Titanik’te olmak
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Titanik’te olmak

07.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Proizvol ve prodazhnost...

Rusça iki sözcük.

Demokrasilerin nasıl deri değiştirip, otokrasilere, tiranlığa dönüştüklerini anlatıyor.

Proizvol, “zorbalık, güç istismarı, dayatma, keyfilik, birilerinin insafına kalmak” demekmiş. Hepsi bir arada: “Yaptım oldu. Yapıyorum çünkü yapabiliyorum!” anlamına geliyor.

Prodazhnost ise “açgözlülük, yiyicilik, çürümeye ve kirlenmeye açık olmak” anlamlarını içeriyor.

“Prodazhnost, yolsuzluktan öte bir kavram” diyor Marci Shore: “Herkesin satın alınabilir olduğu bir varoluş biçimini ifade ediyor.”

Marci Shore, Trump’ın hedefe yerleştirdiği Yale Üniversitesi tarihçilerinden. Totaliter rejimler üzerinde uzmanlığı ile biliniyor.

Otoriter dönüşümü bu iki Rusça kavram üzerinden izah etmesi çarpıcı.

Arkasına bir de Polonya özdeyişi ekliyor: “En dibe düştüğümde, aşağıdan ‘tok, tok’ sesleri geldi!” Yani dibin de dibi var... Düştüğümüz dibin, karanlığın sonu yok anlamında.

Marci Shore, gemi azıya alan 2. Trump döneminde dibin dibini deneyimlemek istemediği için tası tarağı toplayıp Yale’den Kanada’ya göç etti.

Bunu New York Times’ın, “Bizler faşizm uzmanıyız. O nedenle uzuyoruz/We’re Experts in Fascism. We’re leaving the US” isimli videosunda izledim.

En düşündürücü sözler, Shore’unkilerdi: “Meslekdaşlarımı ve dostlarımı geliyor gelmekte olan diye her uyardığımda” diyor örneğin Yale’li tarih profösörü:

“Bana her defasında derin nefes alıp ‘ABD’de kontrol ve denetleme mekanizmaları/checks and balances var’ diyorlardı. Ben de ‘Tıpkı Titanik’te gibiyiz’ diye düşünüyordum. Malum Titanik yolcuları, gemilerinin hiç batmayacağını düşünüyorlardı. Bir tarihçi olarak baktığınızda, batmayacak gemi yoktur!”

CHP’NİN BENZERSİZ MÜCADELESİ

Marci Shore’a kulak verirken, aklıma “Türkiye Rusya’ya, İran’a benzemez. Türkiye’nin çok uzun soluklu demokrasi deneyimi var” diyenler geldi...

Koskoca “özgür dünyanın kalesi” ABD demokrasisi batıyor a dostlar...

Yalnız ABD demokrasisi de değil, Avrupa demokrasileri de krizde. Geçen hafta bu köşede bahsettim. İtalya’da Berlusconi’yi sandıkta yenmeyi başaran tek merkez sol lider olarak tarihe geçen ve 2000’ler başında AB Komisyon Başkanlığı yapan Romano Prodi, AB demokrasilerinin de tıknefes kaldığına parmak basıyor. Onları, “Trump-Putin otoritarizmleri arasında sıkışan kırıldı kırılacak bir vazoya” benzetiyor.

Kendisine sonra ülkesinde ana muhalefet konumundaki sosyal demokratların ne yapması gerektiği sorulduğunda; “Var olmaya devam etsinler... Varlıklarını sürdürsünler yeter!” yanıtı ile şaşırtıyor.

Çıta bu kerte gerilere ve aşağılara düşmüş durumda.

CHP’nin genel başkan yardımcısı İlhan Uzgel, tam da Prodi’nin bu demeci verdiği günlerde; “Muhalefet partileri Batı’da otoriterlikte nasıl ayakta kalırızı tartışırken, biz iktidar için mücadele ediyoruz. CHP otoriterlikle mücadelede dünyaya ilham veren bir örnek oluşturuyor” diyordu.

Doğru. Bunda CHP’nin, salt bir ana muhalefet partisi olmaktan öte Cumhuriyet’i kuran parti olmasının etkisi var hiç şüphesiz. CHP’nin bu “kurucu kimliği” onu, Batı demokrasilerindeki diğer muhalefet partilerinden farklı bir konuma yerleştiriyor.

ABD’DE DEMOKRATLAR NEREDE?

ABD’de Demokratlar’ın sözgelimi esamesi okunmuyor.

2024 güzündeki sandık yenilgisinin ardından tamamen kapsama alanı dışına çıktılar. 2028 Başkanlık yarışına girmeyi planlayan Kaliforniya valisi Gavin Newsom, Illinois valisi JB Pritzker gibi sivrilen birkaç Demokrat isim dışında tümüyle sessizliğe gömülmüş görünüyorlar. Eski Kıta’da olduğu gibi bir “ana muhalefet lideri” kimliği, geleneği de bulunmadığından, Trump her istediğini yapıyor.

Meydanı yekten boş bulan Başkan’ın son numarası misal savunma bakanlığının adını, “savaş bakanlığı”na çevirmek oldu.

Kongrenin onayından geçmesi gereken işlemi, bir kararname ile halletti. Rusların “proizvol” dedikleri şey tam.

Pentagon’un adresi böylece tek hamlede “war.gov”a dönüştü.

Bu küçük bir ayrıntı değil.

Büyük güçler arasında kıyasıya hakimiyet savaşlarının geçerli olduğu ve savaşın bir “üst değer” olarak yüceltildiği yıllarda savunma bakanlıkları, “savaş bakanlığı” olarak anılıyordu.

Ancak II. Dünya Savaşı’ndan sonra BM’in kurulmasıyla tersine- en azından söylem düzeyinde- barış ve de yumuşak gücün yüceltildiği bir evreye girildi. Ve “savaş güzellemeleri”, faşizan, ilkel dönemlere ait olduğu düşünülen gerilere, uzak geçmişe gömüldü.

Alenen şimdi o geçmiş geri dönüyor...

İlk döneminin genel kurmay başkanına, “Hitler’in generalleri gibi generallere ihtiyacım var” şeklinde skandal beyanlarıyla hatırlanan Trump’ın, “savaş bakanlığını” tarihin tozlu raflarından indirmesi hayırlara vesile olmayacaktır.

Yazarın Son Yazıları

Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025
Yeni bir dünyaya doğru

Yeni bir dünyaya doğru

Devamını Oku
02.03.2025
Çirkin Amerikalı

Çirkin Amerikalı

Devamını Oku
23.02.2025