Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

New York Belediye Başkanlığı seçimlerinde göz kamaştırıcı zafer kazanan Zohran Mamdani’nin “balkon konuşması”nı dinlerken gözümün önüne o karikatür geldi.
“Balkon konuşması”, tabii lafın gelişi...
Çiçeği burnunda başkan, balkona çıkmadı. 1 Ocak’ta koltuğu devralacak New York’un yeni belediye başkanı, göz kamaştırıcı zaferin ardından caz, blues ve rock konserleriyle ünlü Brooklyn Paramount tiyatrosundan seçmenlerine seslendi. Ve her cümlesinin ardından rock yıldızlarını kıskandıran bir tezahürat aldı.
Bu yılın başında kimsenin tanımadığı bir isim için akıllara durgunluk veren bir zafer gecesiydi.
Dünya, Zohran Mamdani adıyla, haziran sonunda New York’ta Demokrat Parti’nin (DP) belediye başkan adayını belirlemek için yapılan önseçimde tanıştı.
24 Haziran’da sözü edilen seçimlerde DP’nin dinozor hanedanlarından birine mensup olan, güçlü isim Andrew Cuomo’yu yıkıp geçmesiyle sivrilen adayın yola çıktığı ilk günlerde yapılan yoklamalarda başarı oranı yüzde 1’i geçmiyordu.
Mamdani hem mucize yaratan kampanya teknikleri hem de bir yol ayrımı sayılan söylemleri açısından tarih yazdı.
PARTİSİNE RAĞMEN SAVAŞTI
“Yenilen pehlivan güreşe doymaz” hesabı DP önseçiminde açık farkla yenilmiş olmasına karşın; “Mamdani gibi biri New York kültüründen ne anlar?” kibiri ve önyargısıyla, belediye başkanlığı seçimlerine bu defa bağımsız aday olarak katılan Andrew Cuomo, siyaset sahnesinden sonuçta silindi.
Sandıkta 1960’lardan beri görülmeyen bir oy patlaması ile sadece Cumhuriyetçilere değil, bizzat kendi partisinden gelen rakibine hezimet yaşatan Mamdani, bu yüzden seçim gecesi yaptığı zafer konuşmasına öncelikle, “Gelecek bundan böyle bizim elimizde dostlar. Bir siyasi hanedanı yıktık!” diyerek başladı.
Kendisine en yakın aday Andrew Cuomo ile Cumhuriyetçilerin adayı Curtis Sliwa’nın aldığı toplam oyun fazlasını alarak yüzde 51’e ulaşan müstakbel başkan, seçim zaferleri ile hatırlanan Obama’nın rekorlarını da böylece geride bıraktı.
Bu başarıda, film yönetmeni bir annenin oğlu olan Zohran’ın sıra dışı TikTok hâkimiyetinin çok büyük katkısı var.
DP’nin yaz başındaki önseçim döneminde, “sokak kedisi” misali Zohran Mamdani elinde mikrofon, New York sokaklarında gelene geçene mikrofon tutuyordu:
“Başkanlık seçiminde kime oy verdiniz? Neden? Dertlerinize ne cevap beklerdiniz?”
Babası Ugandalı, annesi Hintli, eşi Suriyeli... Acayip geniş bir coğrafyaya yayılan mülti-külti bir aileden gelen Zohran kâh İngilizce kâh Arapça, Urduca, Hintçe ve Bengali diliyle yaptığı röportajlarla çok kısa zamanda viral oldu.
34 yaşında, enerjik, karizmatik, yakışıklı, iyimser, sempatik bu renkli ve eğlenceli “yeni siyasi şahsiyetin” videosuna bir takılan, mutlaka gerisini izlemek istiyordu.
ÇARESİZLİĞE KARŞI UMUT
Ama konu sırf “TikTok” starlığından ibaret değil.
Zohran programını tümüyle mikrofon tuttuğu insanların beklentileri doğrultusunda, “New York’u yaşanılabilir ve geçinilebilir bir şehir yapmak” hedefiyle oluşturdu. Bir yıldan az bir süre içinde etrafında -Turhan Selçuk’un tam da kocaman balığa dönüşen küçük balıkları misali- Afrikalı, Hintli, Müslüman, Güney Amerikalı... New York’un tüm azınlıklarından oluşan devasa bir çoğunluk oluşturdu.
Yahudi lobisinin yoğun baskılarına rağmen, Netanyahu politikalarına karşı çıkan New York Yahudilerinin yüzde 30’u bile son kertede Zohran etrafında toplandı.
100 bine ulaşan gönüllüler ordusuyla kapı kapı dolaşan; TikTok’taki etkili sosyal medya kampanyasını klasik yüz yüze kampanyalarla destekleyen Mamdani, Bernie Sanders’ın ifadesiyle -oligarklara, Cumhuriyetçilere ve bizzat kendi partisi Demokratların dinozor kodamanlarına karşı- 3 cephede sürdürdüğü savaşı alnının akıyla aldı.
Korku, baskı ve nefret siyasetine karşı, “umut” kazanmış oldu.
Zafer gecesi Brooklyn Paramount tiyatrosunda konuşan Mamdani bu nedenle, “Umut ateşinin söndüğünü düşünenlere, şimdi işte buradan New York’tan cevap veriyoruz” diye konuştu:
“Oyumuzu tiranlığa ve çaresizliğe karşı, her birimiz ortak umut adına kullandık. New York’lular olanaksızı, oldurabileceklerini düşündükleri için bu zaferi kazandık. Politikanın bize karşı ve bize rağmen gerçekleştirilen bir eylem değil, bundan böyle fiilen bizim gerçekleştirdiğimiz bir eylem olduğuna dair inadımız nedeniyle bu zaferi aldık. Nehru’nun ünlü sözüdür: ‘Tarihin nadir anlarında, eski dönem kapanır; yeni bir çağ başlar ve ulusun baskılanan ruhu kendini dışa vurur.’”
Genç başkanın düşmanları ne yazık ki çok yırtıcı ve acımasız.
Umalım Mamdani’nin bu Z kuşağı iyimserliği haklı çıksın!