Meşruiyet nedir?
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Meşruiyet nedir?

28.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

ABD Büyükelçisi Tom Barrack’ın dillere pelesenk olan sözlerini, Cüneyt Özdemir’in YouTube kanalında bir muhabir böyle aktardı:

“Meşruiyet” yerine, “meşrutiyet”!

Özdemir de tıpkı benim gibi önce genç muhabirin bir dil sürçmesinden kaynaklı “meşruiyet” yerine “meşrutiyet” dediğini düşündü ve üstünde durmadı. Ancak muhabir hatayı yineleyince, düzeltme gereksinimini hissetti: “Meşrutiyet değil meşruiyet!”

Mesleğe taze başlayan bir gazeteci dahi “meşruiyet-meşrutiyet” kavramlarını karıştırıyorsa, ABD büyükelçisinin günlerdir konuşulan skandal beyanlarının, sıradan seçmen üzerindeki etkisi sınırlı demektir.

Harfler belli ki kafaların içinde dans ediyor; “meşruiyet/meşrutiyet”i karıştıran, gerçekte iki kavramı da bilmiyor.

Şöyle, “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmacılarını gözünüzün önüne getirin. Çok büyük olasılıkla böyle bir soru karşısında çuvallayacak, stüdyoya sormak isteyecek veya joker hakkını kullanmak isteyecektir.

HAK, HUKUK, ADALETİN KARŞILIĞI

Ama ayıplamıyorum.

Bu aslında bir biçimde ilintili olabilecek kavramlar arasındaki kargaşayı “Ekşi Sözlük”te araştırırken efsane aydınlarımızdan Azra Erhat’ın dahi tereddüt yaşadığını gördüm:

“Ne yalan söyleyeyim?” diye itiraf ediyor Erhat, “Meşrutiyet sözcüğünün meşrudan geldiğini sanırdım. Oysa değilmiş. Hoş, meşru ‘şeriata uygun’ anlamına geldiğine göre, bizim yasal sözcüğünü de karşılamaktan uzak. Ama meşrutiyet meğerse ‘şart’ kökeninden türemekteymiş- şart-meşrut-usul-i meşruba-meşrutiyet...”

Nereden baksanız düşündürücü ve çok şaşırtıcı.

Meşrutiyet-şart yani “mutlakiyetçi rejimin şartlanması/kısıtlanması” anlamına geliyor ki bu, Osmanlı’nın son dönemine isabet ediyor.   

Meşruiyet ise Türkiye’nin yarısının meydanlarda bugün hançerelerini yırtarcasına bağırdığı “hak, hukuk, adalet’le doğrudan bağlantılı bir şey.

Meşruiyet yönetilenlerle yönetenler arasında zira “oluşturulmuş rıza”nın varlığını içeren ve ifade edem bir kavram.

Milyonların, “hak, hukuk, adalet” arayışına çıktığı bir yerde, “rıza üretimi”nde dev bir açık, aşınma olduğunu ise dünya kayda geçiyor ve görüyor.

Ancak ne ki kavramların bu kerte bulanık olduğu, aydınların zihninde dahi karmaşa yarattığı bir yerde, diplomasi geleneğinden nasibini almayan bir büyükelçinin, bulunduğu ülkenin cumhurbaşkanı için, başkanın ağzından “Ona en çok ihtiyacı olan şeyi, meşruiyeti verelim” demesi şaşırtıcı değil.

Meşruiyet-meşrutiyet kavramlarının herkesin zihninde netleştiği bir ülkede Bay Barrack, “persona non grata” ilan edilirdi. Bu sözlerle her ne kast etmiş olursa olsun, çok büyük bir diplomatik kriz yaşanırdı. Mevcut koşullarda bu imkânsız.

Her şey bir yana... ABD büyükelçisinin zira ABD başkanı ile çok eskilere dayanan, çok güçlü bir ilişkisi var.

EPSTEİN YILLARININ DOSTLUĞU

Trump’ın çok satan ünlü biyografi yazarı Michael Wolff, bu iki ismin -başkan ile büyükelçinin- ta Epstein günlerinden yakın bir dostluk içinde olduklarını söylüyor. Hatta kendisini, gazeteci olarak nehir söyleşisi yaptığı Epstein’la bizzat Barrack’ın tanıştırdığını beyan ediyor.

Barrack, sonuç olarak Trump’la kolayına hiçbir büyükelçinin sahip olmadığı yakınlıkta olduğu için bu kerte rahat konuşuyor.

Yüz yıldır kendisini “ulus devlet” olarak konumlandıran bir ülkede, “Güçlü ulus devletler, İsrail için tehdittir” açıklamasını yapabiliyor.

“Türkiye için en iyi sistem, Osmanlı millet sistemidir” diyebiliyor. ABD’nin Türkiye’yi bundan böyle konumlandırdığı Ortadoğu için; “Ortadoğu bir illüzyondur” cümlesini sarf edebiliyor:

“Ortadoğu diye bir şey yok, kabileler, köyler vardır. Ortadoğu aileyle, köyle başlar, sonra kabile, topluluk, din. Son olarak da ulus gelir” diyor Barrack.

Barrack Türkiye’yi de böyle bir “kümeleme/constellation” içinde görüyorsa kendisini aydınlatalım:

Türkiye evet doğrudur, yarı frenk yarı Arapça meşruiyet ve meşrutiyet kavramlarının karıştırıldığı bir ülkedir. Ama kanlı ve zorlu bir istiklal mücadelesi ile kazanılmış “ulus devlet”, bu ülkede asla karıştırılmaz. “Ulus devlet”in ne olduğunu herkes bilir. Burası bir “kabile devleti” değildir.

“Meşruiyet/legitimacy” kavramına dönersek büyükelçi akabinde yaptığı bir açıklamayla bununla yalnız “saygınlık” kastettiğini ifade etmiş:

“Kastedilen saygı, ABD başkanının saygı göstererek onu (cumhurbaşkanını) davet edip sorunların nedir, anlatın demesidir. Türk halkına nasıl yardımcı olabilirim? Bu karmaşık bölgede saygı temelinde nasıl istikrar oluşturabiliriz? Meşruiyet derken... siyasi anlam kastetmedim” buyurmuş.

ABD başkanı, “Rusya’dan gaz almayın, bizden alın!” derken meğer Türk halkına nasıl yardım edebileceğini düşünmekteymiş...

Biz buna Türkçede, “Çevir gazı yanmasın!” diyoruz.

Yazarın Son Yazıları

Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025
Yeni bir dünyaya doğru

Yeni bir dünyaya doğru

Devamını Oku
02.03.2025
Çirkin Amerikalı

Çirkin Amerikalı

Devamını Oku
23.02.2025