“23-27 Nisan tarihleri arasında eşim ve kızım ile birlikte Milano’daydık” diye yazan İzmirli okurum Mehmet S. şöyle devam ediyor:
“Kızım yükseköğrenimini moda tasarımı üzerine Milano’da yapmayı hedefliyor. Bu düşüncelerinin daha berraklaşması amacıyla şehri olabildiğince tanımaya çalıştık. Biz İzmirliyiz ve muhalif bir kent olmanın tüm güçlüklerine karşın kendi kaynaklarıyla elden gelenin iyisini yapmaya çalışan bir belediyeye sahibiz. Buna rağmen iyi ki Expo’yu bize vermemişler demeden edemedik. Zaten bizi yönetenlerin bu tür organizasyonlara talip olmalarında ülke tanıtımı kamu yararı düşündüklerini de düşünmüyorum. Her organizasyon için ayrılan bütçe paylarının paylaşımı önemli olan.
Ekte gönderdiğim fotoğrafları 25 Nisan 2015 tarihinde çektim. Duomo Katedrali kentin simgesi ve merkez noktası konumunda. Fotoğraflarda da gördüğünüz üzere bu kilisenin bir bölümünde THY’nin iki görselden oluşan (biri İstanbul diğeri Pamukkale görüntülü) ve Türkiye’ye seyahat konusunda oldukça dikkat çekici bir reklamı bulunmakta. Türkiye’nin tanıtımı anlamında hoşunuza giden bir görüntü. Oldukça da pahalı bir reklam olsa gerek. Görsele yaklaştığınızda hemen altında İtalyanca olarak bir açıklama var: ‘Questa pubblicità contribuisce al restauro architettonico del Duomo di Milano’…
(Bu reklam Duomo Katedrali’nin mimari restorasyonuna katkıda bulunmaktadır, anlamında.) Az ötede Samsung firmasının benzer reklamının altında ise İngilizce olarak ama firmanın adı da verilerek açıklama var. (Samsung katkılarıyla bu restorasyon yapılmaktadır, gibi)
İster istemez düşünüyorum: Kiliseye verilen bu reklamdan Türk halkı, özellikle muhafazakâr kesim haberdar mı?
Reklam katkıları açıklamalarında THY özellikle mi adının yer almamasını talep etti? Reklam bedeli olarak kiliseye ne ödendi?
Paranın dini imanı yok olsa gerek, öyle değil mi? Saygılarımla.”
Bu nasıl bir tiyatro?
“Expo 2015’e Türk kültürü damgası” başlıklı bir önceki yazıma ek olarak gönderdiği mektubunda okurum, Milano katedralinin neredeyse yan cephesini boydan boya kaplayan “Turkey: Home of İstanbul/Türkiye: İstanbul’un evi” reklamları karşısında sorularını sıralıyor.
Umarım cevap veren çıkar.
Okurumuz reklamı görünce şaşırmış. “Bu da ne? Kilisede bir Türkiye reklamı? Ben doğru mu görüyorum?” olmuş.
Dikkatle bakınca reklamın oraya katedral restorasyonu karşılığında asıldığını fark etmiş...
İçerde koyu muhafazakâr-İslamcı kimliğiyle bilinen iktidar, yurtdışında katedral restorasyonuna tereddüt etmeden pamuk eller cebe finansman sağlıyor… AKP, bu her inanca yakın/eşit mesafe/örnek hümanist tavrını; Milano’da olduğu denli içerde de sürdürse; eminim okurum Duomo’daki manzaraya şaşırmazdı. Ama bırakın öteki dinleri; AKP iktidarları, yurtiçinde nerdeyse sadece Sünni İslamla anılır ve özdeşleştirilegelir olmuşken.. yurtdışında adeta böyle katedral mesenliği yöntemiyle bir reklam vermesi insanı haliyle afallatıyor.
Üstelik Vatikan’la çok değil yirmi gün önce “Ermeni soykırımı” yüzünden kılıçlar çekilmiş; büyükelçiler geri çağrılarak sözde karşılıklı sert mesajlar verilmişken; bu başdöndürücü, hızlı mülti-külticilik karşısında insan gayri ihtiyari “Bu ne biçim bir tiyatro?” demekten kendisini alamıyor.
