Ortadoğu’da altın çağ...
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Ortadoğu’da altın çağ...

19.10.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Hüzün, bir insanın yüzüne bir daha hiç silinmemek üzere yerleşir mi?

Acı, Dajani’nin ağzının kıvrımları ve gözlerine işlemişti.

50 yaşlarında olmalıydı.

Bana, “Biz bu topraklarda Yahudileri, azınlık oldukları dönemlerde korurduk” demişti: “Bize şimdi mezarlarımızı bile temizletmiyorlar.”

Shehadeh Dajani’yi, 1993 Oslo Antlaşmaları ardından, bölgeye gittiğimde tanımıştım.

Yaser Arafat ve İsrail Başbakanı Yitzak Rabin’i Beyaz Saray bahçesinde buluşturan ABD Başkanı Bill Clinton, sahiden o güne değin ele geçirilmeyen bir “şafak” yakalamıştı.

İsrail Filistinlerin kimliğini tanıyor, Filistinliler de bunun karşılığında İsrail topraklarının tamamını içeren “büyük Filistin”den vazgeçiyorlardı.

“Filistin bağımsızlığı”ndan hiç söz edilmese de özerk yönetime devredilecek sınırlar ve topraklar ayrıntılı müzakereler ve takvim doğrultusunda masaya konuyordu.

Dünya çapında büyük heyecan dalgası yaratan “tarihi el sıkışma”nın ardından soluğu bölgede almış, 9-17 Şubat 1994’te Sabah gazetesinde yayımlanan röportajım için İsrail, Filistin, Amman’ın yolunu tutmuştum.

90’ların ikinci yarısında... Ardından, İsrail’in BM’deki daimi temsilcisi olan Dore Gold, görüştüğüm ilk isimlerden biriydi.

İsrailli “şahinlerin” meseleye nasıl baktığını bana 4-5 cümlede özetlemişti:

“Toprak vermek basit bir iş değildir. Araplarla ihtilafın asla aşılmaz olduğu kanısındayım. Diplomaside en büyük hata aşılamaz ihtilafların, aşılabileceğini varsaymaktır. Konu er geç patlar. İsrail şu anda son sürat duvara karşı giden bir lokomatif gibi.”

Gold’un bu sözleri söylemesiden bir yıl sonra, Oslo’ya imza atan Rabin; “İsrail’e ihanet” gerekçesiyle Tel Aviv’in göbeğinde bir “radikal Yahudi” tarafından öldürüldü.

Oslo Antlaşmaları’nın “şahinler” tarafından sabote edileceği, üzerindeki mürekkep daha kurumadan anlaşılmıştı.

SHAKESPEARE TRAJEDİSİ OLDU

Filistinliler de beri yanda barışa inanmıyordu. Soylu bir aileden olan, kökleri Selahattin Eyyubi’ye dayanan Shedadeh Dajani’nin evi, rastlantı eseri, Kudüs’teki “Soykırım Müzesi”nin karşısındaydı.

“Bugün ‘Soykırım Müzesi’ olan bu yerde benim teyzem otururdu” diyerek beni oraya götürmüştü Dajani:

“Karşıdaki ev bizimdi. Yanımız medreseydi. Çocukluğumuz orada geçti. Avlusunda futbol oynardık. Arkadaki cami de bizimdi. İçinde Davut peygamberin mezarı olduğu için hepimiz için çok kutsal bir yerdi. Öndeki mezarlık ise aile mezarlığımız.1948’de Yahudilerin Kudüs’ü ele geçirmesiyle hepsini kaybettik. Bizi evlerimizden kovdular. Camiyi sinagoga, mezarlığımızı çöplüğe dönüştürdüler.”

Bir röportaj 30 küsur yıl akılda kalır mı?

Dünyanın en büyük trajedilerinin yaşandığı yerde kalıyor. Her satırını hatırlıyorum.

Söz “trajedi”den açıldığında barış sürecinin her halükarda “trajedi” ile sonuçlanacağından emin olan İsrail’in ünlü “güvercin” yazarlarından Amos Oz’un sözlerini de hiç unutmam.

“İki tür trajedi vardır” demişti Oz: “Shakespeare ya da Çehov tipi. Shakespeare trajedilerinde sahne kan gölü olur. Çehov trajedilerinde herkesin kalbi kırıktır ama insanlar hayatta kalır. Filistinlilerle yaşadığımız trajedinin bir Çehov trajedisiyle sonuçlanmasını diliyorum.”

Oz 2018’de öldü. Ve maalesef Filistin trajedisi, kimsenin hayal etmeyeceği kertede devasa bir kan gölüyle sonuçlandı.

İsrail’de tanıdığım “güvercinler”in en iyimseri olan David Grossman’ı son olarak anmadan geçemeyeceğim.

“2020 yılını, içim ilk kez burkulmadan düşünüyorum” demişti kitapları 30 dile çevrilen Grossman Oslo yıllarında; “Artık bir geleceğimiz var. Torunlarım bu ülkede güvenlik içinde yaşayabilecek!”

Hiçbir şey, Grossman’ın düşlediği gibi gitmedi...

Grossman, bir oğlunu 2006’da, Lübnan savaşında kaybetti. Buna karşın Gazze’de ülkesinin “soykırım” yaptığını itiraf eden ilk İsrailli aydınlardan biri o oldu.

TRUMP: ‘BAKARIZ!’

Bu arka plan ve yaşanan insanlık dışı kıyımın ardından Trump’ın sahneye koyduğu “Ortadoğu barışı şovu” insana gerçekten ağır geliyor.

ABD başkanının Kadeş Antlaşması’ndan bu yana en büyük anlaşma şeklinde pazarladığı “Barış Planı”nın mimarı, bir defa Tony Blair.

Fıkra bu kadar diyeceğim ama fazlası var...

Ortadoğu turnesinden dönüşte gazeteciler başkana “İki devletli çözümden yana mısınız?” diyerek soruyor.

Trump’tan yanıt: “Çok insan tek devletli çözümü seviyor. Kimileri de iki devletli çözümü yeğliyor. Bakacağız!”

Güler misiniz? Ağlar mısınız? Başkanın mevzudan haberi yok.

“İki devletli çözüm” nedir bilmiyor. Ama Ortadoğu’ya “altın çağ” müjdeliyor.

Aklı fikri altında...

Oval Ofis’i bile altın varaklarla çevreleyen başkanın cebinden elbette tek cent çıkmayacak. Gazze’nin sözde ihyası için pamuk eller cebe... Fatura, başkanın “Çok zenginler!” diye öve öve bitiremediği bölge ülkelerine kalacak.

Beyaz Saray’daki ilk 9 ayında servetine 3.5 milyar dolar katan ABD başkanının payına bu “altın çağ”dan ne düşer, hesap edin.

Yazarın Son Yazıları

Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025
Yeni bir dünyaya doğru

Yeni bir dünyaya doğru

Devamını Oku
02.03.2025
Çirkin Amerikalı

Çirkin Amerikalı

Devamını Oku
23.02.2025