Geç olmadan
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Geç olmadan

05.10.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda; “Savaşı, baskıyı, başkaldırıyı, başkaldırı karşısında ağır sindirmeyi gördüm. Kah baştacı, kah devlet düşmanı ilan edildim. Ne ki yaşadığımız anın, hayatımın en korkutucu anı olduğunu söyleyebilirim.”

Jane Fonda CNN’e konuşuyor.

Programı yöneten gazeteci kadın Dana Bash, “Bu söyledikleriniz çok ürkütücü” diye araya girecek oluyor...

Jane Fonda kısa ve öz: “Zaten çok ürkütücü zamanlar yaşıyoruz” diyerek yanıt veriyor.

“Aura”sından hâlâ hiçbir şey kaybetmemiş bu büyük Holywood efsanesiyle yapılan söyleşinin konusu, Trump’a karşı bizatihi yükselttiği “ifade özgürlükleri” bayrağı.

Jane Fonda hayatının artık bu son evresinde giriştiği son mücadelede, ABD anayasasının ilk maddesine yaslanıyor.

“Kişilerin ifade özgürlüklerinin ve barışçıl toplanma haklarının sınırlanamayacağını” ifade eden ve hemen neredeyse kutsallık mertebesinde dokunulmazlık atfedilen maddenin iki yüzyıllık bir geçmşi var.

Jane, bugünküne benzer biçimde 20. yüzyıl ortalarında saldırı altına giren bu madde doğrultusunda babası Henry Fonda’nın vaktiyle başlattığı direnişi hatırlatıyor ve direniş bayrağını ondan devraldığını söylüyor.

“Gazap Üzümleri”nin unutulmaz yıldızı Henry Fonda, 1940’larda, aralarında Frank Sinatra’nın da bulunduğu bir grup aktörle McCarthy döneminin cadı avına karşı, bu anayasanın ilk maddesi etrafında bir “ifade özgürlükleri mücadelesi komitesi” kurmuş.

Jane, şimdi bu baba mirası “McCarthy’cilik karşıtı özgürlük komitesi”nin “2.0” versiyonunu Trump’a karşı ateşliyor.

Trump’ın birbiri ardına gelen sansür, yasak, tasfiye, fişlemelerine direnen aktörler, sanatçılar, prodüktörler, yazarlar, menejerler, komedyenler ve kanaat önderlerinden oluşan bir imza kampanyası örgütlüyor.

‘ANAYASAL MÜCADELE DAYANIŞMASI’

“Bu komite” diyor Fonda’nın deklarasyonu: “Vaktiyle karanlık McCarthy döneminde kurulmuştu…O dönem, siyasi yelpazenin farklı kanatlarından Amerikalıların, ‘anayasal ilkeleri korumak’ adına yan yana gelmesi ile son buldu. Ne var ki baskıcı karanlık güçler geri döndü. Yeniden anayasal haklarımızı korumak için ayağa kalkma zamanı. Federal hükümet bir kez daha medya, yargı, akademi dünyası, eğlence sektöründeki eleştirel sesleri susturmak için zira, eşgüdümlü bir kampanya uyguluyor.”

Aralarında Barbara Streisand, Angelica Huston, Sean Penn, Julianne Moore, Spike Lee, Nicolas Cage, Natalie Portman gibi Hollywood’un önde gelen isimlerinin bulunduğu 550 imzacı ile yola çıkan Jane Fonda; “Korkuyu ancak dayanışma ile yenebiliriz” diyerek ekliyor:

“Karanlığa karşı biricik silahımız sayılar. Zamanla yarıştayız. Çok geç olmadan,tüm haklarımız gasp edilmeden konuşmalıyız!”

HANOİ JANE’İN DÖNÜŞÜ

Jane Fonda’yı gençlik yıllarımızda “Hanoi Jane” lakabıyla tanıdık.

Aynı yılların yıldızlarından Sofia Loren koca ve de çocuk peşinde koşarken, Brigitte Bardot St. Tropez’de gününü gün ederken, “Hanoi Jane” Vietnam protestolarına öncülük yapıyordu.

O dönemde "femme objet/obje kadın" bellenen Hollywood yıldızlarının, savaş karşıtı gösterilerde boy göstermesi görülmemiş bir şeydi. 70’li yıllarda sonra Watergate skandalıyla patır kütür devrilecek olan Başkan Nixon nitekim: “Bu kadının derdi ne?” demişti: “Çok iyi bir artist. Güzel de. Ama yanlış yolda!”

Bu sözler yarım asır arayla CNN stüdyolarında yeniden Fonda’ya dinletildiğinde, efsane sanatçı şu yanıtı verdi: “Nixon’ın başına gelenleri biliyorsunuz. Ben hâlâ olduğum yerdeyim!”

Tarihin doğru yanında olmak böyle bir şey ancak Trump ile ABD tarihinin bundan önceki karanlık dönemleri arasında fark var.

Jane Fonda, Trump’ın önceki başkanların cüret edemediği bir güç tekelleşmesine girdiğini belirtiyor.

Önceki diğer tüm “başkan”lar, Soğuk Savaş’tır, 11 Eylül’dür, Irak Savaşı’dır şudur, budur bahaneleriyle anayasal ilkelerden sapmışlardı...

Trump ise yaptıklarını aleni bir mutlak güç arayışı ve güç zehirlenmesi ile yapıyor.

Yanında kendisine “Project 2025” ideologları ve maiyeti eşlik ediyor.

Mevzu artık iktidarın el değiştirilmesinin önüne geçilmesi ile sınırlı değil.

Açık biçimde rejimin yekten değiştirilmesi, liberal demokrasinin arşivlenmesi hedefleniyor ki yaşananlar bu yüzden bir “darbe” şeklinde de nitelendiriliyor.

Projenin bu radikal niteliğinden ötürü, eleştirel özgür düşünce ve nesnel haberciliğe saldırı, yükselen kara dalganın tam orta göbeğine oturuyor.

Trump sistemi, eleştirel bu özgür bilgi alanını tümüyle önemsizleştirip, daraltarak yerine salt MAGA propagandasını yerleştirmeyi amaçlıyor.

Sistemin tüm şalterlerinin kilidi bu sebeple, 90’lık Jane Fonda’nın Jeanne d’Arc misali korumaya çalıştığı anayasanın ilk maddesinin muhafazasından geçiyor.

“Siyasi yelpazenin neresinde olursanız olun, bu anayasal haklarımıza saldırı karşısında birlikte mücadele vermek zorundayız. An kenardan sessizce tanıklık yapmak anı değil. Proaktif olmak zorundayız!” diyor Fonda.

ABD’de Obama’lardan, Hillary-Bill Clinton’lardan, Demokrat Parti’nin yükselen genç liderlerinden görmediğimiz cevvaliyeti, Jane Fonda gösteriyor.

Yazarın Son Yazıları

Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025
Yeni bir dünyaya doğru

Yeni bir dünyaya doğru

Devamını Oku
02.03.2025
Çirkin Amerikalı

Çirkin Amerikalı

Devamını Oku
23.02.2025