sağlayan genişletici yeni bir strateji bulmak gibi üç zor sınavla karşı karşıya. Derinleşen ekonomik sorunlar ve uluslararası gelişmeler de, Saray’ın sıkışmışlığını katmerliyor. Bir yandan da muhalefetin yükselişi artık engellenemez düzeyde. Tam böyle bir döneme denk geldi CHP lideri Kılıçdaroğlu’na dönük saldırı.
İktidar koalisyonu, bu dağılma görüntüsünü gidermek için İstanbul seçimlerinin yenilenmesine bel bağlıyor. YSK kararı, aygıtlar içi dengelerin yeni durumunu da ele verecek. Cumhuriyet çalışanlarının seçim sonrasında yeniden hapsedilmesi, Sözcü’ye dönük yargı sürecinin hızlandırılması, bu açıdan anlamlı ilk göstergeler. Muhalefetin 7 Haziran sonrasında olduğu gibi iyiden iyiye terörle özdeş gösterilmesi, “seçimleri kazansanız da asıl iktidar biziz” mesajlarının devreye sokulması da krizdeki iktidar koalisyonunun çare gördüğü yol haritasının öncü işaretleri gibi. Tüm bu sıkışmalar içinde Saray’ın ana stratejisinin YSK kararına bağlı gelişeceğiyse açık. Yeni bir dönemdeyiz.  

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’e veda

Cumhuriyet’e veda

Devamını Oku
04.06.2022
‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

Devamını Oku
21.05.2022
Geçim siyaseti, aday siyaseti

Geçim siyaseti, aday siyaseti

Devamını Oku
07.05.2022
Hak mücadelesi

Hak mücadelesi

Devamını Oku
30.04.2022
23 Nisan ve iki halkçılık

23 Nisan ve iki halkçılık

Devamını Oku
23.04.2022
Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Devamını Oku
16.04.2022
‘Sonra hayat devam etti’

‘Sonra hayat devam etti’

Devamını Oku
02.04.2022
Değer mi hiç?

Değer mi hiç?

Devamını Oku
26.03.2022
Savaş ve siyaset

Savaş ve siyaset

Devamını Oku
19.03.2022
Transit

Transit

Devamını Oku
12.03.2022
Savaş (05 Mart 2022)

Savaş

Devamını Oku
05.03.2022
Ukrayna

Ukrayna

Devamını Oku
26.02.2022
Cemre düştü

Cemre düştü

Devamını Oku
23.02.2022
İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

Devamını Oku
16.02.2022
Güneşli Pazartesiler

Güneşli Pazartesiler

Devamını Oku
12.02.2022
En uzun gece

En uzun gece

Devamını Oku
09.02.2022
Çatlak

Çatlak

Devamını Oku
05.02.2022
Rejimin yeni aşaması

Rejimin yeni aşaması

Devamını Oku
02.02.2022
Borç

Borç

Devamını Oku
29.01.2022
‘Siyasetin sonu’

‘Siyasetin sonu’

Devamını Oku
19.01.2022
Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Devamını Oku
15.01.2022
Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Devamını Oku
12.01.2022
Deli İbram Divanı

Deli İbram Divanı

Devamını Oku
08.01.2022
İki ülkeden Türkiye’ye

İki ülkeden Türkiye’ye

Devamını Oku
05.01.2022
Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Devamını Oku
29.12.2021
Kâğıt

Kâğıt

Devamını Oku
25.12.2021
Geçim ve seçim: Şili dersleri

Geçim ve seçim: Şili dersleri

Devamını Oku
22.12.2021
Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Devamını Oku
18.12.2021
Yeni model

Yeni model

Devamını Oku
15.12.2021
Joker

Joker

Devamını Oku
11.12.2021
Milli Görüş partileri

Milli Görüş partileri

Devamını Oku
08.12.2021
Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Devamını Oku
04.12.2021
Birincil ittifak

Birincil ittifak

Devamını Oku
01.12.2021
Oblomov’dan Don Kişot’a

Oblomov’dan Don Kişot’a

Devamını Oku
27.11.2021
‘Yoksulluk Kader Olamaz’

‘Yoksulluk Kader Olamaz’

Devamını Oku
24.11.2021
Labirent

Bir intiharın genel provası

Devamını Oku
20.11.2021
Akışına bırakmak

Akışına bırakmak

Devamını Oku
17.11.2021
Kalabalığa kaçış

Kalabalığa kaçış

Devamını Oku
13.11.2021
Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Devamını Oku
10.11.2021
Truman kaçışı

Truman kaçışı

Devamını Oku
30.10.2021