Grok zamanlarında yaşamak
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Grok zamanlarında yaşamak

13.07.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi...

’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

“Ne güneş yağı, ne güneş gözlüğü, ne fazla kilolar, ne silikon” yazıyor altında:

“Sırf güneşin okşadığı bir ten.

O yıllarda kimsenin kolesterol saplantısı yoktu. Güneşten kimse korkmazdı. İnsanlar sabahtan akşama tarlada, bahçede, deniz kenarında açık havada yaşardı. Birbirleriyle konuşur, gülerlerdi. Cep telefonları yoktu. Kimse kalori, adım, kalp atışı ve uyku saatlerini saymazdı.

Hayat ölçülmez, yaşanırdı.

Çıplak ayaklar altında sıcak kumlar ve tuzlu bir yel. Çocuklar deniz kabuğu toplardı, arkada hafif İtalyan melodileri çalardı ve kimse acele etmezdi.

Gökyüzünde yalnız kuşlar, özgürlük, uçsuz bucaksız bir mavilik vardı.

Biz bir şeyleri yitirdik.

Yitirilen sırf değişen gıdalar değil, kopan bağlar.

Doğa ve birbirimizle, kendi doğal ritmimizle olan bağları yitirdik...

İhtiyacımız olan şey belki daha fazla bilim değil. Daha basit zevkler, daha çok bağ ve daha çok sahici hayata ihtiyacımız var.”

Plajda güzel bir günün mükemmel mutluluk sayıldığı yıllardı onlar...

Bir “altın çağ” gibi belleğime kazınan ’70 leri, içimi “cız” ettirerek hatırlatan bu çarpıcı iletinin ardından, Repubblica yazarlarından ünlü İtalyan düşünür Umberto Galimberti’nin, “Varoluşumuzun hâlâ bir anlam ufku var mı?” yazısına takıldım.

İnsan evet bunları hep aklından geçiriyor ama kendi kendine düşününce “Acaba bana mı öyle geliyor? Yaşlanıyor muyum yoksa?” oluyor.

TEKNOLOJİ ÇAĞININ KODLARI

“17. yüzyılda bilimsel metodolojinin doğumu ile başlayan ve aydınlanma ile en üst tanımına ulaşan akıl çağı bitti” diyor Galimberti özetle ve ekliyor:

“İçinde bulunduğumuz postmodern çağ, teknoloji çağı. Teknoloji şimdiye değin olduğu gibi insanın emrinde ve hizmetinde olan bir şey değil. Teknoloji, bundan böyle insanın duygu ve düşünce biçimini etkileyen bir ‘evren’e dönüştü. Tarihin başlangıcından bu yana insanın her zaman bir anlam ufku olageldi. Eski Yunan’da örneğin bu ‘doğa’ idi. Ardından bunu, (dinler) ‘Tanrı’nın Sözü’ izledi. Derken akıl çağı geldi. Bugün ise gezegeni kuşatan bir teknoloji çağındayız.

Teknoloji çağının öncekilerden farkı herhangi bir anlam ufkundan yoksun olması, görev tanımına girmeyen bir hakikat ve kurtuluş, özgürleşme vaat etmemesi.

Teknoloji sadece çalışır ve işlev görür. Tarihi bellekten yoksundur ve sonsuz manipülasyona açıktır. İnsanın anlam haritasını oluşturan -birey, kimlik, özgürlük, gerçek, kurtuluş gibi kavramlarla bu bağlamda artık vedalaşırken önceki dönemlerde referans oluşturan siyaset, etik, doğa, din, tarih gibi olguların da geçerli çerçeve oluşturamadığını teslim etmek lazım...

Heidegger aydan yeryüzünün ilk fotoğraflarının yayımlandığı 1966 yılında bu gerçeği görmüş ve ‘Tamamdır’ demişti: ‘Atom bombasına hacet yok. İnsanın yeryüzüyle bağlarının kopması için bu kadarı yeter. Bundan sonrası teknolojiye kalmış.’

“Gerisi kör uçuş” diye bitiriyor Umberto Galimberti yazıyı: “Çünkü teknolojiyi üretme kapasitemiz, sonuçlarını görme kapasitemizden artık çok daha üstün.”

KIYAMET FAŞİZMİNİN YÜKSELİŞİ

Kontrolden çıkan teknolojinin belki de çarpıcı bir örneğini, hafta başında Türkiye de “soruşturma açılmasıyla” sonuçlanan yapay zekâ-Grok krizinde gördük.

Grok, gecenin ortasında şok... şok... şok sözlerle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldı ve ağza alınmayacak ifadelerle gündem oldu.

Sabahleyin gün ışıdığında bu ifadelere erişim engeli getirildi ve bir “soruşturma açıldığı” öne sürüldü. Ama konu bir hakaret davası olmasının çok ötesinde, Grok’un -yani teknolojinin öngörülemeyen şekilde kontrolden çıkmasıyla ilgiliydi.

Elon Musk’ın denetiminde bulunan Grok, aynı günlerde Polonya Başbakanı Donald Tusk’a da saldırmış ve de skandal yaratan Hitler övgüleriyle gündem olmuştu.

ABD de 3. bir parti kurmak hazırlığında olan Musk; “yapay zekâ”sının ayarlarını “daha düzen karşıtı” söylemler üzerine kurmaya kalkışınca teknolojinin ipi elinden kaçmış ve Grok ortalığı birbirine katmıştı.

“Yapay zekâ da gözaltına alındı!” diye gülünecek bir ortam yok gerçekte. Bilim kurguya taş çıkartan bir distopyanın içindeyiz.

Gazeteci ve aktivist Naomi Klein kontrolden çıkan ortamı genelgeçer “Kıyamet faşizminin yükselişi/The rise of end times fascism” sözleriyle tanımlıyor.

“İklim krizi ve olası yeni pandemilerle, hızla ilerleyen yapay zekânın ‘kıyamet faşizmine’ çanak tuttuğunu” belirten Klein, bu faşizmin öncekilerden farklı olduğunun altını çiziyor.

“1930’lar ve ’40 lar faşizmi içeriden olanlara, altın çağ olarak bir ufuk sunuyordu. Bugün (Galimberti’nin işaret ettiği gibi!) böyle bir ufuk yok” diyor.

Uçurumdan geri dönüş mümkün mü?

Güneşin altındaki o gamsız günlere dönüş ne kadar mümkünse, sanırım o kadar mümkün.

Yazarın Son Yazıları

Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025
Yeni bir dünyaya doğru

Yeni bir dünyaya doğru

Devamını Oku
02.03.2025
Çirkin Amerikalı

Çirkin Amerikalı

Devamını Oku
23.02.2025